Prof. Dr. Nilgün Toker Kılınç: Üniversiteye ateş düştü

Kanun Hükmünde Kararnameler ile ihraç edilenler arasında bulunan ‘barış imzacısı’ ve Eğitim Sen’li akademisyenler karara tepkili. Prof. Dr. Nilgün Toker Kılınç, "Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’ne, İletişim Fakültesi’ne ve Halk Sağlığı Bölümüne ateş düşürdüler. Bölümleri felç ettiler" dedi.

Google Haberlere Abone ol

İZMİR - Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Nilgün Toker Kılınç, dün yayınlanan KHK ile ihraç edilen akademisyenler arasında yer aldı. Prof. Toker Kılınç kararı şu sözlerle değerlendirdi, “Yapmadığım şeylerden dolayı utanç duyacağıma yaptığım şeylerden dolayı cezalandırılmaktan onur duyarım. Öğrencilerimizi biz hep sevdik, hâlâ seviyoruz. Onlarla bir şekilde buluşuruz, merak etmesinler. Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’ne, İletişim Fakültesi’ne ve Halk Sağlığı Bölümüne ateş düşürdüler. Bölümleri felç ettiler. Bir arkadaşımızın dediği gibi bu bir entelektüel soykırımdır. Özellikle Felsefe Bölümü kötürümleştirilmiştir. Kendim için değil öğrencilerim için canım yanıyor. Beni üzen tek şey öğrencilerimizin yaşadığı endişe, korku ve hayal kırıklığı. Bu, bütün geleceğe ve birikime saldırıdır.”

KHK ile ihraç edilen akademisyen Göregenli: Her şeyi şimdiden özledimKHK ile ihraç edilen akademisyen Göregenli: Her şeyi şimdiden özledim

TWİTTER'DAN 'ACIMADI Kİ...' MESAJI

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyesi ve 'barış imzacısı' Dr. Cenk Yiğiter de, hakkındaki ihraç kararını sosyal medya hesaplarından, “Ne olur kimse canını sıkmasın, moralini bozmasın… Yaşasın ‘güneşli pazartesiler’!” sözleriyle yorumlarken Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erkan İbiş ve A. Ü. Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Muharrem Özen’e de esprili bir tweet ile seslendi. “Adımı KHK listesine yazan AKP Siyaset Akademisi Hocası @profdrErkanİbis ve ekibinin yüz akı Muharrem Özen’e bu fotoğrafı gönderiyorum. Acımadı ki!

Araştırma Görevlisi Yiğiter hakkında son bir yılda açılan 6 soruşturma Meclis gündemine de taşınmıştı. CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu geçtiğimiz ay, Başbakan Binali Yıldırım'ın yanıtlaması istemiyle verdiği önergede, 'Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erkan İbiş, görev yaptığı üniversite bünyesinde, idari soruşturmaları bir nevi bedel ödetme aracı olarak mı kullanıyor?' diye sordu. Cenk Yiğiter hakkında, Rektör İbiş'in, 6 Kasım 2016 tarihinde, AK Parti Siyaset Akademisi'nde ders anlatmasını gündeme getirdikten sonra da soruşturma açılmıştı.

Süreyya Karacabey'in ihracına öğrencilerinden tepkiSüreyya Karacabey'in ihracına öğrencilerinden tepki

Üniversiteden ihraç edilmesi üzerine açıklama yapan Dr. Cenk Yiğiter, üniversiteden ihraç edilme sürecini 7 maddede anlattı. Yiğiter’in açıklamaları şöyle:

“1- 15 Temmuz Darbe girişimi sürerken, gece saatlerinde, saat 2'de Ankara Üniversitesi e-posta listesine "Halka karşı silah kullanmak insanlık suçudur, bu suça da ortak olmayacağız" yazarak kanlı darbe girişimini Ankara Üniversitesi'nde ilk lanetleyen ben oldum.

2- Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekan Vekili'nin bir özel hukuk bürosunun web sitesinde danışman sıfatıyla tanıtılıyor olmasını gündeme getirdim. Bu konuda şikayette bulundum. Konu YÖK tarafından Rektör Erkan İbiş'e iletildi ve Erkan İbiş hakkında ön inceleme yapıp soruşturmaya yer olmadığına karar verdi.

3- 2012 yılında Ankara Üniversitesi Rektörü Erkan İbiş yönetiminin "Cemaat" yurtlarına akreditasyon vermesini ve bu yurtların üniversite yerleşkesi içerisinde tanıtım ve kayıt masası açmasını gündeme getirdim. Bunu gündeme getirdiğim için hakkımda Erkan İbiş'in emriyle soruşturma açıldı.

4- Ankara Üniversitesi Rektörü'nün AKP Siyaset Akademisi'nde ders anlatmasını ve AKP'nin AK Kütüphanesini ziyaretini gündeme getirdim. Bu konuda şikayetçi oldum, konu YÖK Denetleme Kurulu'na sevk edildi. Bunu gündeme getirdiğim için hakkımda Erkan İbiş'in emriyle soruşturma açıldı. İfadeye Kalecik Meslek Yüksekokulu'na çağrıldım. Gidip ifade verdim, ikinci kez ek savunma vermeye tekrar Kalecik'e çağrıldım, gitmedim.

5- Hakkımda son bir yıl içinde 6, son 6 ay içinde 5, son iki ay içinde 3 soruşturma açıldı.

6- Haziran 2016'da yapılması gereken atamam düne kadar yapılmamıştı, aylarca atanmadan çalıştırıldım.

7- Ankara Anayasal Suçlar Soruşturma Bürosu tarafından Gezi soruşturması kapsamında hakkımda her tür takip kararı alınmış. Haziran 2013'ten Aralık 2016'ya kadar telefonum dinlendi, telefon sinyalim takip edildi, kamuya açık yerlerde ve işyerimde teknik cihazlarla takip edildim ve bunu ancak takipsizlik kararı ile öğrendim. Tüm bu takip sonucunda savcılık hakkımda herhangi bir terör şüphesi olmadığına kanaat getirerek takipsizlik kararı verdi. Bu karardan bir ay sonra "terör"le ilişkilendirilerek KHK ile ihraç edildim. Bu listeye adımı AKP Siyaset Akademisi Hocası Erkan İbiş yazdı.”