14 kişinin öldüğü MCG Tower davası: Tüm sanıklar zorla getirilecek

İskenderun'da depremde yıkılan MGC Tower duruşmasına 13 sanıktan ikisi katıldı. Müteahhit her şeyi düzgün yaptıklarını, yıkımın depremin şiddetinden olduğunu kaydetti.

Fotoğraf: Burcu Özkaya Günaydın
Google Haberlere Abone ol

HATAY - İskenderun’da 6 Şubat depremlerinde 14 kişinin hayatını kaybettiği 17 katlı MCG Tower davasının ikinci duruşması İskenderun 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde bugün görüldü. Tüm sanıkların sonraki duruşmaya zorla getirilmesine karar verilirken, müşteki avukatlarının tutuklama talebi reddedildi, mahkeme 11 Ekim'e ertelendi.

'CEZAMA RAZIYIM'

Duruşmaya, binada yaşamını yitirenlerin yakınları ve avukatları katıldı. 13 sanığın yargılandığı davada, bir sanık mahkeme salonundan, bir sanık da başka bir suçtan tutuklu olduğu cezaevinden SEGBİS ile katıldı. 09.30'da başlaması gereken duruşma 11.00 sularında başladı.
Başka bir suçtan tutuklu bulunan bina müteahhidi Muhammet Coşkun Gökhan, binanın tüm aşamalarında ilgilendiğini, zamanının en iyi beton ve malzemesini kullandıklarını söyledi. MGC Tower için Rafi Sümbültepe'yle (binada vefat etti) kat karşılığı anlaştıklarını ve o şekilde binayı yapmaya başladıklarını vurgulayan Gökhan, "Rafi Sümbültepe 15 yıllık arkadaşım, binayı da beraber yaptık. Sonra ben cezaevine girdim. Binanın kaba inşaatını Yılmazlar İnşaat' verdik ama ben telefon hakkım ve haftalık görüşlerde bina için görüşüyordum. Yapı denetim için de Yükseliş firmasıyla anlaştık. Ayrıca şirkette benim adıma yetkili olan personel Müdürü Mehmet Karatel vardı. Tüm kurallara uydum, en iyi malzemeyi kullandım, cezama razıyım" diye konuştu.

'YOZGAT CEZAEVİ'NDEN DEPREMİ NASIL HİSSEDİYOR ANLAMADIK'

Gökhan, "5. kata geldiğinde yapı denetim firması ile anlaşmazlık oldu mu" diye soran mahkeme başkanına, "Biz kaba inşaat için Yılmazlar Yapı ile anlaştık. O da yapı denetim için Yükseliş adlı firmayla anlaştı. Bizimle Yılmazlar İnşaat arasında para problemi yaşanınca, Yükseliş firması da bu durumdan etkilendi. Böyle bir sorun oldu" dedi.

Gökhan, zemin iyileştirmeden yapının düzgün denetlenmesine kadar hiçbir kusur olmadığını belirtip yıkımı, depremin şiddetinin çok yüksek olmasına bağladı. Kendisinin iki katlı cezaevinde bile bu kadar şiddetli hissettiği bir depremde, 17 katlı binanın yıkılmama ihtimalinin az olduğuna dikkat çekti.

O sırada MCG Tower'da kardeşini kaybeden bir kişi, "Yozgat Cezaevi'nden depremi nasıl hissediyor anlayamadık" dedi.

Duruşmada, müşteki avukatları, sanığın konuşmasından sonra sanık avukatına söz verilmesine tepki gösterdi. Bu sırada binada çocuklarını kaybeden bir depremzede mahkeme başkanına "Siz hep onların yanındasınız" ifadelerini kullandı. Mahkeme başkanı, mahkeme salonunda tarafların birbiriyle atışmasına müdahale etme hakkı olduğunu söyledi.

'YARGI NEDEN TUTUKLAMA YAPMIYOR?'

Müteahhit Gökhan, depremde vefat eden Rafi Sümbültepe'nin adını andı, her aşamayı beraber yaptıklarını söyledi. Rafi Sümbültepe'nin kızı Selin ve oğlu Süheyl Sümbültepe'den müteahhidin sürekli babalarını anmasına tepki geldi.

Süheyl Sümbültepe, 15 yıldır babasının arkadaşı olduğunu iddia eden müteahhidin kendisini tanımadığını, Selin Sümbültepe ise müteahhit firmasıyla kat karşılığı anlaşmasının tek nedeninin en iyi teklifi vermesi olduğunu, başka tür bir yakınlıkları olmadığının altını çizdi.

1.5 yıldır bir yargılamanın devam ettiğini, 14 insanın öldüğünü, 13 sanıktan sadece bir sanığın mahkeme salonunda diğerinin de SEGBİS'le bağlandığını belirten müşteki avukatlardan Kemal Aytaç, "Nerede bu sanıklar, hala kamu görevlileri hakkında bir şey yok, belediyesinden inşaat mühendisine kadar herkeste sorumluluk var. Yargı neden tutuklama yapmıyor" diye konuştu.

Binada oğlu, gelini ve torununu kaybeden Kibar Gökpınar, kışın apartmanın altından su aldığını, asansörün şu içinde kaldığını söyledi.
MCG Tower'da oğlu vefat eden Süreyya Demir, 17 katlı binada su ve elektrik için tek saat olduğunu, katlardan para toplayıp fatura ödendiğini  söyledi. Yakınını kaybeden birçok aile, binanın rüzgarda dahi yıkılacak gibi sallandığını kaydetti.

'BİRÇOK AÇIDAN ÖLÜME DAVETİYE VAR'

Bir sonraki duruşmaya tüm sanıkların zorla getirilmesine karar verilirken, müşteki avukatlarının tutuklama kararı reddedildi. Mart ayında görülen ilk duruşmada Konya Teknik Üniversitesi tarafından hazırlanan bilirkişi raporuna itiraz edilmişti. Yeniden hazırlanacak bilirkişi raporu bu duruşmaya yetişmedi. Bir sonraki duruşmada yeni bilirkişi raporu da değerlendirmeye alınacak.

Öte yandan MCG Tower'da yaşamını yitirenlerin aileleri ve avukatları, duruşma öncesi adliye önünde bir açıklama yaptı. Aileler adına konuşan avukat Bülent Akbay, bilirkişi raporunda ortaya konulan ölüme sebebiyet veren çok bariz hatalar olduğunu belirterek, şöyle konuştu: "Kirişler birbirine bağlandığı için bina çöktü. Bina yapım aşamasında birinci ve ikinci kattaki beton eğilmiş, desteklemek istemişler ama sonraki katlarda bu destekleme yapılmadı. İkinci kattan itibaren ise kaçak kat çıkılmış. Yapı denetim firması gerekli ihtarda bulunmuş fakat belediye bunu ciddiye almadı. Yapı denetim firması Bu eksiklikleri ise rüşvet almak için kullanmış. Yapı kullanımı yok ama bina bitmiş ve içinde insanlar oturuyordu. Birçok açıdan ölüme davetiye var. Sorumluların tutuklanmasını talep ediyoruz."