10 soruda Türkiye'nin SİHA macerası
Türkiye'de üretilen SİHA'lar, son olarak Ukrayna'da Rusya yanlısı isyancılara karşı kullanılmalarıyla yeniden gündemde. Peki SİHA nedir, Türkiye'nin ürettiği SİHA'lar nasıl tartışılıyor? 10 soruda...
DUVAR - Türkiye son dönemde, İHA ve SİHA üretimiyle gündemde. Karabağ savaşında Azerbaycan lehine dengeleri değiştirdiği belirtilen, öte yandan Ukrayna'ya satılmaları nedeniyle Rusya'yla gerilim sebebi olan SİHA'lar iktidarın 'Milli Teknoloji Hamlesi'nin en önemli ayaklarından biri olarak gösteriliyor. Türkiye'de üretilen SİHA'lar aynı zamanda, AK Parti hükümetinin dış politikasında da bir enstrüman haline gelmiş durumda.
Peki SİHA nedir, ordular tarafından niçin tercih ediliyor? Türkiye'de üretilen SİHA'lar hangi ülkelere satıldı? İnsan hakları kuruluşları ve hukukçular SİHA'ları hangi gerekçelerle eleştiriyor? 10 soruda...
1- SİHA NEDİR, İLK NE ZAMAN KULLANILDI?
Son yıllarda gelişen teknolojiyle birlikte eğlence, film çekimi ve hatta ürün teslimatı gibi alanlarda kullanılan insansız hava araçları (İHA), askeri kullanım amacıyla silah eklenmesi halinde Silahlı İHA (SİHA) olarak adlandırılıyor. 'SİHA' fikrinin tarihte ilk hayata geçirilişi 19'uncu yüzyıla dayanıyor. Genel kabul, Avusturya İmparatorluğu'nun 1849'daki Venedik kuşatması sırasında içlerine 10-13 kilogramlık bombalar yerleştirilmiş yaklaşık 200 'pilotsuz balonu' karadan ve denizden kente fırlatmasının, tarihteki ilk 'SİHA' saldırısı olduğu yönünde. Bu saldırıda en az bir bomba Venedik'e düşmüş, diğer balonlar ise rüzgarın yön değiştirmesi sonucunda Avusturya mevzilerine geri dönmüştü.
Modern anlamına daha yakın, yani motorlu olan İHA'lar ve sonrasında da SİHA'ların gelişimiyse 20'inci yüzyılın ilk yarısından itibaren ilerledi. İlk İHA'lar uçakların radyo frekansları üzerinden uzaktan kumanda edilmesiyle ve casusluk amacıyla geliştirilirken, bu teknoloji ilerleyen yıllarda suikast silahlarına dönüştü; özellikle de 2000'lerin başından itibaren, giderek daha ağır ve farklı türlerde bombalar taşıtılan, daha uzun uçuşlar yapabilen, pistlere ihtiyaç duymayan ve manevra kabiliyeti daha yüksek SİHA'lar üretildi. ABD'nin bu teknoloji ile dünyanın öbür ucunda düzenlediği saldırılar Barack Obama'nın döneminde rekor sayıya yükselirken, SİHA'lar bugün çok sayıda ülkede ordu ve istihbarat servisleri tarafından saldırı ve keşif başta olmak üzere farklı amaçlarla kullanılıyor.
2- SİHA'LAR NEDEN TERCİH EDİLİYOR?
SİHA'lar, etik ve yasal soru işaretlerine rağmen pragmatik nedenlerden dolayı ordular tarafından giderek daha fazla tercih ediliyor. Bunun en temel sebebi, SİHA'ların uzaktan kumanda edilmesi sonucunda pilot kaybını azaltırken, düşman saflarına azami zararı verebilmesi. Operatör pilotlar, SİHA'ları bir komuta merkezinden ve kendi hayatlarını riske atmadan kontrol edebiliyor; kamera ve sensörlerden gelen görüntülere göre yönlendirip en tehlikeli bölgelere girebiliyor ve bir tuşla bombardıman düzenleyebiliyorlar.
SİHA kullanımını savunanlara göre bir diğer avantaj da, bu araçların hedefleri tutturma konusunda konvansiyonel hava silahlarından daha başarılı olduğu yönünde. Ancak SİHA kullanımı arttıkça, bu iki avantajın da dezavantajlar barındırdığı görülüyor. Zira, 'komuta merkezindeki bilgisayardan gündüz insan öldürüp akşam eve yemeğe giden pilotlar' arasında da travma sonrası stres bozukluğu görülürken, SİHA'ların sivil ölümlerine yol açtığı kanıtlanan saldırıların sayısı da artıyor.
Öte yandan, SİHA'ların tercih edilmesinin teknolojik sebepleri bununla sınırlı değil. Bu araçlar, pilotsuz olmalarının ve komuta merkezindeki pilotların vardiyayla çalışabiliyor olmasının sonucunda geleneksel savaş uçaklarından çok daha uzun süre havada kalabiliyor. İleri teknoloji modellerin bazıları otomatik iniş ve kalkış yapabilirken, merkezle iletişimi kesildiğinde kendi kendine üssüne dönebiliyor.
İnsan kontrolüne ihtiyaç duymadan, yapay zeka ile çalışan 'otonom' SİHA'lar da yine etik sorularla beraber savunma sanayinde gelecekte önemli rol oynayacak gibi görünüyor. Otonom SİHA tartışması son olarak mart ayında, BM kararıyla kurulan Libya Uzmanları Paneli'nin raporuyla gündeme gelmişti. Raporda, Savunma Teknolojileri Mühendislik ve Ticaret AŞ (STM) tarafından geliştirilen, Kargu-2 isimli küçük boyutlu insansız kamikaze hava aracının Halife Hafter'in güçlerine insan komutası olmadan saldırı düzenlemiş olabileceği ve bunun, SİHA'ların 'kendi girişimleriyle' düzenlediği ilk saldırı sayılabileceği belirtiliyordu.