'2. Ordu komutanı 'beklemede kalın' denince üzüntüden ağladı'
Ahmet Zeki Üçok, ordunun bir bölümü Suriye ve Irak topraklarında iken kalanların depreme müdahalesinin önlenmesinin can kayıplarına neden olduğunu belirtti.
DUVAR - Eski asker ve İYİ Parti üyesi Ahmet Zeki Üçok, iktidarın orduyu devre dışı bırakmasının deprem bölgesine müdahalede gecikmeye neden olduğunu belirtti. 2. Ordu komutanının bir an önce depreme müdahale etmek istediğini ancak beklemede kalalım denince ağladığını anlatan Üçok, “Emir komuta zinciri, Ankara’dan Adıyaman’a ulaşıncaya kadar ne yazık ki iki gün geçti” dedi.
Cumhuriyet Yazarı Barış Terkoğlu, Üçok'un açıklamalarını "Depremin ortaya çıkardığı hastalık" başlıklı yazısında şöyle aktardı:
"Geçen hafta, eski asker Ahmet Zeki Üçok’la deprem meselesini konuştuk. Askerin depremlere müdahalesi konusunda çalışıyor, danışmanı olduğu İYİ Parti için bir politika oluşturmaya uğraşıyordu. En önemlisi elbette ilk 48 saatti.
(...)
AKP’nin FETÖ ile birlikte gerçekleştirdiği kumpaslar sürecinde, EMASYA Protokolü’nü ve buna bağlı olarak DAFYAR’ı (Doğal Afet Yardım Planları) iptal ettiğini hatırlattı. Üçok, DAFYAR’ın önemini şöyle anlattı:
'TSK’nin bölük komutanlığı seviyesine kadar, her türlü afette, hiçbir yerden emir beklemeksizin neler yapacağının planıdır. Her askeri birlik, kendi güvenliğini sağladıktan sonra, hemen mahallinde hangi adrese gideceği, hangi bölgede çadır, fırın, hastane kuracağı, nerenin güvenliğini ele alacağı, kamyon, TIR, kepçe, vinç gibi hangi sivil araçların birliğin emrine gireceği ve nerelerde kullanılacağı, arama kurtarmaya kimlerin hangi araçlarla katılacağı, intikal planları...'
AKAR’IN LİYAKATİ
Üçok, depremden sonra, Hulusi Akar’ın da liyakatinin tartışmaya açılması kanısında: 'Akar tümgeneralken, devre arkadaşlarıyla beraber terfi edememiş bir askerken bir yıl sonra, sonuncu sıradan korgeneral olmuş. Herkes TSK geleneklerine göre emekli olmasını beklerken; kendisinden başarılı, kıdemli ve liyakatli olan altı korgeneral, Balyoz-Ergenekon-Askeri Casusluk gibi kumpas davaları ile emekli edilince, önü açılıp orgeneral olmuş. O da yetmemiş, Genelkurmay başkanı yapılmış birisi. Hal böyle olunca da emrindeki askerlerin 251 vatandaşımızı şehit ettiği, Cumhuriyet tarihimizin en başarısız Genelkurmay başkanı olarak tarihe geçti. Ama iktidar, ne yazık ki bu başarısızlıkları görmezden gelip kendisini milli savunma bakanı yaptı. Depremde de kötü sınav vererek Cumhuriyet tarihimizin en başarısız milli savunma bakanı olmaya aday olmuştur.'
AÇIKLAMA UZUN SAYI KISA
Üçok, Akar’ın açıklamasının bir kandırmaca olduğu kanısında: 'Bakanın açıklaması çok uzun ama ilk 48 saatte sahaya sürdüğü askeri birliklerin sayısı çok kısa. Sadece iki tugay, beş uçak, iki helikopter, üç çıkarma gemisi ve iki fırkateynden ibaret. 2. Ordu’nun hangi birliklerinin katıldığını bile sayamamış.' Deprem bölgesinde her ilde en az 5 bin civarında asker olduğunu düşünürsek en az 50 bin asker mevcut. Ama Akar’ın ilk açıklamasına göre 3 bin 500 asker, bütün deprem bölgesinde göreve çıktı.
ÜÇ ASKERDEN BİRİ SINIR DIŞINDA
Üçok’un yaptığı hesaba göre TSK’deki mevcut askeri personelin üçte biri Suriye ve Irak operasyonlarında. Üçok, 'Bu birliklerimiz en muharip ve hareket kabiliyetine sahip birliklerimiz. Şüphesiz ki ülke sınırları içinde olsalardı daha etkin olarak deprem felaketine müdahale edebilirlerdi. Buradan çıkan sonuç, Suriye meselesinin çözümlenmesinin ne kadar hayati olduğu' diyor.
Deprem bize bir kez daha gösterdi ki Suriye krizi çözülmeden, Şam’la barışmadan, iki ülke sınırını askeri sorunlardan kurtarmadan, afetlere müdahale etmek bile zor. Adım atılmazsa millet de komutanlar da daha çok ağlayacak!" (HABER MERKEZİ)