YAZARLAR

Acılar, anılar ve ODTÜ ormanı

CHP’nin belediye başkanı adayı seçimlerde "asfalt-beton belediyeciliği yapmayacağım" sözünü vererek seçildi ve sadece “asfalt-beton belediyeciliği” yaptı. Öyle ki, bu son ODTÜ yolu ile noktayı koydu.

ODTÜ ormanından geçecek ve süreci Gökçek’in başlattığı otoyol projesinin ihale edildiğinin duyulması ile Ankara’da büyük bir şaşkınlık yaşandı. 28 Ağustos’ta ihale yapılmış, cümle alem katılmış, 47 firma teklif vermiş ama halkın haberi olmamıştı.

Siyaset hep halkın hafızası olmadığını söyler, bunu tekrarlar. Aslında toplumun bir hafızası vardır ve bunlar anılar, dönüm noktaları ve hayal kırıklıkları ile bezelidir. O hafıza bazen anısıdır, bazen acısıdır. ODTÜ ormanına yapılanlar herkesin hafızasıdır. Gece yarısı ağaç katliamını kim unutur? Yapılan yolun trafiği rahatlatmadığı ve sadece sorunu büyüttüğünü kim görmezden gelebilir? ODTÜ çevresindeki o inşaatların çoğalmasını kim “görmedim” diyebilir?

ODTÜ ormanı yıllarca hep iktidarların ağzının suyunu akıtan bir yer oldu. Ancak 1994’deki büyük direniş ile o ilk yol girişimi rafa kaldırdıktan sonra ne kimse yolu gündem etti, ne de rektörler telaffuz etti. Ta ki 2013 yılına kadar. Gökçek ODTÜ’nün “plansız” olduğunu iddia edip planlama karşılığında belediye payı alacağını iddia etmesine kadar. Bu iddiaya göre TBMM de plansızda mesela. Bunu kabul eden dönemin rektörü “koruma amaçlı imar planı” hazırlatarak kurda kuzuyu teslim etti. Bir grup ODTÜ hocası da bu planın ODTÜ için bir kazanım olduğunu iddia edecek kadar ileri gittiler. Nitekim ODTÜ inşaat bölümünden dört, şehir planlama bölümünden iki hocanın hazırladığı, ODTÜ’yü parçalayacak yol projesi belediyeye, plan da bakanlığa teslim edildi. Böylece bütün ipler Gökçek’e geçti.

Kurda kuzu teslim edilmişti artık. Gökçek durur mu? Bütün o rol modeli ile saldırıya geçti. Atışmalar, öğrencilere yönelik sözler ile Ankaralıları utandırdı. Yetmedi, bir gecede ülkenin en büyük orman katliamını yaptı. Sabah Ankara uyandığında böğründe saplı bir bıçak ile uyanmıştı. Bütün gece sosyal medyadan izlemiş, bindirme Anfa güvenlik görevlilerinden oluşan kıtalar ile bölgenin sarılması, gece dizilen iş makineleri bir bayram tatilinde bunu yapmıştı.

O bayram Ankaralılara zehir olmuştu. Atatürk Orman Çiftliği’ne olanlar ile kentin sağ ciğeri zaten sökülmüştü. Şimdi sol ciğerinden bir parça alınmıştı.

Sonra 2017 yılında aynı sahne yaşandı. Bu sefer cuma gecesi seçilmiş, hafta sonu tatili başlarken iş makineleri ODTÜ ormanının batı kenarından parça koparmak için girmiş ve yine bir ağaç katliamı yapmıştı. Gerekçesi belli idi. Erdoğan’ın şehir hastanesi projesine yol sağlamak, gözüne girmekti. Ancak öyle olmadı. O yol, o katliam çok tepki çekti ve proje durduruldu.

9 Eylül 2017 akşamı 100 iş makinesi, 400 kamyon ve polis eşliğinde ODTÜ arazisine giren Gökçek, 28 Ekim 2017’de istifa etti.

Dedik ya, Ankara Gökçek’i unutmaz. Kuraklıkta sorun çözmek yerine Kızılırmak suyu getirme suistimali ile, 70 gün üst geçidi ile, kenti asfalt ve betona boğması, Atatürk Orman Çiftliği ve ODTÜ ormanı saldırıları ile nefretin tanımıdır kendisi. Onu AK Partililer bile sevmez. Yerine gelen Mustafa Tuna o kadar Gökçek’i unutturacak işe imza attı ki, partinin ruh halini bile anlıyorsunuz.

Buraya kadar Gökçek’i konuştuk. Peki AK parti, ODTÜ yönetimi ODTÜ ormanı konusunda ne yapıyor, nasıl bir politikaya sahip?

AKP’NİN ODTÜ POLİTİKASI

AKP'nin ODTÜ politikasını en iyi anlatan cümle, koruma amaçlı imar planı notunda gördüğüm o nefis madde idi. Bu nota göre ifraz yapılabilecek, örneğin; maliye bir karar verdiğinde yolun sağına, soluna örneğin Kızılay’daki bir bakanlık binası taşınabilecekti. Kimin itirazı olabilirdi ki? Tabii sonra Kızılay’daki o bakanlık binası yıkılabilecek, AVM olarak, iş merkezi olarak birilerine satılabilecekti. Bu kadar çirkin bir madde idi. Bu madde ile bugünler çok günler tasvir ediliyordu.

AK Parti’nin özetle politikası kuzeyden Eskişehir yolu dışından doğudan (100. Yıl tarafı) yapılan yol ile bir parça koparmak, batıdan (Bilkent tarafı) yapılacak bu yol ile bir parça daha koparmak, güneyden ise Ahlatlıbel tarafında ifraz yolu ile kamu binaları kondurarak ormandan arazi kapatmak şeklinde özetlenebilir. Bu arada içerden bölmek için seçilmemiş kişileri rektör olarak atamak (bakınız mevcut seçilmemiş atanmış olan Prof. Dr. Verşan Kök) ve Kredi Yurtlar Kurumu marifeti ile devasa bir yurt yaparak içerden bozmak.

Ancak 2019’da başlayan KYK yurdu meselesi toplumun o acılarının canlanması ile tekrar öfke yarattı ve ODTÜ öğrencilerinin Kavaklık Direnişi denen sürecini başlattı. Bu eylem çok ses getirdi, çok karşılık buldu ve ağaçlar kesildikten tam bir hafta sonra proje durdu. Şimdi o ağaçlar yeniden büyümeye başladı.

ODTÜ YÖNETİMİNİN KAMPÜS POLİTİKASI

Bu süreçte ODTÜ yönetimi ve bazı hocaları yapılabilecek bütün kötülükleri yaptılar. Önce Teknokent ile ODTÜ arazisini şirketlere verdiler. Sonra sürekli büyüttüler. Böylece kampüsten daha çok beton buraya döküldü. Behruz Cinici’nin o güzel tasarımına özen gösterilmedi. Sorunlara hep ticari baktılar ve kampüsü betona boğdular. Yükseltilen rant ile AKP'ye davetiye çıkardılar. Yetmedi AK Parti’nin ODTÜ planlarının, projelerinin altına imza attılar.

ODTÜ kampüsü şirketlere peşkeş çekilen asfalt ve beton kaplı bir yapıya dönüştü. Ama bu resimde çok önemli bir eksiklik var... Dışarıda AK Parti, içerde ODTÜ yönetiminin günahları ile durumu açıklarsak haksızlık etmiş oluruz.

CHP’NİN ODTÜ POLİTİKASI

Bütün bunlar olurken CHP neredeydi? CHP AOÇ’ye “saray” yapılırken Yenimahalle Belediyesi başkanlığına sahip ve büyükşehir meclisinde ana muhalefet partisi olarak bir güçtü. Atatürk Orman Çiftliği parça parça orman olmaktan çıkartılırken sadece karşı oy verdi. Asla halka anlatmadılar. Asla kamuoyunu bilgilendirmediler. Topumdan sakladı desek yeridir. Sadece Mimarlar Odası Ankara şubesinin yaptıklarına bakınca CHP için bu iddianın pek de haksız olduğunu söyleyemeyiz.

AOÇ’ye AK Parti başkanının sarayı işi 2013’ün öncesi idi. ODTÜ ormanı ise 2013 yılının gündemi. ODTÜ ormanı ise CHP’li Çankaya Belediyesi'nin alanı. ODTÜ ormanı ve Eskişehir yolundaki o çirkin ve kent suçu yapılarının arkasında Çankaya Belediyesi vardı.

CHP muhalefette olduğu süreçte AK Parti’yi suçlayabilir. Ama o kararların altında CHP’nin de imzası vardı. Yani AOÇ’den de kötü bir şekilde AKP'nin destekçisi oldu. Örneğin; dualarla açılan Yargıtay’ın ODTÜ ormanına kurulan yeni yerleşkesi için 12 Nisan 2013 tarihli Meclis toplantısında bütün CHP Meclis üyeleri KABUL oyu verdi. Böylece ormana mahkeme binası inşaatının kararı böylece OYBİRLİĞİ ile geçti.

2013 kararı

Peki şimdi durum nasıl? CHP’li belediye başkanı Gökçek’in ODTÜ’yü batıdan parçalayacak ve bu sayede yolun ODTÜ tarafına kamu tesisleri, karşı tarafa ise rezidanslar yapılacak bir projeyi nasıl canlandırdı? 2017’de ortaya çıkan kooperatif, onun sahipleri ve yol işi arkasından başlayan inşaatları bilmeyen var mı?

CHP şu an kenti asfalta, betona boğan bütün projelere destek veriyor. Öyle bir destek ki Anıtkabir çevresini inşaata açan karara bir tane CHP Meclis Üyesi ne Çankaya ne de Büyükşehir’de itiraz etti ve bütün CHP’liler KABUL OYU verdi. Evet, doğru duydunuz. Yetmedi, mahkemenin durdurduğu ODTÜ’deki bu yol projesi için yapılan plan değişikliğine de bir tane bile CHP Meclis Üyesi red oyu vermedi ve hepsi KABUL oyu verdi.

Ekleyelim. Hatta Anıtkabir çevresi 10 katlı binalar ile çevrilsin diyen kurul kararı altında CHP’li Çankaya ve Büyükşehir başkanları temsilcilerinin imzası var. Gözleri Ankara’yı değil, Atatürk’ü bile görmeyen bir belediyecilik.

CHP Gökçek’i aratmayacak şekilde Anıtkabir çevresini, ODTÜ ormanını, kentin bütün yeşilini, eski evlerini inşaat sektörüne katmak için çaba sarf ediyor. Bu kent 73’teki CHP belediyeciliğini bir daha asla görmedi. Şu an tek gördüğü müteahhitlere çalışan bir belediyecilik.

İYİ PARTİ’NİN ODTÜ POLİTİKASI

İYİ Parti’nin sicili, kısa geçmişine rağmen hiç temiz değil. Büyükşehir’de Anıtkabir çevresini inşaata açma kararına KABUL oyu verdi. ODTÜ yolu için plan kararına da KABUL oyu verdi.

İYİ Parti AKP'nin ODTÜ’yü parçalamasına karşı değil, hatta destekliyor.

GÖKÇEK’İN HAYALİNİ GERÇEKLEŞTİRMEK!

CHP’nin belediye başkanı adayı seçimlerde "asfalt-beton belediyeciliği yapmayacağım" sözünü vererek seçildi ve sadece “asfalt-beton belediyeciliği” yaptı. Öyle ki, bu son ODTÜ yolu ile noktayı koydu.

25 Ağustos 2021 günü Ankara Büyükşehir belediyesi 54 milyon tahmini bedelli yol inşaatı ihalesini yapınca kamuoyu önce konuyu anlamadı. 47 firmanın katıldığı bilgisi ortaya çıkınca ve en düşük bedelin 34 milyon TL olduğu haberi gelince yine bir klasik yaşanmıştı. İş arkada hazır edilmişti. Mahkemenin durdurduğu bu projeyi CHP’li belediye itiraz ederek kararı değiştirdiğini, 12 Ağustos 2020’de meclisten yeni planı CHP, İYİ Parti, AKP ve MHP'nin oy birliği ile geçirdiğini öğreniyoruz. Bu karar geçtikten sonra Mansur Yavaş 1 Eylül’de AK Parti genel başkanının yanına çıktı. Abdülkadir Selvi’ye göre konulardan biri de bu proje idi. Bu görüşmeden hemen sonra 21 Eylül 2020’de plan askıya çıkartıldı. Böylece halkın oyu ile seçilen bir Meclis bir kişinin isteklerini yerine getiriyordu.

Ağustos 2020 kararı.

Yine kimsenin haberi olmuyor. Tıpkı AOÇ gibi, tıpkı Yargıtay gibi…

SONUÇ!

Biz bugün yaşadığımız orman yangınlarını, sel felaketlerini konuşuyor, çözümü tartışıyor olmamız lazımken bunları konuşuyoruz. Laik CHP’nin genel başkanı kendi belediye meclis üyelerinin de altında imzası olan karar ile ODTÜ’den kopartılan Yargıtay yerleşkesi açılışında dualar edip kurdeleyi kesti. Kestiği kurdele bir kent suçuna kondurulan yargı binası, bir ifraz suistimali idi. Ama bu işin altında herkesin imzası vardı. CHP’li belediye başkanı ve CHP’li meclis üyeleri, AKP, MHP ve İYİ Parti de bu işe ortaktı.

Konu ortaya çıkınca Ankara Büyükşehir Belediye başkanının aklına halk geldi, katılım kelimesi geldi. İhaleyi alan Üsküdar’ı geçmişti.

Dedik ya Ankaralıların acısıdır, anısıdır, ciğeridir ODTÜ ormanı. Peki bu yolu yaptırılır mı? Eğer öğrenirse, bu hikâyenin eksiklerini bilirse asla yaptırmaz. O yüzden Büyükşehir belediyesi sürekli yanlış bilgiler ile kamuoyunu maniple ediyor. Ankaralılar böyle olaylarda sağduyuludur, sol duyuludur. Kutuplaştırma değil, doğruyu, dayanışma siyasetini tercih eder.

Acılarımızla, anılarımızla bu topraklarda biz yaşayacağız, siyaset ise sadece kendi kuyusunu kazacak.

Okuma listesi

1- Avrasya Tüneli ODTÜ Ormanı'ndan geçecek!
2- ODTÜ yolunun altında ne var? 
3- Kıyılan ormanın arkasında çalışmayan metro var 
4- KYK İnşaat A.Ş. ODTÜ’de
5- Kronoloji için; odtü // yolu: odtü’yü ikiye bölen yol
6- ODTÜ’lü akademisyenden yeniden ihaleye çıkılan yol projesine tepki 
7- ODTÜ’lülerden Mansur Yavaş ve ABB’ye çağrı: “Katılımcı bir süreci başlatmak için Kavaklık direniş alanına bekliyoruz” 


Önder Algedik Kimdir?

Proje yöneticisi, enerji ve iklim uzmanı. Çeşitli sektörlerde proje yöneticiliği yaptıktan sonra son yıllarda iklim değişikliği ve enerji alanında uzman olarak çalışmaktadır. İklim, Enerji, Çevre Sorunları Araştırma Derneği başkanı olup 350ankara.org iklim aktivist grubunun kurucularındandır. Raporlarına ve arşivine http://www.onderalgedik.com/ adresinden ulaşılabilir.