10 yıl boyunca cinsel saldırıya uğrayan kadın mücadelenin sembolü oldu
Eşi Dominique Pelicot'un uyuşturucu vererek cinsel ilişkiye girmeleri için 72 erkekle anlaştığı Gisele Pelicot, yasal mücadelesiyle birçok Fransız kadın için bir 'meydan okuma sembolü' olmayı seçti.
DUVAR - Fransa’nın Avignon kentindeki mahkemede, hakimin, ülkede gündem olan davanın erteleneceğine ilişkin sözleri, salonda duyulur şekilde hayal kırıklığı yarattı. Hakim Roger Arata, 80’den fazla erkeğin eşine cinsel saldırıda bulunmasına teşvik eden Dominique Pelicot’un hasta olduğu için duruşmaya gelemediğini söylüyordu. Bu sırada, davacı Gisèle Pelicot görülür şekide bir duygu belirtisi göstermedi.
BBC'den Andrew Harding'in haberine göre, 72 yaşındaki Gisèle Pelicot, geçen hafta aynı mahkemeye, sakin halinin içindeki yıkımı gizlediğini anlatıyordu. Kocasının uyuşturucu verdiği Gisèle Pelicot, on yıl süresince, bilinçsiz haldeyken, eşinin aile evine soktuğu onlarca erkeğin cinsel saldırısına uğradı. Pelicot, kocasının bu korkunç olayı filme aldığını dört yıl önce bir polisten öğrendi. Dominique Pelicot, kimi mahkeme salonunda olan bölge halkından erkekleri internet üzerinden buluyordu.
KİMLİĞİNİN GİZLİ TUTULMASI HAKKINDAN VAZGEÇTİ
Gisèle Pelicot, kimliğinin gizli tutulması hakkından vazgeçti. Bunu uyuşturucu verilerek cinsel saldırıya uğrayan kadınların durumuna dikkat çekmek için yaptı.
Bu suçun yaşandığı Mazan, İngiliz aktris Keira Knightley'nin düğününe ev sahipliği yapmasıyla da bilinen tarihi çok eskilere dayanan bir kartpostal gibi bir yer. Bölge halkından Evan Tuvignon, bölge halkının davayla ilgili bir bıkkınlık içinde olduğunu anlattı ve “Gerçekten kimsenin umurunda değil” dedi. Ancak bazı kadınlar, bölge halkının yalnızca bir şok yaşamakla kalmadığını, gerilimin komşu kasabalara yayıldığını da anlattı. Suçlanan erkeklerin isimleri yakın zamanda sosyal medyada yayıldı.
Bu kişilerden bazıları, ailelerinin, çocuklarının sokakta ve okulda tacize uğradığını savunarak mahkemeye şikayette bulundu. BBC'nin Mazan’daki dar bir sokakta konuştuğu iki kadın, isimleri gördüklerini ve erkeklerden en az üçünü tanıdıklarını söyledi. 25 yaşındaki Océane Martin “Kime güveneceğinizi bilemiyorsunuz. Yakında bu köyden taşınacağım için mutluyum” dedi. Ancak Océane'in 50 yaşındaki annesi Isabelle Liversain daha derin bir endişeyi dile getirdi. Polisin çekilen görüntüleri inceleyerek tespit ettiği 50 kişi gözaltına alınmış durumda. Ancak henüz isimleri ve kimlikleri belirlenemeyen 30 şüpheli serbest.
Liversain sinirli bir sesle, “80 kişiden 30'unun hala yakalanmadığını biliyoruz. Bu gerilim yaratıyor çünkü insanlar komşularına güvenip güvenemeyeceklerini bilmiyorlar. Kendinize soruyorsunuz, o 30 kişiden biri mi? Komşunuz kapalı kapılar ardında ne yapıyor?" dedi.
'BAŞKA KÖYDEN GELİYORLAR' İDDİASI
Ancak, Mazan'ın 74 yaşındaki belediye başkanı Louis Bonnet, cinsel saldırıda bulunanların çoğunun başka köylerden geldiğini savunarak, bölge halkının yaşadığı ruh halini görmezden gelmeye çalıştı. Pelicot'ların bölgeye yeni taşınan, yerli halktan olmayan, yabancılar olarak göstermeye çalıştı. Louis Bonnet, Gisèle Pelicot’in yaşadığı tecrübeyi de küçümseyen ifadeler kullandı. “Tekrar ayağa kalkması zor olacak” ifadelerini kullandıktan sonra yakındaki bir yerleşimde bilinçli halde cinsel saldırıya uğrayan başka bir kadını örnek gösterdi ve onun durumunun daha ciddi olduğunu söyledi.
Pelicot davasının önemini azaltmak istediğini düşündüğü söylendiğindeyse, bunu yaptığını kabul ederek "Evet öyle. Yaşananlar çok ciddi. Ama köyün, kabul edilebilir sayılabilecek sınırların çok ötesine geçen bir suçun yükünü taşıması gerektiğini söylemeyeceğim" diye konuştu. Olayı kınıyordu ama köyünün sonsuza dek bu olayla damgalanmasını da istemiyordu. Ama aynı zamanda Gisèle Pelicot'un travmasını küçümsüyor gibiydi.
KADINLAR İÇİN 'MEYDAN OKUMA SEMBOLÜ' OLMAYI SEÇTİ
BBC Türkçe'nin aktardığına göre, Avignon'daki mahkeme salonunda bulunan 18 sanık, duruşmayı cam bir bölümün arkasından takip etti. Dağınık beyaz saçlı bir adam sakallı çenesini ovuşturuyordu. Yakınındaki daha genç bir siyah erkek uyukluyor gibiydi. Erkeklerin çoğu yüzlerini bir şekilde gizlemeye çalışmıştı, birkaçı ise maske takmıyordu.
Fransız yasaları sanıklara, kimliklerini gizleyebilme konusunda bir miktar hak tanıyor. Ancak Gisèle Pelicot yasaların ona tanıdığı gizlilik hakkını reddetti ve bunun yerine birçok Fransız kadın için bir 'meydan okuma sembolü' olmayı seçti.
Yerel bir eylemci olan Blandine Deverlanges, “Büyük bir cesaret, onur ve insanlık gösterdi. Tecavüzcüsünün önünde tüm dünyanın önüne çıkarak konuşmayı seçmesi [Fransız kadınları] için büyük bir armağandı. Onun büyük yıkım yaşadığını söylüyorlardı ama yaptığı çok ilham vericiydi” dedi. Deverlanges ve diğer eylemciler, Avignon duvarlarını sloganlarla boyadılar. Bu sloganlardan birinde, “Sıradan adamlar. Korkunç suçlar” yazıyordu.
Annesi Gisèle Pelicot’un yanında oturan 45 yaşındaki kızı Caroline duygularını gizlemedi. Yakın zaman önce bilgisi veya izni olmadan babasının fotoğraflarını çektiğini öğrenmişti. Kendisinin de babası tarafından uyuşturulduğuna inanıyor. Fransa'da birçok uzman, cinsel saldırı ve uyuşturucu bağlantısının yeterince araştırılmadığına inanıyor.
Zarif bir dekoru olan mahkemedeki atmosfer sakindi. Ancak anne ve kızının bu kadar çok sayıda maskesi düşmüş cinsel saldırı şüphelisinin yalnızca birkaç metre uzağında oturduğunu görmek şoke ediciydi.
(ALINTI)