1999'dan 2023'e: Kocaeli yerinde sayıyor

Mimarlar Odası Kocaeli Şubesi Başkanı Dülger, 1999’da gerçekleşen deprem sonrası şehirde hala devam eden yıkım çalışmaları olduğunu belirterek Kocaeli’nin olası bir depreme hazır olmadığını söyledi.

1999 depreminde hasar alan binaların yıkımı hala devam ediyor.
Google Haberlere Abone ol

Dilara Yazıcı

KOCAELİ - Maraş merkezli depremlerin üzerinden 50 gün geçti. 11 ilin etkilendiği depremde 50 binden fazla kişi hayatını yitirdi. Depremler sonrası pek çok il, kendi deprem hazırlıklarını, yapı stoklarını değerlendirmeye başladı.

1999 yılındaki depremden büyük hasar gören Kocaeli’nde de benzer bir durum söz konusu. Ancak depremin üzerinden 24 yıl geçmesine rağmen şehirde hasarlı binaların yıkımı tamamlanamadı. 

Mimarlar Odası Kocaeli Şubesi Başkanı Alper Dülger ile Kocaeli'de olası bir depreme karşı yürütülen çalışmaları, Gölcük Merkezli 1999 yılında gerçekleşen depremin ardından yürütülen çalışmaları, riskli yapıların durumunu ve Kocaeli'nin depreme hazırlıklı olup olmadığını konuştuk.

Mimarlar Odası Kocaeli Şubesi Başkanı Alper Dülger, kentin yapı stokunun eski olduğunu söyledi. 

 

Maraş merkezli depremlerin ardından binaların sağlam olup olmamaları tekrar gündemde. Kocaeli'de son durum nedir?

Anadolu coğrafyası büyük bir deprem coğrafyası. Biz de fay hatlarının üzerinde oturuyoruz. Kocaeli, Maraş'ta gerçekleşen depremin ardından depreme hazırlık konusunda öncü olması gereken bir şehirdi. Fakat bugün öncü müyüz? Ben ‘evet’ diyemiyorum. Biz 1999 depreminde yıkılan bir şehrin içerisinden yeniden planlamayla kentsel dönüşümü öncelik haline getirerek yapıları güvenli hale getirmeye çalışıyoruz. Kocaeli'de hala daha devam eden çalışmalar var ve bugün süreç tamamlanmış değil. Eski yapılarımız hala mevcut. Bu yapıların da bir an önce kentsel dönüşümle veya başka bir çalışmayla yenilenmesi, depreme güvenli bir hale getirilmesi gerekiyor.  Bugüne baktığımızda Maraş'ta yaşanan senaryo Kocaeli için de geçerli.

'KENTSEL DÖNÜŞÜM ADI ALTINDA YAPILAN DÖNÜŞÜM METODU DOĞRU DEĞİL'

1999 Gölcük merkezli Marmara Depremi'nden bu yana Kocaeli'de ne gibi çalışmalar yapıldı? Sizce Kocaeli depreme hazırlıklı mı?

Kentler böyle büyük yıkımlardan sonra doğru bir reaksiyon ile yeniden planlama fırsatı yakalayabilirken Kocaeli’de deprem sonrası yeniden inşa sürecinin akademik olarak doğru ilerlediğini söylemek zor. Fakat depremden sonra inşaat teknolojisi başta olmak üzere üretim süreci çok ciddi oranda değişti. Yapı Denetim Kanunu geldi. Yönetmelikler değişti. Binaların inşaat süreci daha kontrol edilebilir hale geldi. Kamu elinde de özel sektörde de kentsel dönüşüm çalışmaları yapıldı. Çok fazla yapı stoku dönüşüme tabi tutulmaya çalışıldı. Ama bugün hala daha İzmit merkezinden başlayarak İzmit'in merkezi ticaret alanı, Gebze'nin 1999 öncesi yapılmış yapı stoklarının bulunduğu mahalleler, yine Gölcük'te yüksek katlı olarak nitelendirebileceğimiz 5-6 katlı deprem öncesi yapılan bölgeler, riskli görünüyor. Bu alanlar hala daha dönüşebilmiş değil. Kentsel dönüşüm adı altında yapılan dönüşüm metodu, doğru bir dönüşüm metodu değil. Bütün bir kent için bir toplu konut sitesi gibi davranamayız. Bu yüzden yalnızca depreme hazırlanmak değil, planlı bir kentsel iyileştirme çalışmasının yapılması gerektiğini düşünüyorum.

'KOCAELİ'DE BİNALARIN YAKLAŞIK 160 BİNİ 1999 ÖNCESİ YAPILMIŞ'

Kocaeli'de kaç yapı var? Bu yapıların ne kadarı riskli durumda? Kocaeli'deki hasarlı binalara ilişkin bir veri mevcut mu?

Kocaeli'de 310 bin-320 bin arasında yapı var. Bu binaların 160 bine yakını, 1999 öncesi yapılmış. 1999 öncesi yapılan binalar, yapım teknolojisi nedeniyle riskli sınıfına giriyor. Bizim ‘1999 öncesi yapılan binalar güvenlidir’ dememiz için o binalarla doğru bir performans analizi yapmamız lazım. Bugün kamunun elinde bu şans yok.

Kocaeli'nin bina riski açısından tehlikeli bölgeleri nereler?

Jeolojik haritalarda, şehrin alüvyon zeminleri, sıvılaşma riski olan alanları ve sağlam olarak görülen bölgeleri görülebiliyor. Zemin durumunun deprem için risk yarattığını Hatay’da gördük. Kocaeli için de benzer zemin bölgeleri var. Sahil ve dolgu alanları, Körfez'in sonundan Sapanca’ya kadar uzanan alan, bu açıdan riskli bölgeler olarak görünüyor. Yapı açısından bakarsak İzmit ilçe merkezi, Gölcük ve Gebze’de eski yapı stoku oldukça fazla. Bu alanlarda 1999 depremlerini geçirmiş, eski inşaat teknolojisi ile yapılan yapılar olması riski artıran faktörler olarak öne çıkıyor. 

'HATAY VE MARAŞ'TA ROL MODEL OLMAMIZ GEREKİYORDU'

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi'nin yıkım çalışması yaptığı binalar, depremde hasar alan binalar mı?

İdarelerin yıkımını yaptığı yapılar, riskli yapı tespiti yapılmış, güvenli olmadığı yönünde raporlanmış yapılar. Bu dışardan bakınca anlaşılan bir durum değil. Yapılar belirli analiz teknikleri ile inceleniyor, bu sonuçlara göre deprem risk durumu ölçülüyor. Eğer risk teşkil ediyorsa yıkımı gerçekleştiriliyor. Bugün bulvar olarak bildiğimiz bölgede, hasarlı olarak işaretlenmiş alanlar var. İzmit kent merkezinde hasarlı olarak işaretlenmiş bölgeler var. Aynı şekilde Gölcük'te, diğer ilçelerde de benzer yapılar var. Bu yapılar, 20 yıla yayılarak sırayla yıkıldılar.

Önlem için nasıl adımlar atılıyor? Buna yönelik çalışmaları nasıl değerlendiriyorsunuz?

İdarelerin, Kocaeli’yi depreme dirençli bir şehir haline getirmek için üniversitelerden, meslek odalarından ve uzmanlardan oluşan çalışma grupları ile çalıştığını söyleyebilirim. Bu çalışma grupları, 12 başlık altında kentin deprem anında hem ulaşım açısından, hem yapısal anlamda risk durumlarını tespit edecek ve çalışmalarını ortaya koyacak. Bu risk tespitinin arkasından da kentin depreme hazırlanması için nasıl bir yol izlemesi gerektiği ile ilgili bir eylem planı ortaya çıkacak. 1999'da böyle bir yıkım yaşadıktan sonra bizim Maraş ve Hatay'da rol model olmamız gerekiyordu. İlk anda ne yapacağımızı bilen bir şehir olmalıydık. Ama gördük ki değiliz. Bu masa çalışmasının, saha çalışması ile desteklenmesi gerekiyor. Başka çaremiz yok.

‘EN KÖTÜ SENARYOYA GÖRE HAZIRLANMAMIZ LAZIM’

Mimarlar Odası olarak sizin yürütmüş olduğunuz bir çalışma var mı? Yetkililer ile iletişim halinde misiniz?

Eylem gruplarında meslek odası olarak sorumluluk alıyoruz. Mimarlar Odası, deprem konusunda geçmişte bilgi üreterek bugün eylem üreterek katkı sunmayı sürdürüyor. Bizim bir meslek örgütü olarak yapabileceğimiz şeyler sınırlı. Bilgiyi verebiliyoruz ama idarelerden bağımsız olarak saha çalışması yapamıyoruz. İdare ile iş birliği yapmak zorundayız. Önerilerimiz var. 1999 öncesi yapıların tespiti yapılmış mı? Asıl tespitten ziyade bir haritalamanın yapılması gerektiğini söylüyoruz. Afet haritalaması, afet senaryoları... Yani bir binanın riskli olduğunu tespit etmek yetmiyor. Bu bina yıkılırsa bizi nasıl bir senaryo bekliyor? Cephe aldığı sokağı kapatma ihtimali var mı? O sokak kapanırsa arama kurtarma ekibi ulaşımı nasıl sağlayabilir? Bizim afet senaryosunu, en kötü senaryo olarak önümüze koymamız lazım ve buna göre hazırlanmamız lazım.

Kocaeli için riskli bina tespiti mevcut mu?

Bugün için mevcut değil. Risk haritalaması yapılıyor. Bu haritalamadan sonra net bir veri ortaya çıkacaktır.

Hasarlı bina tespitini nasıl yapıyorsunuz?

Özel mülkiyete konu yapılar, kullanıcısının talebi olmadan idareler tarafından incelenmiyor. Vatandaşın kendi yapısının güvenli olup olmadığını tespit ettirmesi için alanında yetkin mühendislerden hizmet alarak deprem performans analizi yaptırması gerekiyor. Kent için şu an öncelik, zemini riskli olan bölgeler. Bu alanlardan başlayarak risk tespitleri yapılacak. Arkasından kent için bir eylem planı oluşturarak kenti güvenli hale getirmeyi hedefliyoruz.