13 barodan açıklama: Fincancı serbest bırakılsın

Birçok kentte barolar, Türk Tabipleri Birliği (TTB) Başkanı Şebnem Korur Fincancı'nın serbest bırakılması için basın açıklaması yaptı.

Google Haberlere Abone ol

DİYARBAKIR - Adıyaman, Ağrı, Batman, Bingöl, Dersim, Diyarbakır, Hakkari, Mardin, Muş, Siirt, Şanlıurfa, Şırnak, Van baroları bu sabah gözaltına alınan Türk Tabipleri Birliği (TTB) Başkanı Şebnem Korur Fincancı’nın serbest bırakılmasını istedi. Baroların ortak açıklamasında, Fincancı’nın görevden alınması amaçlı yapılan başvurunun ise meslek örgütlerine ve sivil topluma açık bir gözdağı olduğu vurgulandı.

Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi başkanı Şebnem Korur Fincancı, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın başlattığı soruşturma çerçevesinde bugün İstanbul'da gözaltına alındı. Konuyla ilgili 13 baro orak açıklama yaptı ve Fincancı’nın derhal serbest bırakılmasını talep ettiler.

Yapılan açıklamada insan hakları savunucusu, hekim ve bilim insanı olan Şebnem Korur Fincancı’nın bir kısım basın yayın organı ve dijital medya platformlarına yansıyan haber ve iddialar üzerine, hekim kimliği ile katılmış olduğu bir televizyon programında iddialara yönelik Minnesota Protokolü kapsamında, etkili bir şekilde araştırma yapılması gerektiğini vurguladığı hatırlatıldı.

Bu değerlendirmeler üzerine Fincancı’nın gerek bir kısım basın yayın organında gerekse sosyal medyada hedef haline geldiği ve linç kampanyası sonucu Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hakkında soruşturma başlatıldığı belirtildi. Başlatılan soruşturmaya rağmen iktidar ve bir kısım siyasi parti yetkililerinin konu hakkında yargıya doğrudan müdahale niteliğinde açıklamaları ve tehditlerinin devam ettiği vurgulanarak, “Hedef gösterilme, kriminalizasyon ve keyfi yargısal taciz ile birlikte bugün itibariyle çağrı usulüyle ifadeye davet edilebilecekken Şebnem Korur Fincancı’ya sabah erken saatlerinde gözaltı işlemi uygulanmıştır” denildi.

'KEYFİ YARGI PRATİĞİ'

Açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Türkiye’nin altına imza attığı sözleşme ve belgeler ile bir parçası haline geldiği evrensel insan hakları hukuku, insan hakları savunucularının korunmasını demokratik bir toplumun olmazsa olmaz esaslarından biri olarak kabul eder. Bu belgelerden biri olan Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Savunucularının Korunması Bildirgesi’ne göre taraf devletler, bildirgede amaçlanan hakların meşru kullanımı çerçevesinde insan hakları savunucularını şiddet, tehdit, misilleme eylemi, fiili veya hukuksal ayrımcılık, baskı veya diğer keyfi hareketlere karşı korumakla, tüm bu sıralananları suç olarak kabul etmek ve işlem yapmakla yükümlüdürler.

Yargı makamlarının hukuki dayanaktan yoksun, temel hakları ihlal edici ve öngörülemez pratiği yasal güvencelerin de ihlalini beraberinde getirmektedir. Şebnem Korur Fincancı’nın hekimlik ve hak savunuculuğu kimliğiyle değerlendirmelerinin suçlama konusu yapılması ve ceza soruşturmasının yürütülmesi ve gözaltına alınması ifade özgürlüğü ile özgürlük ve güvenlik hakkının keyfi yargı pratiğiyle ihlal edildiğini göstermektedir.”

'AÇIK BİR GÖZDAĞI'

Açıklamada, "Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Fincancı’nın görevden alınması amaçlı yaptığı başvuru meslek örgütlerine ve sivil topluma açık bir gözdağı olup kabul edilemez" ifadesi yer aldı.

Açıklamanın devamında baroların Fincancı ile dayanışma içinde olacağı belirtildi:

“Biz aşağıda imzası bulunan Barolar olarak; Şebnem Korur Fincancı ile dayanışma halinde sürecin takipçisi olacağımızı; Şebnem Korur Fincancı’nın hak savunucusu ve hekim olmasından kaynaklı değerlendirmelerinin suç oluşturmadığını vurguluyor ve bir an önce serbest bırakılmasını talep ediyoruz.”