2 ayda 5 istifa dilekçesine ret: Depremde enkaz altında kalmış gibiyiz

Sağlık Bakanlığı’nın 27 Ekim 2020 tarihinde pandemi nedeniyle uygulamaya koyduğu “istifa yasağı” devam ediyor. Bakanlığın kararını “bizi intihara zorluyorlar” diye eleştiren 18 yıllık doktor, “Gerek devlet bünyesinde sağlık çalışanlarının şartlarının giderek kötüye gitmesi gerekse mobbing'e maruz kalmamız beni artık dayanamayacağım noktaya getirdi. Çocuklarıma rağmen intiharın eşiğindeyim” diyor.

Fotoğraf: Arşiv
Google Haberlere Abone ol

ANKARA - “Bir emeklilik yasağı, bir istifa yasağı derken bizim insan olduğumuzu unuttular. Çocuklarıma rağmen intiharın eşiğindeyim...”

Bu sözler Covid–19 vakasının ilk görüldüğü 11 Mart’tan bu yana pandemiyle mücadelede en ön safta görev yapan sağlık çalışanlarından bir hekime ait.

Sağlık Bakanlığı’nın 27 Ekim 2020 tarihinde uygulamaya koyduğu “istifa yasağı” sağlık çalışanlarını zorluyor. Bakanlığın bu kararını “bizi intihara zorluyorlar” diye eleştiren jinekolog, “İstifa edecek çok sayıda sağlık çalışanı var; ama bizleri yasaklarla tutmaya çalışıyorlar” diyor.

2 AYDA VERİLEN 5 İSTİFA DİLEKÇESİNE RET: DEPREMDE ENKAZ ALTINDA KALMIŞ KİŞİLER GİBİYİZ

Çalıştığı kamu hastanesine 2 ayda 5 istifa dilekçesi verdiğini ancak hepsinin reddedildiğini ifade eden uzman hekim, Covid–19 sürecinde çok yıprandıklarını, çoğu zaman ailelerinden uzak kaldıklarını belirterek yaşadığı çaresizliği şu sözlerle anlatıyor:
“Ben 18 yıllık jinekoloji uzmanı olarak Türkiye’nin birçok yerindeki kamu hastanelerinde hizmet verdim. İşimiz insanların sağlığını korumaktı; ama bu süreçte bizlere kendimizi çok değersiz hissettirdiler ve artık bizim sağlığımız tehlikede. Benim bölümün Covid-19’a uzak olmasına rağmen ben aylarca gönüllü olarak Covid–19 olan gebeleri takip ettim. Bir günden bir güne de şikâyet etmedim. Ama gerek devlet bünyesinde sağlık çalışanlarının şartlarının giderek kötüye gitmesi gerekse mobbing'e maruz kalmamız beni artık dayanamayacağım noktaya getirdi. Psikolojim alt üst oldu. Bizler şu an depremde enkaz altında kalmış kişiler gibiyiz.”

'BEN ÖLÜMÜ GÖZE ALMIŞIM, İSTEDİĞİM TEK ŞEY İSTİFA EDEBİLMEK'

İstifa haklarının ellerinden alındığını, köle gibi çalıştırıldıklarını belirterek, “Çocuklarıma rağmen intiharın eşiğindeyim” diyen uzman hekim, bu durumu yargıya taşımak istese de Türkiye’deki hukuk sistemine güvenmediğini söylüyor.

Uzman hekim, “Bir emeklilik yasağı, bir istifa yasağı derken bizim insan olduğumuzu unuttular” ifadelerine yer vererek şöyle devam ediyor:

“Düne kadar sağlık çalışanları istifa edebiliyordu; şimdi biz istifa talep ettiğimiz zaman vatan haini ilan edilmeye çalışılıyoruz. Ben 18 senede 18 gün izin kullanmadım; ama şu an izin kullanıyorum. Çünkü artık psikolojim çalışacak durumda değil. Devlet bünyesinde istifa edecek çok sayıda sağlık çalışanı var; ama bizleri yasaklarla tutmaya çalışıyorlar. Son döneme bakıldığında intihar eden o kadar çok sağlık çalışanı var ki; bu insanlar neden intihar ediyor hiç sordular mı? Sadece her hekimin arkasından 'Allah rahmet eylesin' diyorlar. Ben ölümü göze almışım, istediğim tek şey istifa edebilmek.”

TTB: İSTİFA YASAĞI 'İNSAN HAKLARINA' AYKIRI

Türk Tabipleri Birliği (TTB) 2. Başkanı Doç. Dr. Ali İhsan Ökten de sağlık çalışanlarına istifa yasağının “insan haklarına” ve uluslararası iş sözleşmesine aykırı olduğunu ifade ediyor.

Pandemi döneminde sağlık çalışanlarının canla başla çalıştığını ancak bakanlığın bu noktada sağlıkçıları koruyamadığını söyleyen Ökten, “Çalışma koşullarımız her geçen gün daha fazla ağırlaştı. 10 Mart -8 Eylül 2020 tarihleri arasında 2 bin 412 sağlıkçı istifa etti. Bakanlık da istifaların önüne geçmek için böyle bir uygulama yaptı. İstifa çalışanların en doğal hakkıdır. Sağlık Bakanlığı hekim ve sağlık çalışanlarına uyguladığı her türlü yasağı acilen kaldırmalıdır” diyor.