Açık tanık Ümit Akbıyık üzerinden Selçuk Mızraklı'ya yeni dava
Selçuk Mızraklı’nın yeniden yargılandığı davanın ikinci duruşmasında, açık tanık Ümit Akbıyık'ın ifadeleri doğrultusunda Mızraklı'ya yeni dava açıldığı ve dosyaların birleştirildiği öğrenildi.
DİYARBAKIR - Yerine kayyım atanan Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Selçuk Mızraklı’nın yeniden yargılandığı davanın ikinci duruşması bugün Diyarbakır 9. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Duruşmada, Mızraklı hakkında açık tanık Ümit Akbıyık'ın ifadeleri üzerinden yeni bir dava açıldığı, hazırlanan 2 sayfalık iddianamenin kabul edildiği ve dosyaların birleştirildiği öğrenildi.
31 Mart 2019 yerel seçimlerinde yüzde 62.93 oy oranıyla Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi (DBB) eşbaşkanlığına seçilen Selçuk Mızraklı'nın yerine İçişleri Bakanlığı kararıyla 19 Ağustos 2019’da kayyım atanmıştı. Mızraklı, itirafçı Hicran Berna Ayverdi’nin beyanları, katıldığı eylem ve etkinlikler ile Demokratik Toplum Kongresi (DTK) çalışmaları dolayısıyla “Örgüt üyesi” iddiasıyla 22 Ekim 2019 tarihinde tutuklanmıştı.
Mızraklı hakkında verilen 9 yıl 4 ay 15 gün hapis cezasının Yargıtay 3. Ceza Dairesi'nce usulden bozulmasının ardından yeniden başlayan yargılamanın ikinci duruşması bugün Diyarbakır 9. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Mızraklı, duruşmaya tutuklu bulunduğu Edirne F Tipi Kapalı Cezaevi’nden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlandı.
Saat 12.00'de başlaması gereken duruşma 15.00'te başladı. Cumhuriyet Halk Partisi Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Yeşil Sol Parti Milletvekilleri Cengiz Çandar, Mehmet Kamaç, Adalet Kaya ve Ceylan Akça Cupolo duruşmayı izleyici olarak takip etti.
MAHKEME BAŞKANI DEĞİŞTİ
Diyarbakır 9. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Enver Akman'ın, Hakimler ve Savcılar Kurulu 2023 Yılı Adli ve İdari Yargı Kararnamesi ile Manisa Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığına getirilmesinden ötürü mahkeme başkanı değişti.
MIZRAKLI HAKKINDA YENİ DAVA: DOSYALAR BİRLEŞTİ
Kimlik tespiti ve dosyaya eklenen evrakların okunmasıyla başlayan duruşmada Mızraklı hakkında açık tanık Ümit Akbıyık'ın ifadeleri üzerinden yeni bir dava açıldığı, 2 sayfalık iddianamenin Diyarbakır 9. Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edildiği ve dosyaların birleştirildiği öğrenildi. Öte yandan Akbıyık’ın, Mızraklı’nın avukatlarına haber verilmeden 5 Eylül’de yapılan bir duruşmada dinlendiği de ortaya çıktı.
Seçim öncesi Diyarbakır merkezli 21 ilde aralarında gazeteci, siyasetçi, avukat, sanatçı ve sivil toplum örgütü temsilcilerinin bulunduğu soruşturma da açık tanık Ümit Akbıyık'ın ifadeleri üzerinden yürütülmüştü.
MIZRAKLI: SELAHATTİN BAŞKANIN SELAMI VAR
Selçuk Mızraklı savunmasına, “3 saattir burada bekleyen dostlarımı saygıyla selamlıyorum. Selahattin başkanın da selamları var” sözleriyle başladı. 1474 gündür hukuksuz bir şekilde tutuklu bulunduğunu belirten Mızraklı, soruşturma konusu dahi yapılmayacak unsurlardan ötürü tutuklandığını söyledi. Bir itirafçının beyanları üzerine tutuklandığını hatırlatan Mızraklı, “Bu süreçte benim şehrim sancılandı. Pandemi oldu, deprem oldu ama ben insanlarıma derman olamadım” diyerek üzüntüsünü dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Diyarbakır’da aldığı oy oranından 2 kat fazla oy oranıyla büyükşehir belediye başkanı seçildiğini hatırlatan Mızraklı, “Kent kendi iradesinden mahrum bırakıldı. Bu durumun dünyada örneği bulunmuyor” dedi.
‘HESABINI VEREMEYECEĞİM HİÇBİR ŞEY YAPMADIM”
Mızraklı, hakkında ‘kaçma tehlikesi bulunuyor’ gerekçesiyle verilen tutukluluğun devamına yönelik kararlara ilişkin ise, “Ben kaçmam. Hesabını veremeyeceğim hiçbir şey yapmadım. Başım dik bir şekilde yaptığım her şeyin hesabını verebilir, savunmasını yapabilirim. Demirtaş gibi hukuksuz bir şekilde tutuluyorum” ifadelerini kullandı.
Açık tanık Ümit Akbıyık’ın beyanları üzerine de savunma yapan Mızraklı, şöyle konuştu: “Bir operasyon merkezi var. Bu dosyada yeni itirafçıya ‘Başkan hakkında bir şeyler söyletelim’ denildi. O kişinin (Ümit Akbıyık) benim yanımdan geçmiş olması bile mümkün değil. Bu kişinin ifadeleri yalan ve iftiradan başka bir şey içermiyor. Ben talimat alacak bir kişi değilim.”
Mızraklı, savunmasını, “Umudunuzu eksik etmeyin” diyerek noktaladı.
AKTAR: KAYYIM UYGULAMALARI SÜREKLİLEŞTİRİLMEK İSTENİYOR
Mızraklı’nın ardından avukatların beyanlarına geçildi. Avukat Mehmet Emin Aktar, elindeki 2 sayfalık iddianameyi göstererek usule ilişkin eleştirilerde bulundu. Aktar, Mızraklı’nın tutukluluğu ile birlikte kayyım uygulamalarının süreklileştirilmesinin amaçlandığını söyledi.
Mızraklı’nın avukatları, açık tanık Ümit Akbıyık’ın duruşmada dinlenmesini ve Mızraklı’nın tahliyesini talep ederken, savcı ise tutukluluk devamı yönünde karar alınmasını istedi.
‘BU TUTUKLULUK DEĞİL TUTSAK ETME HALİDİR’
Savcının tutukluluğa devam talebinin ardından konuşan Mızraklı, “Bu tutukluluk değil tutsak etme halidir” dedi. Ardından söz alan avukat Aktar, Demokratik Toplum Kongresi (DTK) faaliyetine katılmanın suç unsuru olmadığına ilişkin Yargıtay kararını dosyaya sundu, “Mızraklı sanık değil mağdurdur. Adalet sisteminin çöküşe geçmesinin mağdurudur. Tahliye talep etmiyoruz, tahliye etme mecburiyetinizi hatırlatıyoruz” dedi.
TUTUKLULUĞUN DEVAMINA KARAR VERİLDİ
Yaklaşık 2 saat süren duruşmanın ardından kararını açıklayan mahkeme, açık tanık Ümit Akbıyık'ın bir sonraki duruşmada dinlenmesine, Mızraklı'nın tutukluluk halinin devamına karar verdi. Bir sonraki duruşma 29 Kasım'da görülecek.
CUPOLO: KAYYIM ANLAYIŞI İFLAS EDECEK
Selçuk Mızraklı’nın tahliye edilmediği duruşma ardından adliye önünde basın açıklaması yapıldı. Açıklamaya Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) milletvekilleri Cengiz Çandar, Mehmet Kamaç, Adalet Kaya, Ceylan Akça Cupolo, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, siyasetçiler ve avukatlar katıldı.
Açıklamada konuşan Yeşil Sol Parti Diyarbakır Milletvekili Ceylan Akça Cupolo, 2 milyona yakın insanın iradesinin cezaevinde tutulduğunu söyledi. Cupolo, “Şu an Mızraklı cezaevinde tutuluyorsa bunu derin devlet aklının Kürt meselesini güvenlik sorunu olarak görmesiyle açıklayabiliriz. Mızraklı ve temsil ettiği Kürt halkının iradesi o salona, o iki sayfalık iddianameye sığmıyor. Bu kayyım anlayışı iflas edecek. Mahmut Esat Bozkurt gibi hakimler nasıl kaybolup gitti ise bugün Mızraklı’yı içeride tutanlar da gidecek. O anlayış gidene kadar biz de mücadele etmeye devam edeceğiz” dedi.
TANRIKULU: HALKIN İRADESİNDEN KORKAN BİR SİYASAL İKTİDAR VAR
CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ise “Mızraklı hem dostum hem arkadaşım. Kendisi iyi bir hekim, iyi bir insan ve iyi bir siyasetçidir. O nedenle hapiste. Dava dosyasında hukuka uygun hiçbir delil yok. Halkın iradesinden korkan bir siyasal iktidar var. Mızraklı’nın tutuklanması halkın iradesinin tutuklanması demektir. Elbet bir gün adaleti ve barışı sağlayacağız. Bundan kimsenin endişe olmasın” diye konuştu.
ÇANDAR: AKLI FİKRİ HALA BU ŞEHİRDE
Açıklamada son olarak konuşan Yeşil Sol Parti Diyarbakır Milletvekili Cengiz Çandar ise, bir süre önce Mızraklı’yı cezaevinde ziyaret ettiğini söyledi. Mızraklı’nın sürekli Diyarbakır üzerine konuştuğunu söyleyen Çandar, “Aklı fikri hala bu şehirde. Bu şehre tabip olarak hizmet etti. Bu şehrin insanlarına şifa olmak için yıllarını verdi. Ardından milletvekili olarak, son olarak da belediye başkanı olarak seçildi. Bugünkü bu karar, Diyarbakır halkının demir parmaklıklar ardına konulması kararıdır. Mızraklı tutsaktır. Diyarbakır bu duruma boyun eğmeyecek. Diyarbakır bu meydanda Mızraklı’yı yakın gelecek dinliyor olacak” ifadelerini kullandı.