2024, altının altın yılı olacak
Altındaki dalgalı seyir, orta vadedeki yükseliş trendi öncesindeki geçici iniş-çıkışlar olarak değerlendirilmeli. Tüm uzmanlar bu yıl ons altının rekor kırmasını bekliyor.
GEÇEN HAFTANIN YÜKSELENİ BORSA OLDU, ALTIN HAFİF GERİLEDİ
BIST 100 endeksi, en düşük 7,915.48 ve en yüksek 8,347.58 puanı gördükten sonra haftayı, önceki hafta kapanışına göre yüzde 4.37 değer kazanarak 8,346.28 puandan tamamladı. 24 ayar külçe altının gram satış fiyatı yüzde 0.10 azalışla 1,967 TL’ye, Cumhuriyet altınının satış fiyatı ise yüzde 0.14 azalarak 13,220 TL’ye geriledi. Geçen hafta sonu 3,239 TL olan çeyrek altının satış fiyatı 3,236 TL’ye düştü. ABD Doları yüzde 0.39 değer kazanarak 30.31 TL’ye, Euro yüzde 0.33 artışla 32.98 TL’ye yükseldi. Yatırım fonları ve bireysel emeklilik fonları yüzde 1.3 değer kazandı. Altındaki dalgalı seyir, orta vadedeki yükseliş trendi öncesindeki geçici iniş-çıkışlar olarak değerlendirilmeli. Tüm uzmanlar bu yıl ons altının rekor kırmasını bekliyor. Dolar ise Fed’in faiz indirimleri sonrasında belli ölçüde zayıflayabilir. Ancak bu Türkiye’de doların yükselmeyeceği anlamına gelmiyor. Beklentiler kurun en az 37 TL olacağı yönünde, 40 TL’ye kadar yolu var.
KÜRESEL PİYASALARA YÖN VERECEK VERİLER
Küresel ölçekte ekonomik aktivitenin endişe edildiği kadar yavaşlamayacağı yönündeki öngörüler piyasalarda iyimserliği artırıyor. Para piyasalarındaki fiyatlamalarda Fed’in bu ayki toplantısında politika faizini sabit bırakacağına kesin gözüyle bakılıyor. Fed’in mart ayında faiz indirime başlama ihtimali beklentisi yüzde 46... Bu hafta pazartesi günü Dallas Fed imalat aktivite endeksi, salı günü CB tüketici güven endeksi, çarşamba Fed’in faiz kararıyla ADP istihdam raporu, cuma günü ABD’de tarım dışı istihdamla işsizlik oranı verileri açıklanacak. Avrupa’da ise salı Euro Bölgesi’nde dördüncü çeyrek GSYİH, çarşamba Almanya’da TÜFE, perşembe Euro Bölgesi TÜFE ile İngiltere Merkez Bankası’nın (BoE) faiz kararı piyasaların yakından izleyeceği göstergeler olacak. Asya’da ise merakla beklenen veriler, Japonya’da işsizlik oranı ve sanayi üretimi, Çin’de Caixin imalat sanayi PMI verileri...
SIKILAŞTIRMA BURAYA KADAR... GERÇEKTEN Mİ?
TCMB, anlaşılan o ki politika faizinde son artırımını yaparak, faizi yüzde 45’e yükseltti. Gerçekten parasal sıkılaşma adımları yeterli olduğundan mı, yoksa siyasi iktidarın baskısı sonucunda mı bu kararın alındığını herkes sorguluyor. TCMB’nin karar metninde, dezenflasyonun tesisi için gerekli sıkılık düzeyine ulaşıldığını, gerektiği sürece bu sıkılık düzeyinin sürdürüleceği ileri sürüldü. Tespit bu, ama gerçeklikle ne kadar uyumlu olduğu çok tartışmalı. Öncelikle TÜİK enflasyonu üzerinden yapılan hesaplar ve 2024 enflasyon beklentisinin gerçeklerle uyuşmadığını, ‘hissedilen enflasyon’ açıklamasıyla TÜİK bile utangaçça itiraf etmişken... Peki gerçekten Türkiye’de pozitif reel faize geçildi mi? Gerçek enflasyonun en az yüzde 100 civarında seyrettiği Türkiye’de TL mevduat faizleri, yüzde 50’nin altında! Kur korumalı mevduatta yaklaşık 2.5 trilyon TL duruyor ve beklenen çıkışlar gerçekleşmiyor. Peki nasıl oluyor da, TCMB bu tespitleri yapıyor?
TCMB REZERVLERİNDE DÜŞÜŞ SORUN YARATABİLİR
TCMB brüt rezervleri geçen hafta 138.1 milyar dolara geriledi. Bir önceki hafta brüt rezervler 139.8 milyar dolar seviyesindeydi. Net rezervlerde düşüş 5.8 milyar dolar oldu ve 23.7 milyar dolar seviyesine geriledi. Bu rakamlar, KKM’nin duyurulduğu Aralık 2021’den bu yana net rezervlerde en hızlı düşüşe işaret ediyor. SWAP hariç net rezervler ise - 41.8 milyar dolar oldu. Bir önceki hafta bu rezervler - 39.3 milyar dolar seviyesindeydi. Net rezervlerdeki düşüş, hala kırılgan olan Türkiye ekonomisi açısından hiç de olumlu bir gelişme değil. Hele ki kur şoklarına açık ve kriz içinde bir ekonomiyseniz, ki öyleyiz! Özellikle, yerel seçimler sonrasında, tıpkı cumhurbaşkanlığı seçimleri sonrasında yaşanmış olana benzer kur hareketleri beklenirken, rezervlerdeki bu düşüş, TCMB’nin olası müdahaleler için elini zayıflatan bir gelişme.