ADAMOR araştırması: ‘Mahkemeler ve polisler, zengin veya fakir olmanıza göre farklı muamele yapıyor’

ADAMOR’un Türkiye Endeksi Gündem Araştırması aralık ayı raporunda, “Mahkemeler ve polisler, zengin veya fakir olmanıza göre farklı muamele yapıyorlar” önermesine yüksek katılım dikkat çekti.

Fotoğraf: Arşiv
Google Haberlere Abone ol

DUVAR - ADAMOR Toplum Araştırmaları Merkezi tarafından aylık periyotlarla yayınlanan Türkiye Endeksi Gündem Araştırması'nın aralık ayı raporu yayımlandı.

ADAMOR’un abonelerine özel yaptığı çalışma ile ilgili bilgi veren Ferhat Kentel, “Türkiye Endeksi Gündem Araştırması” incelendiğinde ülkede çok ciddi bir sınıf ve sosyal adalet meselesi olduğunun anlaşıldığını söyledi.

‘YENİ BİR SÜREÇ KONUŞULURKEN SINIF VARLIĞINA DAİR ÖNEMLİ İPUÇLARI’

Kentel, Türkiye’de alt ve orta sınıfların giderek zorlaşan ekonomik şartlar altında yaşamaya çalışırken asgari ücretin, mevcut durumu daha da derinleştiren bir rakamla ilan edildiğini hatırlattı. “Ancak toplumun gelmiş olduğu ideolojik ve söylemsel düzlemde, bir ‘sosyal adalet’ meselesi olan bu gelir adaletsizliği, doğrudan ilişkili olduğu ‘sınıf’ bağlamında konuşulamıyor” diyen Kentel, “Yaptığımız araştırma, Kürt sorununa dair yeni bir çözüm sürecinin konuşulduğu bir dönemde, sınıfın varlığına, taşıdığı yoğun duyguya ve bu duygunun potansiyeline dair çok önemli ipuçları taşıyor” ifadelerini kullandı.

‘ZENGİN VEYA FAKİR OLMANIZA GÖRE FARKLI MUAMELE YAPILIYOR’

Araştırmadaki, “Mahkemeler ve polisler, zengin veya fakir olmanıza göre farklı muamele yapıyorlar” önermesine dikkat çeken Kentel, bu önermeye yüzde 69 gibi yüksek bir oranda katılım söz konusu olduğunu dile getirdi.

Kentel, şöyle devam etti: “Araştırmanın ‘toplumsal barış’ bölümünün birçok temasında görüldüğü gibi, siyasal parti aidiyetlerine göre bakıldığında DEM Parti ve CHP seçmenlerinin diğer partilere göre önemli bir ayrışma içinde olduğu anlaşılıyor. Bu iki seçmen grubunda söz konusu önermeye katıldıklarını belirtenlerin oranları (%80 ve %79,5) oldukça yüksek. Ancak, bu önermeye katılanların oranı göreli olarak düşük olduğu (%48), katılmayanların ise en çok olduğu (%46) AK Parti tabanının eşite yakın bir oranda bölünmüş olduğunu da vurgulayabiliriz. Siyasi kimliğini 'sosyalist' olarak tanımlayanlarda bu ifadeye katıldıklarını belirtenlerin oranı yüzde 93,5 gibi çok yüksek bir orana sahip. Araştırmanın birçok temasında 'sosyalistlerin' simetrik karşılığı olarak belirginleşen 'İslamcılar' arasında önermeye katılmayanlar yüksek oranda (%35) olsa da, bu kesim arasında da yüzde 61’lik bir kesimin 'zengin-fakir ayrımını' hissettiğini görebiliyoruz.”

‘PARAN YOKSA İYİ EĞİTİM VE SAĞLIK HİZMETİ MÜMKÜN DEĞİL’

Araştırmada sunulan “İnsanlar arasındaki yüksek gelir farkı beni öfkelendiriyor” katılımın yüzde 67 oranında olduğuna dikkat çeken Kentel, “Gelir eşitsizliği toplumsal kutuplaşmayı artırıyor” ifadesine ise yüzde 84 oranında yüksek katılım olduğunu belirtti.  

“Paran yoksa iyi eğitim ve sağlık hizmeti almak mümkün değildir” önermesine de yüzde 75 oranında katılım olduğunu belirten Kentel, “Bu önerme eşliğinde, devletin vatandaşlarına vermekle yükümlü olduğu sosyal hizmetler fikrinin ya da sosyal devlet fikrinin büyük ölçüde erozyona uğradığını görüyoruz. Başka bir ifadeyle, vatandaşların kendilerini var edebilmeleri, saygı görebilmeleri açısından en temel iki unsur olan eğitim ve sağlık konusunda artık paranın en önemli kıstas haline geldiği anlaşılıyor” dedi.

Kentel, “Türkiye'de maddi durumu ne olursa olsun çocukların iyi bir eğitime ulaşabildiklerini düşünüyorum” önermesine katılmayanların yüzde 69, “Eğitimde başarılı olan herkesin iyi yerlere geleceğini düşünüyorum” ifadesine katılmayanların oranının ise yüzde 62 olduğunu söyledi.

‘ÖRGÜTLENME ÖNERMESİNE KATILIM YÜZDE 82’

Araştırmada, “toplumsal hareketler” konusunun yarattığı algı ve düşünceye dair de bir önerme sunulduğuna dikkat çeken Kentel, “Çalışanlar haklarını kazanabilmek için birlikte hareket etmeli, sendika vb. örgütlerde bir araya gelmeli” önermesine katılımın yüzde 82 gibi yüksek bir oranda olduğunu söyledi.  

Bu tutumun bütün yaş gruplarında güçlü bir şekilde dile getirildiğini, eski kuşaklarda çok daha bariz olduğunu ifade eden Kentel, “Özellikle 80’lerle birlikte neoliberal ekonomi politikaların hakim olduğu bir dönemde, örgütlenme konusunda getirilen kısıtlama ve caydırıcı önlemler eşliğinde ‘sendikasızlaşma’ eğiliminin güçlendiğini, dolayısıyla sendika tecrübesine (ve söylemine) daha çok sahip eski kuşaklara kıyasla, bu kültüre sahip olmayan genç kuşaklarda eğilimin düştüğünü gözlemleyebiliyoruz” dedi.

DEM Parti ve CHP seçmenlerinde örgütlenme yönündeki tutumun diğer gruplara göre daha yüksek olduğunu da belirten  Kentel, “Siyasi kimliğini sosyal demokrat olarak tanımlayanlarda ifadeye katıldıklarını belirtenlerin oranı (%91) daha fazlayken, en düşük oran kendilerini İslamcı olarak tanımlayanlar arasında (%72) oldu. Oranlardaki farklılaşmaya rağmen, kavram olarak kamusal alanda güçlü olmasa da, bütün toplumsal ve siyasal kesimler tarafından dile getirilen mücadele fikrinin sınıf olgusunun varlığına işaret ettiğini söyleyebiliriz” diye konuştu.

(HABER MERKEZİ)

Etiketler ADAMOR rapor aralık