Adalet Nöbeti 50'nci gününde: Onlara özür borçluyuz

Adalet Nöbeti’nde 50'nci gün geride kalırken nöbetin yalnızca Gezi Davası’nda tutuklananlar için değil, adalet arayan herkes için buluşma noktası ve söz söyleme yeri olduğu ifade edildi.

Google Haberlere Abone ol

Nur Kaplan

ANKARA – Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) ve bağlı odaların Gezi Davası’nda verilen hapis cezalarına karşı başlattığı Adalet Nöbeti 50’nci gününü doldurdu.

Gezi tutuklamalarına karşı Ankara’da, Mimarlar Odası Ankara Şubesi’nde başlatılan ve elli gündür devam eden nöbete siyasetçilerden meslek örgütü temsilcilerine, derneklerden belediye başkanlarına çok sayıda kişi katıldı. Milletvekili ve dernek temsilcileri birer gün nöbet tuttu, Gezi tutuklularının serbest bırakılması çağrısında bulundu.

Öte yandan nöbet sürecinde söyleşi ve müzik dinletileriyle kilometrelerce ötede tutuklu bulunan Gezi eylemcilerine destek olunması amaçlanırken, müzik ve şiir dinletilerinde Cevdet Bağca ve Halk Ozanı Kenan Şahbudak konuk oldu.

‘MÜCADELEDE ÖN SAFLARDA YER ALINMASI GEREKİYOR’

Gezi Davası’nda iş insanı Osman Kavala ağırlaştırılmış hapis cezasına mahkum edilirken Mücella Yapıcı, Çiğdem Mater, Hakan Altınay, Mine Özerden, Can Atalay, Tayfun Kahraman ve Yiğit Ali Ekmekçi’ye de 18 yıl hapis cezası verildi. Meslek örgütlerinin tutuklamalara karşı başlattığı Adalet Nöbeti’ne demokratik kamuoyundan çok sayıda destek bu süreçte geldi.

Ankara Mimarlar Odası Şubesi’nde 50’nci güne özel düzenlenen “Kent, Kır, Çevre” başlıklı söyleşi Kent Bilimci Prof. Dr. Ruşen Keleş ve Ziraat Mühendisi Prof. Dr. Cemal Taluğ’un katılımıyla gerçekleşti.

İklim, çevre, tarım ve kırsal alanlarda yaşanan sorunların çözümsüz kalmasının bedelinin ağır sonuçlar doğuracağını ifade eden konuşmacılar, mimarların ekonomik ve toplumsal sorunlarla mücadelede ön saflarda yer alması gerektiğini söyledi. Adalet Nöbeti’nde 50 gün geride kalırken nöbetin yalnızca Gezi Davası’nda tutuklananlar için değil, adalet arayan herkesin buluşma noktası ve söz söyleme yeri olduğu ifade edildi.

‘TOPLUMSAL SORUNLARLA UĞRAŞMAK MİMARLARIN TEMEL GÖREVİ’

“Kent, Kır, Çevre” başlıklı söyleşide konuşan Prof. Dr. Ruşen Keleş, on beş yıl önce İstanbul’da Mimarlar Odası Genel Merkezi’nin Kültür Üniversitesi’nde ‘Mimarlık Eğitim Kurultay’ı esnasında dönemin Bayındırlık ve İskân Bakanı ile arasında gerçekleşen diyalogu hatırlatarak şunları söyledi:

“O dönemin bakanı toplantıya katılamayarak bir mesaj göndermişti. Mesajda ‘Mimarlar boylarını aşan işlere girmeye kalkışmasınlar, ülkenin ekonomik, sosyal, kültürel, toplumsal sorunlarını uğraşmak onların işi değil’ diyordu. Mesaj okunduktan sonra izin istedim, ‘Bakanın söylediklerinin tam aksini yapmak mimarların temel görevidir’ demiştim. Bugün adalet isteyenlerin uzun süreli hapse mahkûm edilmesi, onlara karşı yapılan tavırlar için büyük üzüntü duyuyorum. Onların Türkiye aleyhine bir havale oluşum içinde olmalarını kabul etmek asla mümkün değil. Yapılan muameleler haksızlık.”

‘BÜTÜN TUTUKLULAR ÖZGÜRLÜĞÜNE KAVUŞMALI, ONLARA ÖZÜR BORCUMUZ VAR’

Gezi direnişinden bu yana adalet nöbetinin başladığını ifade eden Prof. Dr. Cemal Taluğ ise Gezi Davası tutuklularının bir an önce özgürlüklerine kavuşması gerektiğini söyledi. Taluğ, “Bütün duyarlı yurttaşların, demokrasi âşıklarının bu adalet nöbetini tutması gerekir. Ben bu anlamda bana yurttaşlık görevimi yapma olağanı tanıyan, öncülük eden arkadaşlara şükranlarımı sunuyorum. Bütün tutukluların özgürlüğünü kavuşması lazım, onlara özür borcumuz var. Onların bir an evvel aramıza gelmesini, bireysel özgürlüklerine kavuşmasını ve toplumsal mücadeleye katılmaları istiyoruz” diye konuştu.

‘ADALET ARAYAN HERKESİN BULUŞMA NOKTASI OLDU’

Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan 50 gündür süren Adalet Nöbeti’ni üç bine yakın insanın, yüzü aşkın kurumun ziyaret ettiğini söyledi. Adalet Nöbeti’nin adalet arayan herkes için buluşma noktası olduğuna dikkat çeken Candan şunları ifade etti:

“Onlar 50 gündür özgürlüklerinden mahrumlar, dışarı çıkana dek adalet nöbetimiz sürecek. 50 gündür hiç tanımadığımız insanlarla bu nöbet sayesinde tanıştık. Bir dolu demokratik kitle örgütü nöbet tuttu. Nöbet, toplumsal muhalefette ilişki ağlarını diri tutan bir yere kaydı. Önümüzdeki döneme dair, geleceğe dair biriktiriyoruz. Hele ki seçim sathı mahalline girilmişken hem seçim güvenliği hem sandık güvenliği için bu tür buluşma ortamlarının önemli olduğunu düşünüyorum. Toplumsal muhalefete burada önemli bir mesaj ve moral veriliyor. Herkes dayanışma içerisinde.”