YAZARLAR

100 bin oyla Meclis’e seçilen gergedan Cacareco’nun ilham veren hikâyesi

Kara gergedan Cacareco, 1954’te Rio de Janeiro’nun hayvanat bahçesi Jardim Zoológico’da doğdu. Zayıf yapısından ve çok az yemek yediğinden ona yerel argoda ‘cılız’ anlamına da gelen Cacareco ismi verilmişti. Bu cılız yavru gergedan, Brezilya’da büyük ilgi gördü ve sevildi. O kadar sevildi ki São Paulo’da Meclis’e bile seçildi. Bugün yaşasa nerelere seçilirdi acaba?

1.

Senato’yu özelleştireceğiz. 

Her eyalette bir vergi cenneti yaratacağız; bu sayede paralar yerelde kalacak. 

Çeyreklikleri otuz cent haline getireceğiz (Sırf bu sayede vatandaşın geliri yüzde 16 artacak). 

Tüm vatandaşlara iki, hatta bazılarına üç iş vereceğiz. 

Beraber seyahat etme alışkanlığını arttırmak için arabaların yolcu koltuğuna da fren koyacağız. 

“Özür dilerim”i ülkenin sloganı haline getireceğiz. 

Okuma yazma bilmemeyi ülkenin üçüncü dili yapacağız. 

Keyfi ve partizanca büyükelçi atamalarına son vereceğiz; artık en çok parayı veren büyükelçi olabilecek. 

Hava durumu sunucularına Pazar günlerinde daha çok güneş, kışları daha az kar anons etmeleri için rüşvet vereceğiz. 

Gergedan Partisi  (Rhinoceros Party) eski ve yeni logoları

Kanada’da yıllardır aktif olan Gergedan Partisi’nin (Rhinoceros Party) seçim sloganlarından sadece birkaçını okudunuz. 1963’te kurulan ve hemen her seçime giren parti, demokrasiye inancını, “madem palyaço seçiyoruz, bari en eğlencelisini seçelim” sloganıyla gösteriyor. Zaman içinde, “Rocky Dağları’nı ortadan kaldıralım ki Albertalılar Pasifik’te günbatımı manzarası görsün; tereyağını yasaklayalım, neticede o da öldürüyor; nükleer atıkları Senato’ya gömelim, nasıl olsa siyasi atıklar da orada; ulusal borcumuzu kredi kartıyla ödeyelim, yasaları kaldıralım böylece suç azalır” gibi cin fikirlerle gündeme gelmişti; bu fikirleri güncelleye güncelleye gidiyorlar. Üstelik oy da topluyorlar. Ülkede yüzde 1 oy oranına ulaştıkları bir seçim (1980) bile var. Yine de henüz kazandıkları seçim yok. 

Oysa bu partiye ilham veren gergedan, kısacık ömründe bir seçim kazanmıştı. 

2.

Bu, Cacareco’nun hikâyesi… 

Kara gergedan Cacareco, 1954’te Rio de Janeiro’nun hayvanat bahçesi Jardim Zoológico’da doğdu. Dünyada esaret altında doğan üçüncü gergedandı (İlk ikisi Chicago Brookfield Hayvanat Bahçesi’nde dünyaya gelmişti). Zayıf yapısından ve çok az yemek yediğinden ona yerel argoda ‘cılız’ anlamına da gelen Cacareco ismi verilmişti. Bu cılız yavru gergedan, Brezilya’da büyük ilgi gördü ve sevildi. Üstelik sadece kendi şehrinde değil… Dört yaşına dek doğduğu şehirde yaşayan gergedan, 1958’de ‘geçici görevle’, São Paulo’nun yeni açılan hayvanat bahçesine gönderildi. São Paulo’lular da anavatanından son derece uzakta olan ve bu defa ikinci gurbetini yaşayan bu ‘cılız’ devi çok sevdi. Bir yandan, onu geri göndermemek, hatta gerekirse ona el koymak için çareler aradılar. Çünkü Cacareco, sadece altı aylığına oradaydı. 

Cacareco

São Paulo halkının gergedanla ilişkisi o kadar ciddi bir boyut kazanmıştı ki, İtaboraí Martins isimli gazeteci, onu bir başka görev için aday gösterince tereddüt bile etmediler. O sırada (1959) 3 milyon 650 bin nüfuslu şehir, 45 üyelik meclisi için seçime gidiyordu. Gazeteci, “neden Cacareco’yu da Meclis’e seçmeyelim ki” diye şaka yollu bir öneride bulundu. Öneri tuttu… Seçim kampanyası sırasında Cacareco’nun adı dilden dile dolaştı. Durumdan vazife çıkaran bir öğrenci grubu, Cacareco’nun adının yazıldığı pusulalar bastı. São Paulo’lu seçmenler, sandıklarda seçim görevlisinden aldıkları zarflara bu pusulalardan koydular. 

Cacareco seçimi kazandı.

Sonuç: 540 kişinin aday olduğu São Paulo seçimlerinde, gurbetteki kara gergedan Cacareco 100 bin oy aldı. En çok oy alan ‘insanın’ aldığı oy ise 10 bin civarında kalmıştı. 

Cacareco seçilmişti. 

Ama sevinci, en azından onu destekleyenlerin sevinci uzun sürmedi. Bir defa, şehrin hemşehrisi değildi. Rio de Janeiro’yluydu. Adaylığı kabul edilemezdi. Kazansa bile… İkincisi, biraz daha makul bir gerekçeydi. İnsan değildi.

Zaten seçime iki gün kala Jardim Zoológico do Rio de Janeiro’ya geri gönderilmişti. Anarşist Cacareco, zaferinin tadını çıkaramadı. Birkaç yıl sonra da bir gergedan için çok erken sayılacak bir yaşta hayatını yitirdi. 

3.

Ama geriye ismini bıraktı. Kanada’da, 1963’te kurulan Gergedan partisi ismini ve ilhamını Cacareco’dan aldı. Sistemden umudunu kesen ve bir yandan da kendine eğlence arayanların kurduğu parti, o gün bugün aktif. 

Esas mesele şu: Sao Paulo’lu seçmenler neden bu gergedana bunca oy vermişti? Çok sevdikleri hayvanı bir şekilde şehirlerinde alıkoymak için mi? Hayvanları çok sevdikleri için mi? Yoksa mevcut siyasetçilerden ve sistemden bıktıkları için mi? 

Sonuncusu, en çok kabul gören seçenek. Üstelik daha o günlerde bile, Brezilyalılar şehir meclislerine hayvan seçme âdetini (buna bir âdet denilebilirse) benimsemişti. 1955’te işçi şehri Jaboatão’da bir keçi, tıpkı Cacareco gibi belediye meclisine seçilmişti. Sebebi yine bıkkınlıktı. Seçmenler, sistemi ve siyasetçileri protesto etmek için, “keçi sizden iyidir” demeye getirmişti. Bu motif, dünya çapında birkaç defa daha tekrarlandı. Kediler, şempanzeler, köpekler… Demokrasi yarışına girdiler; bazıları seçildi de.

Ama bir parti şeklinde örgütlenen, bir başka ifadeyle, ismi ve hikâyesi bir partiye ilham veren tek hayvan Cacareco’ydu. 

4.

Seçim senesindeyiz. Hindistan seçimini yaptı. İngiltere yaptı. Rusya yaptı. Fransa ekstradan bir seçim daha yapıyor. En çok beklenen ise, ABD’nin seçimi. Kim seçilecek? 

Kim kazanırsa kazansın, 2024, sistemin tıkandığı bir seçim olarak tarihe geçecek.

Demokrasi çığırtkanlığından hiçbir zaman geri kalmayan, 340 milyon nüfuslu ABD’de, biri görünür sağlık problemleriyle boğuşan, diğeri kriminal iki aday var. Bu kadar. Sistem öyle bir tıkanmış durumdaki milyonlarca seçmen, dünyanın da gidişatını etkileyecek seçimlerde pek de seçenekleri olmadan sandığa gidecek. 

Senatolar, parlamentolar kuruyorsun; denetlemeler, kontroller, ön seçimler şunlar bunlar geliştiriyorsun ve yine de en fazla buraya geliyorsun. Kendilerini uluslarına dayatan iki adayın arasına… Bu hazin bir hikâye…  

Cumhuriyetçilerin sembolü fil, Demokratların eşek. ABD’ye belli ki bir de gergedan lazım. 


Yenal Bilgici Kimdir?

Yenal Bilgici, gazeteci. 1979 İskenderun doğumlu. Siyaset bilimi eğitimi aldı. 2000 yılında gazeteciliğe başladı. Nokta, Aktüel, Newsweek, GQ Türkiye, Habertürk ve Hürriyet’te çalıştı; yazılı ve görsel birçok başka mecrada yazdı çizdi anlattı. Siyaset, kültür, tarih üzerine röportajlar yaptı, yapmaya devam ediyor. 2022 Ocak’ında Türkiye’de son dönemde yaşananları hakikat-sonrası çerçevesinde ele aldığı “Memlekette Tuhaf Zamanlar - Hakikat Sonrasıyla Geçen İki Binli Yıllarımız” isimli eseri Doğan Kitap’tan yayımlandı. 2019’da tarihçi İlber Ortaylı ile “Bir Ömür Nasıl Yaşanır” isimli, büyük ilgi gören bir nehir röportaj kitabı yayımladı, bu kitabı 2022 Şubat’ında yine Ortaylı ile söyleştiği “İnsan Geleceğini Nasıl Kurar” takip etti. Özellikle Avrupa gündemini takip etmeyi, toplum ve teknolojinin kesişiminden türeyen yeni dünya üzerine düşünmeyi, edebiyatı ve bir de bloglarında 'Eski Usul' ve 'Tuhaf Zamanlar’ yazmayı seviyor.