57 yıl sonra New York’tan Antalya’ya: Boubon’un bronz büstü geri dönüyor
Burdur’un Boubon Antik Kenti’nden ABD’ye kaçırıldığı tespit edilen bronz büstün Türkiye’ye iadesine karar verildi. Büstün önce Antalya’da sergilenmesi, ardından da Burdur’a gönderilmesi bekleniyor.
ANTALYA – ABD’de çalıntı olduğu ortaya çıkan bir eserin daha Antalya’da sergilenmek üzere Türkiye’ye iade işlemleri başlatıldı. Roma imparatorları Marcus Aurelius ya da Septimus Severus’un kızına ait olduğu sanılan, gerçek insan boyutundaki 'Bir Kadının Portresi' adlı bronz büstün, nihai durağının kaçırıldığı Burdur’daki Boubon Antik Kenti olacağını aktaran yetkililer, eserin önce Antalya’da, ardından da Burdur’da sergilenebileceğini söyledi.
Bronz büstün New York Bölge Savcılığı’na teslim edildiği aktarıldı. Eserin Türkiye’ye iade prosedürlerinin zaman alacağı ve bu süreçte karşılıklı yazışma trafiği yaşanacağı belirtildi. Eserin Antalya’ya getirileceği aşamada Antalya Arkeoloji Müzesi’nde sergi alanı hazırlanacak. Antalya’da 1 yıl civarında sergilenecek olan büst, sonrasında Burdur’a gönderilecek.
57 YIL ÖNCE KAÇIRILDI
Burdur'da bulunan Bubon Antik Kenti 1960'larda yağmalandığında Türkiye'den kaçırıldığı düşünülen eser, Manhattan üzerinden eski eserlerin ticaretini yapan kaçakçılık ağına yönelik devam eden soruşturma kapsamında ele geçirildi. Yaklaşık 57 yıldır ABD’deki Worcester Sanat Müzesi'nde sergilenen bronz büstün yasa dışı yollardan ABD'ye sokulduğunu gösteren deliller ortaya çıktı.
Müzeden yapılan açıklamada, kurumun 'Bir Kadının Portresi' adlı eseri Ekim 1966’da hakkında çok fazla bilgi edinemeden satın aldığı, satıcının, 'eseri Güneydoğu Anadolu bölgesinde aynı yıl bulduğunu' söylediği yazıldı. Savcılığın araştırması sonucunda eserin çalıntı olduğu belirlendi. Sanat müzesi yetkilileri, etik standartları gözeterek, Roma döneminden kalma büstün iadesine katkı sağlamaktan onur duyduklarını ifade etti.
YORGUN HERKÜL İÇİN 31 YILLIK ÇABA
Boubon’dan kaçırılan bronz büst, Antalya’ya getirilerek yurda dönüş yapacak ilk önemli eser değil. Daha önce imkansız işleri başardığı için 'Yorgun Herkül' olarak bilinen Herakles’in heykeli ve lahdinin 6 yıl arayla yurda dönüşü sırasında da Antalya Havalimanı’nda heyecanlı bekleyiş yaşanmıştı.
Herakles’in Türkiye'ye dönme hikayesi ise şöyle: Türkiye’nin yetiştirdiği önemli arkeologlardan Profesör Jale İnan, Antalya’da Aksu ilçesindeki Perge Antik Kenti’nde 1980 yılında yaptığı kazıda ikinci yüzyıldan kalma bir Roma heykelinin alt kısmını buldu. 'Yorgun Herkül' isimli heykelin üst kısmı yıllar önce Amerika’ya kaçırılarak dönemin en tanınmış antik eser koleksiyonerlerinden Leon Levy-Shelby White çiftine satılmıştı. Kayıp parçanın Antalya’ya geri getirilmesi tam 31 yıl aldı. Israrlı bir çabanın ürünü olan geri dönüş öyküsü 1990 yılında başladı. Bir akademisyen, New York’taki Metropolitan Sanat Müzesi’ni gezerken burada sergilenen yarım bir eserin, Antalya Müzesi’nde alt kısmı sergilenen heykelin kayıp üst parçası olduğunu fark etti. Türkiye’nin o günden itibaren heykeli geri almak için başlattığı girişimler 22 Eylül 2011’de tamamlandı. Antik kentten kaçırılan 1800 yıllık Yorgun Herkül heykeli o yıl Türkiye'ye döndü ve tek parça olarak sergilenmek üzere Antalya Havalimanı’na taşındı.
'HERAKLES LAHDİ' İKİZİNİN YANINDA
Ardından Heralkes Lahdi, kaçırıldıktan 50 yıl sonra İsviçre’nin Zürih kentinden ait olduğu topraklara geri döndü. Antalya Müzesi’ne 235 santimetre boyunda, 112 santimetre genişliğinde ve 3 ton ağırlığındaki eserin konulacağı özel bir podyum yapıldı ve ikizinin yanında 22 Eylül 2017’den itibaren sergilenmeye başladı.
Yunan mitolojisinde Herakles, Roma mitolojisinde ise Herkül olarak bilinen bu yarı tanrının, Zeus ve Alkmene’nin oğlu olduğu biliniyor. Verilen 12 imkansız işi başaran Herakles'in hikayesinin anlatıldığı lahdin üzerindeki her sahne geçişinde mitolojik kahramanın fizyolojik değişimi görülüyor. Bu işler şöyle tasvir ediliyor: Nemea Aslanı’nı yenmek, Lerna gölündeki çok başlı yılan Hydra’yı öldürmek, Artemis’in kutsal hayvanı Kyreneia Geyiği’ni yakalamak, Erymanthian Dağı’ndaki büyük yaban domuzunu diri yakalamak, Augias’ın ahırlarını bir günde temizlemek, Stymphalos’dan insanların rahatını kaçıran Stymphalian kuşlarını kovmak, Poseidon’un Minos’a verdiği Girit Boğası’nı getirmek, Trakya kralı Diomedes’e ait dört vahşi kısrağı yakalamak, Amazonlar kraliçesi Hippolyta’dan büyülü kemerini almak, 3 gövdeli dev Geryoneus’un sığırlarını çalmak, Hesperidler’in altın elmalarını getirmek, Hades’in ölüler ülkesini koruyan Kerberos adlı köpeği yeryüzüne çıkarmak.
'TÜRKİYE'YE GETİRİLMESİYLE 13’ÜNCÜ İŞ DE BAŞARILMIŞ OLDU'
Perge atölyesi işçiliğini yansıtan Herakles Lahdi'nin yarım yüzyıl sonra evine dönmesinin tarihi önemini açıklayan Akdeniz Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nevzat Çevik, "Asıl önemli olan eserin vatanına dönmesidir. Çünkü eserler doğduğu yere aittir. Doğdukları yerden koparılıp başka yerlere götürüldükleri andan itibaren kimliklerini yitirirler ve o başka yerde sadece bir objeye dönüşürler. Ama evlerine döndükleri zaman yeniden hikayenin güçlü bir parçası olurlar. Onların yeniden kimliklerine, anayurtlarının da kültürel arşivine kavuşması için bütün bu çaba. O yüzden kaçırılan tüm eserlerin peşindeyiz. Herakles, 12 imkansız iş başardı. Onu anlatan eserlerin yeniden yurduna getirilmesiyle 13'üncü iş de başarılmış oldu" dedi.
BRITISH MUSEUM’DAKİ 'NEREİDLER' SEMBOL OLDU
Antalya’dan yurt dışına kaçırılan 8 tarihi eserin iadesi için başlatılan 'Eserler Ait Olduğu Yerde Güzel' adlı bir sosyal sorumluluk projesinden bahseden Antalya Tanıtım Vakfı (ATAV) Başkanı Yeliz Gül Ege, bu kapsamda yapılan girişimleri anlattı: "Yurt dışında bulunan Nereidler Anıtı, Harpy Anıtı, Payava Lahti, Ksanthos Anıtı, Trysa Heroonu, Myra Kaya Mezarları’ndan bir çocuk kabartması, Perge’den bir Thyke Heykel ve Kordydalla Hazinesi’nin yer aldığı bir imza kampanyası başlattık. Yoğun ilgiyi görünce bu topraklara ait olan ama yurt dışında sergilenen eserleri tanıtmaya karar verdik. Sembol olarak Kaş’ın Xanthos Antik Kenti’nden götürülüp İngiltere’deki British Museum’da sergilenen Nereidler Anıtı’nın bir replikasını yaptık ve Antalya Havalimanı’nın Dış Hatlar Terminali’ne yerleştirdik. Kartpostal ve broşürlerle turistlere bu güzel anıtın bu topraklardan koparıldığını anlattık."
UNESCO’YA ANTALYA’DAN BİR SES
Terminale kurulan ışıklı panolarda Antalya’dan kaçırılan 8 eserin görsellerini de paylaşıp, hangi müzelerde olduklarını duyurduklarını söyleyen Yeliz Gül Ege, "Yine bu panolarda Elmalı Sikkeleri’nin, Yorgun Herkül’ün ve Herakles Lahdi’nin de ülkemize uzun uğraşlar sonucu geri getirildiğini anlattık. Anadolu’dan yurt dışına çıkarılmış tüm eserleri tanıtıp bu konuda kamuoyu oluşturmak için hazırlanan proje için www.culturalheritages.org adlı bir web sitesi hazırlandı. Anıtın fotoğraflarının yer aldığı kartpostalların üzerindeki karekodlarla web sitesini ziyaret ve ‘Eserler ait olduğu yerde güzel midir?’ sorusuna yanıt imkanı sağladık. UNESCO’nun izinsiz tarihi eser el değişimine karşı yürüttüğü bir kamuoyu çalışması var. Biz de buna Antalya’dan bir ses veriyoruz. Tüm bu çalışmalar ve toplanan imzalar, eserlerimizi yurda geri getirme girişimlerinde elimizi güçlendiriyor” dedi.