Adam-Der: Bildiriye darbe demek işi sulandırmaktır

Askerî Darbelerin Asker Muhalifleri Derneği (ADAM-DER), emekli amirallerin bildirisinde darbe iması aramanın yanlış olduğunu belirtti. Dernek başkanı Ali Nergis: "Ellerinde devletin zor gücü mü var?"

Google Haberlere Abone ol

Cihan Başakçıoğlu

İZMİR - 4 Nisan günü yayımlanan ve 104 emekli amiralin imzası bulunan "Montrö bildirisi" nedeniyle başlatılan soruşturma kapsamında 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 316/1 maddesinde yazılı 'Devletin Güvenliğine ve Anayasal Düzene Karşı Suç İşlemek için Anlaşma' suçundan başlatılan soruşturma sürüyor. Soruşturma ile ilgili eşzamanlı olarak gözaltına alınan 10 şüphelinin perşembe günü adliyeye sevk edileceği belirtilirken, bildiri ile ilgili bir açıklama da Askerî Darbelerin Asker Muhalifleri Derneği'nden (ADAM-DER) geldi.

ADAM-DER Yönetim Kurulu imzalı yazılı açıklamada, Türkiye’ye İstanbul ve Çanakkale boğazları ile Marmara Denizi’nde tam egemenlik haklarını kazandıran Montrö Boğazlar Sözleşmesi’ni tartışmalı hale getirebilecek açıklamalar ve TSK içinde 15 Temmuz öncesindeki FETÖ örgütlenmesini hatırlatan girişimlerin görünür hale gelmesi üzerine emekli amirallerin yayımladığı ortak bildirinin darbeye çağrı olarak yorumlandığı belirtildi.

'HER YURTTAŞ GÖRÜŞLERİNİ İFADE ETME ÖZGÜRLÜĞÜNE SAHİPTİR'

"Gerek iktidar beslemesi medyada gerekse sosyal medya mecralarında imzacılar darbeci olmakla suçlanmakta, daha da ileri gidilip rütbelerinin sökülmesi, maaşlarının kesilmesi istenmektedir" denilen açıklamada, 12 Mart ve 12 Eylül darbecileri tarafından sol görüşlü oldukları için TSK ile ilişiği kesilmiş askerler olarak, her yurttaşın yasaların kendisine verdiği hakları kullanarak görüşlerini dile getirmek, bunları yaymak ve topluca ifade etmek özgürlüğüne sahip olduğu vurgulandı.

'GÖREVDEYKEN DARBEYE KALKIŞMAMIŞ AMİRALLERİN EMEKLİLİKLERİNDE DARBEYE KALKIŞTIKLARINI ÖNE SÜRMEK MANTIKSIZ'

Emekli amirallerin bildirisinin, kendi görev alanlarını ilgilendiren konuda, Montrö Boğazlar Sözleşmesi’ni savunma ve Deniz Kuvvetleri’ndeki FETÖ benzeri yapılanma girişimlerine dikkat çekme çabası olduğu belirtilen açıklamada, "Buna karşın emekli amiraller haksız şekilde darbe teşvikçisi olarak suçlanmaktadırlar. Görevdeyken, yani Deniz Kuvvetleri’ne komuta ederken darbeye kalkışmamış, darbecilikle suçlandıkları kumpas davalarında beraat etmiş amirallerin, hiçbir yaptırım ve zor kullanma gücüne sahip olmadıkları emekliliklerinde darbeciliğe kalkıştıklarını öne sürmek, insaf ve mantık ile bağdaşmaz" denildi.

Dernek üyeleri "Yerli yersiz her bahaneyle 15 Temmuz edebiyatı yapan aynı egemen medya ve siyaset aktörlerinin 15 Temmuz felaketinin araştırılması için TBMM’de kurulmuş komisyonun çalışmasının engellenmesi karşısında suskun kalmalarının ibret verici bir ikiyüzlülük olduğunu" belirtti ve Anayasal hakların kullanılması karşısında gösterilen tahammülsüzlüğü, tehdit dolu demeçleri kınadıklarını vurguladı.

Adam-Der açıklaması

'CUMHURİYETİN KAZANIMLARININ VE DEMOKRASİNİN SON MEVZİLERİNİN SAVUNULMASINDA TÜM YURTTAŞLARLA OMUZ OMUZAYIZ'

Açıklamada "Cumhurbaşkanı Başdanışmanı iken İstanbul başkent ve resmi dil Arapça olmak üzere İslam Ülkeleri Konfederasyonu kurulmasını öneren emekli general ne kadar düşünce özgürlüğüne sahipse, Montrö Boğazlar Sözleşmesi’nin tartışmalı hale getirilmesine karşı görüş bildiren amirallerin de en az o kadar düşünce ve ifade özgürlüğüne sahip olduğu" kaydedildi ve şunlar belirtildi:

"15 Temmuz darbe girişimini 'Allah’ın lütfu' sayıp kendi sivil darbesini yapanların, darbe girişimini aydınlatmaktan kaçınanların, Anayasa’yı tanımamayı alışkanlık haline getirenlerin, Meclis’i itibarsız ve işlevsiz hale getirip Anayasa Mahkemesi’ni bile kapatmakla tehdit edenlerin millet iradesinden söz etmeye hakları yoktur. Askerî Darbelerin Asker Muhalifleri Derneği, anayasal hakların kullanılması ve geliştirilmesinde, Cumhuriyet’in kazanımlarının ve demokrasinin kalan son mevzilerinin savunulmasında tüm yurttaşlarla birlikte omuz omuza olmaya devam edecektir."

'BUNA DARBE DEMEK İŞİ İYİCE SULANDIRMAKTIR'

Konu ile ilgili Gazete Duvar'a konuşan dernek başkanı Çetin Ali Nergis de 12 Eylül Darbesi nedeniyle TSK'den ihraç edilmiş bir üsteğmen. Hükümetin şu andaki tutumunun çok düşmanca olduğunu söyleyen Nergis, bu soruşturmaların da siyasi iktidarın sözcülerinin (özellikle Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı'nın) ilk ifadeleri ile adeta intikam alma haline dönüştürüldüğünü kaydetti. Soruşturmanın arkasında bir darbe arayışı olduğunu ifade eden Nergis, "Bunu sorguladıklarını söylüyorlar. Ancak amirallerin bildirisinde bir darbe iması da yok. Konu belli; Montrö Boğazlar Sözleşmesi ve deniz kuvvetlerindeki FETÖ benzeri yapılanmalara karşı gösterilen hassasiyettir. Buna darbe demek gerçekten işi iyice sulandırmaktır" dedi.

Birçok siyasi partinin ve sivil toplum kuruluşunun iktidarın bunu kullanmaya çalıştığı yönündeki açıklamalarına dikkat çeken Nergis, "15 Temmuz sonrasını nasıl fırsat bildilerse şimdi yine benzer bir fırsatı yaratabileceklerini düşünüyorlar. Bu gözaltı ve hak edilmiş haklarını yani lojman, koruma hakkı gibi haklardan mahrum edilmesi yasaya ne kadar uygun bu da ayrı bir tartışma konusudur" diye konuştu.

'DARBE YAPMAK İÇİN ASKER OLMAYA GEREK YOK, BUNU GÖRDÜK'

"Emekli amiraller darbe yapabilir mi?" sorusuna ise Nergis şu cevabı verdi;

"Darbe yapmak için asker olmaya gerek yok. Bunu gördük bir kere. Darbenin sadece askerler tarafından değil siviller tarafından da yapıldığını bizzat 2016'dan bu yana yaşıyoruz. Aynı darbeyi daha da arttıracak onu daha sıkı hale getirecek bir fırsat olarak değerlendirdiklerini düşünüyoruz. Bu amirallerin darbe yapma gibi bir durumları yok. Ellerinde devletin zor gücü mü var? Kaldı ki böyle bir imaları da yok. Gözaltına alınmadan bir gün önce donanmanın hissiyatını verdiği demeç ve açıklamalarla dile getiren Türker Ertürk, 'Buradan darbe aramak gereksiz bir çabadır' diye ifade etti. İşin bu şekilde tartışılıyor olmasını da doğru bulmuyorum. Kendisine karşı yönetilmiş her eleştiriyi, bu özellikle de emekli askerler tarafından yapılınca hazır kendisine bir mağduriyet durumu yaratmak için tepe tepe kullanıyor iktidar."