Adana Demirspor sahadan neden çekildi?
Sancak, Adana Demirspor'u sahadaki rakibine tepki için çekmemişse, "Ali Koç ağabeyi" ve "Dursun Özbek babasına" saygısızlık yapmak istememişse, arkasında durulması gereken "delikanlı adamlar" olan TFF Başkanı ve MHK Başkanı'na bayrak açmak niyetinde değildiyse, bu takım sahadan ne için çekildi? Gelmesi için çağrı yaptığı devleti nereye ve tam olarak ne yapmaya davet etti?
Takımı sahadan çekmek gibi radikal bir karar uyguluyorsanız bu duruşu kime karşı, hangi amaçla, nasıl aldığınızın net olması gerekir. Örneğin geçen sezon takımını sahadan çeken iki takım, İstanbulspor ve Fenerbahçe'nin kararının (doğru ya da yanlış) nedeni de muhatabı da belliydi. Oysa mevcut durumda ne Adana Demirspor Başkanı Murat Sancak'ın bu kararı nasıl aldığını ne kime karşı aldığını ne de hangi amaçla aldığını anlayabiliyoruz.
Elimizde sadece sahadan çekilme kararı sonrası yaşanan 1 saatlik bir sessizlik ve sonrasında kanal kanal dolaşıp herkesle ilgili bir şeyler söyleyen bir kulüp başkanı var.
1 saatlik sessizlik sırasında doğal olarak ilk akıllara gelen, Mertens'e yanlış bir penaltı, Arda Okan'a yanlış bir sarı kart verildiği için Adana Demirspor'un böyle bir tepki verdiğiydi. Ama Sancak konuşmaya başlayınca işler daha da karıştı.
HAVADA KALAN İDDİALAR
"Bu Galatasaray'a yapılan bir hareket değil, bunu net söyleyeyim" diye sözlerine başladı Sancak. Yani sahadan çekilme kararının muhatabı, sahadaki rakibi değildi.
"Beni ne Ali Koç satın alabilir ne Türkiye'nin en zengin adamı satın alabilir. Ali Koç, bana talimat verebilecek biri değil" diyerek bazı iddiaların önüne geçti.
Aslında söylediklerinde iki önemli nokta vardı. Birinci, "Bu operasyon TFF ve MHK'ya yapıldı" diyerek adres göstermesi, ikincisi de "Galatasaray ve Fenerbahçe yüzünden bunlar yaşanıyor! Bütün takımlar arada presleniyor" diyerek bir sebep ortaya sunması. Ancak ikisinin de arkasında durduğunu söylemek güç.
'DEVLETİMİZ BİR ŞEY YAPMALI'
İki kulübün rekabeti arasında ezildikleri tespitini "Ali Koç ağabeyimdir, Dursun Özbek babamdır" diyerek başka bir zemine çekti. Hedef gösterdiği TFF ve MHK'ya ise, "İbrahim Hacıosmanoğlu ve Ferhat Gündoğdu delikanlı adamlar. Arkalarında olmazsak, bu işi yapamazlar" sözleriyle sahip çıktı. Kapanışı ise, "Devletimiz bir şey yapmalı" diyerek yaptı.
Sancak, Adana Demirspor'u sahadaki rakibine tepki için çekmemişse, Ali Koç ağabeyi ve Dursun Özbek babasına saygısızlık yapmak istememişse, arkasında durulması gereken "delikanlı adamlar" olan TFF Başkanı ve MHK Başkanı'na bayrak açmak niyetinde değildiyse, bu takım sahadan ne için çekildi? Gelmesi için çağrı yaptığı devleti nereye ve tam olarak ne yapmaya davet etti?
Sancak'ın bu çelişkili söylemleri, yaşanan olay karşısında mantıklı bir sebep sonuç ilişkisi aramanın çok da gerekli olmayabileceğini gösterebilir. Belki de sadece anlık hakem kararlarına kızan, ligden düşmesi de zaten kesinleştiği için böyle fevri karar alan bir kulüp başkanıyla karşı karşıyayızdır. Üzücü ama bu da mümkün.
YENİ TFF'NİN ESKİ GİDİŞATI
Bir önceki sezon, Türkiye'de futbol tarihinin belki de en kaotik sezonuydu. Hakeme yumruklu saldırıdan Süper Kupa krizine, takımı sahadan çekmeden bahis skandalına birçok büyük patlamanın arka arkaya yaşandığı bir sezondu. Yaşananlar sonucunda Milli Takım'ın EURO 2024'te çeyrek final yapması bile kurtaramamıştı Mehmet Büyükekşi'yi.
Yerine gelen Hacıosmanoğlu ise futbolda kavga ve kaosu bitirmeyi, barış ortamını ve kaybolan güveni sağlamayı vaat ederek iş başı yapmıştı. Görevinde yaklaşık 7 ayı geride bıraktı. Hakem hatalarıyla ilgili de çok net açıklamaları oldu, VAR yönetimiyle ilgili de. Ama gelinen nokta, geçen senenin çok da uzağında değil.
Ligi yakından takip edenler, sadece Galatasaray ve Fenerbahçe'nin maçlarında değil, Anadolu takımlarının maçlarında da kabul edilemeyecek seviyede hakem hatalarının yapıldığını, bu takımların haftalardır yanlış hakem kararlarına karşı isyan durumunda olduğu zaten biliyor.
Daha dün Kayserispor'a 3-2 yenilen Konyaspor'un teknik direktörü Recep Uçar, "Bugün operasyon çekerek golümüzü çok net iptal ettiler" diye tepki gösterdi. Konyaspor, "Birilerinin talimatıyla maçlarımıza çıkan hakemler, operasyonlarını ‘sağlıklı’ şekilde yerine getiriyor" diye sert bir açıklama yayınlayarak MHK Başkanı Gündoğdu'yu eleştirdi.
Bir önceki hafta Göztepe-Alanyaspor maçında iki yanlış gol, bir yanlış penaltı kararı veren Arda Kardeşler'e Polonyalı VAR hakemi bile, "Bu adama ne oluyor?" diye tepki gösterdi.
Yine dün 2. Lig Kırmızı Grup’ta oynanan Elazığspor-Vanspor maçının ardından Vanspor FK takım otobüsü, kentten ayrıldığı sırada taşlı saldırıya uğradı, 3 kişi yaralandı. Belki de daha büyük bir faciadan şans eseri kurtuldu Vanspor kafilesi.
Hacıosmanoğlu'nun belli ki büyük zorluklara idare ettiği ülke futbolunu saha içinde tutmayı pek de başaramadığını söyleyebiliriz. Sorunun "Hacıosmanoğlu gitsin, Hacımehmetoğlu gelsin" şeklinde çözülemeyeceği de kesin. Ama bu süreçlerin TFF Başkanı için ne kadar yıpratıcı olduğunu da unutmamak gerek.
ERKEN FİNALE GİDERKEN
Galatasaray'ın bir sonraki iç saha maçı iki hafta sonra Fenerbahçe ile. İki takım da yeni transferleriyle bir kıpırdanma yaşadı. Olası Galatasaray galibiyeti, ligin şubat ayında bitmesi anlamına gelebilir, olası Fenerbahçe galibiyeti ise şampiyonluğun el değiştirmesiyle sonuçlanabilir. Kısacası sezonun erken finali olabilir. Böyle önemli bir maçtan önceki son iç saha maçında bu olayın yaşanması derbiye de bambaşka bir boyut katacak.
İki kulübün de yabancı orta hakem konusunda açıklamaları vardı, bu akşamdan sonra kritik önemde bir derbiyi yerli bir hakemin yönetme ihtimali artık çok düşük. Yabancı bir orta hakemin neler izleteceği ise meçhul. Özetle sorunun sorunu doğurduğu futbol iklimi, ligde yarış kızışırken çok daha zorlu bir sürece girdi. Saha dışında neler olacağı belli olmaz ama saha içini konuşmanın artık daha zor olacağı kesin.