8 Mart yürüyüşü davasında kadınlar savunma yaptı

DUVAR - Beyoğlu'nda 8 Mart günü düzenlenen 'Feminist Gece Yürüyüşü' sırasında attıkları sloganlar gerekçesiyle 'Cumhurbaşkanı'na hakaret' ve 'Kanuna aykırı toplantı ve yürüyüş' suçlarından 17 kadının 7 yıl 8 aya kadar hapis cezası istemiyle yargılanmalarına başlandı. Duruşmaya katılan sanıklardan HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan'ın kızı Zelal Buldan savunmasında, ilk kez yürüyüşe katıldığını belirterek, "Dağılmamız yönünde hiçbir şekilde anons yapılmadı. En ön sıradaydım, anons yapılsa duyardım, beraatimi istiyorum" dedi. Diğer sanıklar da suçlamaları reddederken, avukatları derhal beraat talebinde bulundu. Mahkeme, derhal beraat talebini reddetti. 

İstanbul 10. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki ilk duruşma öncesinde, kadınlar basın açıklaması yaptı. Açıklamanın ardından duruşmaya, Zelal Buldan'ın da aralarında bulunduğu yargılanan 15 kadın ve avukatları katıldı.

'ANONS YAPILSA DUYARDIM"  

Buldan savunmasında, "Ben feminist bir kadınım. Bu yürüyüşe ilk kez katıldım. Fakat yıldırma politikalarına rağmen bu son olmayacak. Geçen sene 8 Mart'ta yürüyüşte yaklaşık 1 saat boyunca oradaydım. Bulunduğum süre boyunca dağılmamız yönünde hiçbir şekilde anons yapılmadı. En ön sıradaydım, anons yapılsa duyardım, beraatimi istiyorum" diyerek suçlamaları reddetti.

Yargılanan kadınlardan Merve Karakulakküçük ise, "Ben üçüncü kez katıldığım Feminist Gece Yürüyüşü'nde atılan sloganların bir politik eleştiri olduğunu düşünmekteyim. 20-30 bin kadının olduğu yürüyüşte atılan sloganların tespit edilmesi güçtür. Ben feminist bir kadınım ve erkek egemen şiddetinin karşısında durulan ve evrensel yapılan bu yürüyüşün bir suç olduğunu kabul etmiyorum" dedi. Diğer kadınlar da suçlamaları reddederek beraatlerini talep etti. Avukatlar da suçun unsurlarının oluşmadığını, hakaret değil, espri ve politik eleştiriler yapıldığını belirterek, derhal beraat talebinde bulundular.

Yargılanan kadınlardan Sedef Özer de 8 Mart'ın meşru bir kutlama günü olduğunu ifade ederek, "Sadece alkış yaptığım ve bu Cumhurbaşkanına hakaret sayıldığı için suçlamayı kabul etmiyorum, beraatimi talep ediyorum" dedi. Rezzan Kanat da yürüyüşe ilk defa katıldığını söyleyerek, "Birden fazla slogan atıldı, dağılma konusunda uyarıyı duymadım" diyerek beraat talep etti. Nimet Tanrıkulu ise Feminist Gece Yürüyüşü'ne 19 yıldır katıldığını, ifade özgürlüğü kapsamında politik haklarını kullandıklarını belirterek beraat talebinde bulundu.

CUMHURBAŞKANLIĞI'NA DAVETİYE ÇIKARILACAK

DHA'nın haberine göre, "derhal beraat" talebini reddeden mahkeme, ifadeleri alınan kadınların duruşmadan vareste tutulmasına ve haklarındaki adli kontrol kararlarının kaldırılmasına karar verdi. İki kadın hakkındaki yurtdışına çıkış yasağının devamına ve yargılanan bir kadının zorla getirilmesine karar verildi. Mahkeme, iddianame kapsamına göre Cumhurbaşkanlığı'na ihbar amaçlı davetiye çıkarılmasına da karar vererek davayı 23 Eylül tarihine erteledi. Duruşma sonrasında sanık avukatı Meriç Eyüboğlu da bir basın açıklaması yaptı.

İDDİANAMEDE NE DENİYOR?

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, kızı Zelal Buldan'ın da aralarında bulunduğu 17 kadın 'şüpheli' sıfatıyla yer aldı. Beyoğlu'nda akşam saatlerinde '8 Mart Feminist Gece Yürüyüşü' yapıldığı, İstanbul Valiliği'nin, 29 Ocak 2021'de toplantı ve gösteri yürüyüş alanlarını belirlediği ve Beyoğlu, İstiklal Caddesi, Sıraselviler Caddesi, Taksim Meydanı, Galatasaray Meydanı, Şişhane Meydanı gibi alanların basın açıklaması yapılacak alanlar içerisinde bulunmadığı belirtildi. Olay günü saat 20.00 sıralarında yaklaşık 20 kişilik grubun görevli personeli iterek, polis hattındaki kalkanları ve görevli personelleri tekmeleyerek Taksim Meydanı'na çıkmak istediği, polis ekiplerinin üç defa anons yaptığı ve çevik kuvvet hattını aşamayacağını anlayan grubun müdahale edilmeden kendiliğinden 20.45 sıralarında dağıldığının tespit edildiğine yer verildi. İddianamede bu sırada suçlanan kadınların Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik hakarette bulunduğu da öne sürüldü. İddianamede 17 kadının, 'Cumhurbaşkanına hakaret' ve 'Kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşleri düzenleme, yönetme bunların hareketlerine katılma' suçlarından ayrı ayrı 2 yıl 8 aydan 7 yıl 8 aya kadar hapis cezasıyla cezalandırılması istendi. (HABER MERKEZİ)