2023’te ekonomi: Gelen gideni aratacak

Türkiye seçime giderken seçim kadar önemli bir diğer başlık, ekonomi. Bütçe harcamalarının seçim öncesine sıkıştırılacağını belirten uzmanlara göre, bu yıl her zamankinden fazla ekonomi konuşulacak.

Google Haberlere Abone ol

Ceren Bayar

ANKARA - Türkiye 2023 yılına döviz kurlarındaki artış, yüksek enflasyon ve zam tartışmaları eşliğinde girdi. Uzmanlara göre, ekonomi açısından 2023 yılı da kolay geçmeyecek.

Ekonomist Prof. Dr. Osman Altuğ, 2023 yılında 2022’den çok daha olumsuz verinin ortaya çıkacağını belirtirken, iktisatçı Prof. Dr. Aziz Konukman da 2023 yılında bütçe harcamalarının seçim öncesi döneme yığılacağını, bu bütçenin seçim müjdeleri için kullanılabileceğini söyledi.

‘DÜZEN DEĞİŞİKLİĞİ GEREKİYOR’

2023’te her zamankinden fazla ekonomi konuşacağımızı ifade eden Altuğ’a göre, yeni yılda 2022’den çok daha olumsuz bir tablo oluşacak. Yapılacak seçimlere rağmen ekonomik açıdan bir düzen değişikliğini beklemediğini ifade eden Altuğ, “Gelen gideni aratacak” dedi.

Mevcut sistemin düzelmesi için kayıt dışı ekonomiden kayıtlı ekonomiye geçmek gerektiğini belirten Altuğ, “Bu yöntemin özü herkesi gelir vergisi mükellefi yapmaktır. Bu, bir düzen değişikliğini gerektiriyor. Ancak siyaset, herkesi gelir vergisi mükellefi yaparsa ‘gayrı memnun’ bir seçmen kitlesi oluşacağını düşünüyor. Ne iktidar ne de muhalefet buna yanaşır. 2023’te de bu sistemle devam edeceğiz” diye konuştu.

‘SEÇİM EKONOMİSİNE KANMAK İNSANI MUTLU EDER AMA TAŞIMA SUYLA DEĞİRMEN DÖNMEZ’

Henüz tarihi netleşmese de en geç haziran ayı ortasında yapılması planlanan seçimlerin ekonomiye etkisini de değerlendiren Altuğ, “Seçim ekonomisine kanmak insanı mutlu eder. En rahat satılan şey, umut. Ama taşıma suyla değirmen dönmez. ‘Asgari ücrete zam yaptık, EYT’yi getirdik.’ Bütün bunlar Türkiye’de üretim artışına neden olmadı, olmayacak. Paranın değerini o ülkenin üretim gücü belirler. Tam tersine tüketimin artışına sebep olur. Bir ülkede tüketim üretimden fazla ise bunun adı zarardır” dedi. Altuğ sözlerini şöyle sürdürdü:
“Siyasetçi diyor ki, ‘Merak etme senin borçları ben öderim, af çıkartırım, takside bağlarım, sigorta giderinin bir kısmını ben öderim, faizi düşürürüm’. Bu yapılan tüketimi artırmak. Hiçbir akılcı modelle izah edilemez. Biz borcumuzu ancak üretimle ödeyebiliriz.”

'YA ZAM YA İŞÇİ ÇIKARMA YA DA KAYIT DIŞI İŞÇİ'

Asgari ücretin 8 bin 500 TL’ye çıkmasının reelde bir karşılığı olmadığını da ifade eden Altuğ, “Asgari ücret 8 bin 500 lira, 2 bin 500 lira da sigorta var. Nasıl ucuza satacak?” diye sordu ve şöyle devam etti: “Ya zam yapacak ya işçi çıkaracak ya da işçi ile kayıt dışı anlaşacak. Zaten alternatifi bol, milyonlarca işsiz var, sığınmacı işçiler var. Ya da kapatacak; iflaslar, iflas ertelemeleri artacak. Artan hep borç olacak. Sen devlet olarak asgari ücreti ilan ettin. Asgari ücreti ödeyebilecek bir ekonomik iklim oluşturmadıkça işveren o asgari ücreti ödeyemez.”

‘EMREDEREK FİYATLARI BİR YERDE TUTAMAZSINIZ, ZAM YAĞMURU GELECEK’

Türkiye’nin genç nüfusa sahip bir ülke olduğunu, böyle bir tabloda ücretlerin artması için yatırım yapılması gerektiğini söyleyen Altuğ, “Yatırım olmazsa üretim olmaz. Emrederek fiyatları bir yerde tutamazsınız. Ücretleri kağıt üzerinde istediğiniz kadar artırın, o ücret artmaz. 2023’te de her şeye zam yağmuru gelecek. Ekonomiyi zam öldürür” diye konuştu.

‘MUHALEFET İKTİDARDAN FARKLI OLAMAZ ÇÜNKÜ OY İSTİYORLAR’

Muhalefetin de iktidardan farklı öneriler sunmadığını ifade eden Altuğ, “Türkiye’yi tarih boyunca en çok borçlandıran iktidar umut vererek ilerliyor, bir yandan da ‘Ben borçlandırmaya devam edeceğim’ diyor. Muhalefet de ‘Ben de aynı şeyi yapacağım’ diyor. Sadece sahnedeki oyuncular değişiyor. Senaryo aynı. O nedenle de 2023’te borçlarımız daha çok artacak. Ama iktidar ama muhalefet fark etmez. Çünkü oy istiyorlar ve gayrı memnun bir seçmen kitlesi yaratmak istemezler” ifadelerini kullandı.

ARALIK AYINA BÜTÇEDEN REKOR PAY

İktisatçı Prof. Dr. Aziz Konukman, 2023 Türkiye ekonomisine dair öngörülerini sunmadan önce 2022 bütçe hesaplamalarına ilişkin bilgi verdi. Konukman’ın analizine göre aralık ayına, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde görülmemiş, yarım trilyonluk bir bütçe harcaması düştü. Konukman, bu bütçenin ne kadarının, nasıl kullanıldığının, aralık ayı bütçe istatistikleri açıklandığında belli olacağını söyledi.

Profesör Konukman, 2022 bütçesinin nasıl kullanıldığını tespit etmek için iki yere bakılması gerektiğini, bunlardan birinin Meclis’te kabul edilen - ek bütçeyle büyütülen - 2022 bütçesi, yani Meclis’in hükümete verdiği bütçe izni; diğerinin de hükümetin açıkladığı Orta Vadeli Program’da verilmiş 2022 bütçe gerçekleşme tahmini olduğunu söyledi.

Meclis’te kabul edilen 2022 bütçesinin temmuzda eklenen 1,1 trilyon ‘ek bütçe’ ile 2,8 trilyon olarak belirlendiğini belirten Konukman, “Ocak-kasım arasındaki 11 aylık dönemde 2,8 trilyonluk bütçeden 2,6 trilyonluk bir harcama gerçekleştiğini görüyoruz. Yani Meclis’in kabul ettiği bütçeden aralık ayı için 200 milyarlık bir pay kalmış” dedi.

'MECLİS’İN BÜTÇE İZNİ 302 MİLYAR AŞILABİLECEK'

Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı’na göre ise 2022 bütçe gerçekleşme tahminlerinin ise 3,1 trilyon olduğunu belirten Konukman, bu rakamın Meclis’in 2022 bütçesi ile örtüşmediğini kaydetti. Konukman, “Gerçekleşme tahminleri (3,1 trilyon) Meclis’in kabul ettiğinden (2,8 trilyon) fazla. Yani Meclis’in verdiği bütçe izni aşılıyor. 300 milyarlık ödenek üstü bir harcama görünüyor” diye konuştu. 

'AKIL ALMAZ BİR TABLO'

2022 yılının 11 aylık bütçe gerçekleşmesi (2,6 trilyon) ve 2022 yılı gerçekleşme tahmini (3,1 trilyon) karşılaştırıldığında, aralık ayına yarım trilyonluk bir bütçe harcaması düşeceğini ifade eden Konukman, sözlerini şöyle sürdürdü: ‘’Meclis’in verdiği izin esas alınırsa aralıkta 200 milyarlık bir harcama yapılmış olacak. Gerçekleşme tahmini dikkate alınırsa o zaman bu tutara 300 milyarlık ödenek üstü harcama eklenebilir. Yani aralık ayına toplam yarım trilyonluk bir bütçe harcaması düşmüş olacak. Bir bütçe patlaması söz konusu. Bu, iktidarın bir ayda yarım trilyonluk harcama yapabileceği anlamına geliyor. Akıl almayacak, dehşet bir tablo.”

‘SEÇİME DÖNÜK BÜTÇE HARCAMASI BİR ŞEKİLDE ARTMIŞ OLACAK’

Aralıkta hangi olası bütçe harcamasının gerçekleşeceğinin hangi büyüklüğün esas alınacağına bağlı olduğunu belirten Konukman, “İlki geçerli olduğunda 200, ikincisi esas alındığında yarım trilyonluk harcama yapılmış olacaktır. Bunu aralık ayı bütçe istatistikleri açıklandığında öğrenmiş olacağız” dedi.

Konukman, sözlerine şunları ekledi: “Bir başka senaryo da aralıkta Meclis’in verdiği iznin biraz altında bir bütçe harcaması yapmak olabilir. Böylece hem ‘iznin gerektirdiğinden az harcama yaparak mali disipline uyduk’ diye böbürlenilebilir hem de seçim harcamalarına tam gaz devam edilebilir. Hangi senaryo izlenirse izlensin, seçime dönük bütçe harcaması bir şekilde artmış olacak. Senaryo farklılığı harcama boyutunun ne düzeyde olabileceğini belirleyecek.”

‘2023 BÜTÇE ÖDENEKLERİNİN HARCANMASI SEÇİM ÖNCESİ DÖNEME SIKIŞTIRILACAK’

2023 bütçe büyüklüklerinde ise yüzde 42,6 düzeyinde bir artış olduğunu belirten Konukman, ‘zımni fiyat deflatörü artışının (mal ve hizmetlerde ortalama fiyat artışı) bunun çok altında (yüzde 32,3) kaldığını ve dolayısıyla bu fark nedeniyle bütçenin reel olarak artacağını söyledi. Bu durumun seçim bütçesi izleneceğine işaret ettiğini kaydeden Konukman, “Seçim sürecine girileceği için harcamaları seçim öncesine bindirecekler. Gelirlerin tahsil zamanı ve iç borçlanmadaki sınırlılıklar nedeniyle gerektiğinde para da basılarak, bu öne çekilmiş bütçe harcamaları finanse edilmiş olacak. Böylece seçime yönelik müjdeler seçim öncesinde uygulamaya konulabilecek. Her halükârda bütçe harcamalarını seçim öncesi döneme yığacaklar. ‘Sonrası Allah Kerim, hallederiz’ diyecekler” diye konuştu.