Adıyaman'da saat hâlâ 04.17'yi gösteriyor
Adıyaman kırsalından hâlâ haber alınamıyor. Adıyaman'da saat hâlâ 04.17'yi gösteriyor; özellikle köyler için gönderilen yardım paketlerine AFAD el koyuyor ve yardımların nasıl dağıtıldığı bilinmiyor.
Ramazan Bektaş*
6 Şubat sabahının ilk saatlerinde çalan telefonumla Adıyaman’da büyük bir deprem gerçekleştiğini ailemden öğrendim. Sabahın ilk saatlerinde evleri hasar alan yakınlarımız ailemizin evine sığınmışlardı. Telefonla gelen deprem haberiyle açılan gözlerimin üç gün boyunca kapanmayacağını, depremin büyüklüğünü, merkez üssünü, on binlerce insanın hayatını kaybettiğini henüz bilmiyordum. Öncelikle deprem gibi büyük bir doğal felaket sonucunda hayatını kaybeden tüm halkımızın üzüntüsünü, bölgede yakınlarını ve dostlarını kaybetmiş biri olarak paylaşıyorum ve baş sağlığı diliyorum.
Bu satırları Adıyamanlı olan ve Dokuz Eylül Üniversitesi’nde lisans üstü çalışmalar yürüten bir iktisatçı olarak yazıyorum. Art arda gerçekleşen ve on ili etkileyen iki büyük deprem, yardım ve kurtarma faaliyetlerinin koordinasyonunun etkin olarak planlanması gerektiğini bizlere acı bir biçimde yeniden tecrübe ettirdi. Özellikle deprem bölgesinde ve ülkenin diğer bölgelerindeki olumsuz hava şartları da bu faaliyetlerin önündeki engellerden biriydi. Deprem bölgesinde yakınlarını kaybeden ve onlara ulaşmak için yola koyulan vatandaşların büyük bir bölümü olumsuz hava şartları ve trafik nedeniyle saatlerce yollarda mahsur kaldılar. Deprem bölgesinde yakınlarıma destek olmak için yola çıktım ve İzmir’den Adıyaman’a ulaşmak için 48 saatten fazla zaman harcadım. Yakınlarını kaybeden insanların yolda aldığı olumsuz haberlerle acılarımız katmerlendi. Kahramanmaraş’a vardığımızda gece saatleriydi; elektrik kesintileri ve depremden zarar görmüş kent yapısı nasıl bir felaketle karşı karşıya kaldığımızı korkunç bir biçimde bizlere gösterdi. Böyle zamanlarda insanın elinin kolunun bağlı olması kadar acı verici bir durum olmadığını yolculuk boyunca tecrübe ettik. Adıyaman ile ilgili sosyal medyaya yansıyan görüntülerin oldukça kötü olması Adıyamanlı yurttaşların “Acıyaman” ve “Sahipsiz Kent” gibi etiketlerle paylaşım yapmasına ve seslerini duyurmasına yol açtı. Özellikle Adıyaman merkezdeki saat kulesinin deprem saatinde durmuş olması da tüm yurttaşların her bakışında travmalarını tekrar yaşamasına neden oldu.
Saat kulesindeki saat gibi Adıyaman’da özellikle kırsal bölgelerde saat hâlâ 17’yi gösteriyor. Çoğumuz deprem travmasını yaşamaya devam ediyoruz ve bazı bölgelere yardım ve kurtarma faaliyetleri ulaşabilmiş değil.
Adıyaman özelinde belki de en az gündeme gelen konuların başında depremin kırsal bölgelerde yarattığı etki ve bu bölgelerdeki depremzedelerin yaşadığı durumlar geliyor. TÜİK’in “İl ve ilçelere göre il/ilçe merkezi, belde/köy nüfusu ve yıllık nüfus artış hızı, 2022 verisine" göre Adıyaman, il ve ilçe merkezleri nüfusu 2022 yılında 458.278, Belde ve köylerin nüfusu ise 176.891 olup toplam nüfusu 635.169 kişidir. Adıyaman şehir merkeziyle birlikte depremden ciddi hasar almış durumda. Özellikle şehir merkezinde, depremin ilk günlerinde yardım ekiplerinin çok geç geldiği kanısı hâkim. Mevsim şartlarının oldukça sert olduğu bu dönemde yüzlerce vatandaş enkaz altında kalarak yardım ekiplerinin gelmesini bekledi. Pek çok vatandaş kendi imkânları doğrultusunda enkaz altından yakınlarını kurtarmaya çalıştı.
Adıyaman bölgesinde genel olarak ilçeler ve kırsal kesimlerde deprem dolayısıyla yaşanan sorunların başında ulaşım, barınma, haberleşme ve ihtiyaç tedariki gelmektedir. Özellikle Gölbaşı ilçesinin ulaşım konusunda depremden ağır hasarlar aldığı gözlenmiştir. Sincik bölgesinde mevsim şartları dolayısıyla oluşan yoğun kar yağışı bölge köylerinin durumu hakkında eksik bilgilerin yayılmasına neden oldu. Kar yağışının etkisi altında olan ve Sincik bölgesinde yoğunlaşan kırsal nüfus hakkında bölge halkının tam bir bilgiye sahip olduğu söylenemez. Depremin olduğu ilk günlerdeyse Besni ilçesine bağlı köylerin ulaşım, barınma, gıda ve elektrik sorunlarıyla karşı karşıya kaldıkları belirtilmiştir. Özellikle ilçe ve köy bağlarının hâlâ olduğu bu bölgelerde köyler birer sığınma alanı olarak da kullanılmaktadır. Depremzedelerin bir kısmı köylerine gitmek durumunda kalmıştır. Bu durum sonucunda yardım faaliyetlerinin köylere etkin bir şekilde ulaştırılması köylerine giden depremzedeler için de hayati öneme sahiptir. Batı şehirlerinde olduğu gibi deprem sonrasında Adıyamanlıların sığınabilecekleri yazlıkları yok; onların tek dayanakları köylerindeki evleri. Adıyaman kırsalında yapılacak tüm yardım faaliyetleri, zorunlu hale gelen iç göçün Adıyaman’dan diğer illere doğru değil Adıyaman merkezinden köylere doğru oluşmasını sağlayabilir. Bölge halkının isteği de bu yönde.
10 Şubat tarihinde Adıyaman’ın Kâhta ilçesinde gönüllü bir ekip ile yaptığım görüşmede ilçelere uzak ve depremden hasar almış kırsal kesime yardım faaliyetlerinin geç gittiği belirtildi. Gönüllü ekip, özellikle bu bölgelerdeki vatandaşların evlerinin topraktan olmasının hasar alma risklerini arttırdığı kanaatinde. Hamzalar, Mahmudiye (mezra), Hüseyinler köyü ve Akıncılar beldesine yardım gerçekleştiren gönüllü ekip gıda yardımlarının bölgeye ulaştığını fakat ısıtıcı, el feneri ve çadır ihtiyaçlarını hâlâ tam olarak karşılayamadıklarını belirtti. Özellikle kırsal bölgelerde elektrik olmasına rağmen sokak aydınlatıcılarının yeterli olmamasının el feneri ihtiyacını arttırdığı görüşündeler. Çoğunlukla bu bölgelerde sağlam yapıların genellikle okul ve cami gibi alanlar olduğu da belirtildi.
15 Şubat tarihinde Adıyaman Merkez’e bağlı olan Sarıkaya köyüne kendi imkânlarımızla ulaşmaya çalıştığımızda yol güzergâhının deprem sonrasında ciddi hasar aldığını gözlemledik. Depremin olduğu ilk gün yoğun kar ve tipi dolayısıyla köy sakinleri kimselerin köye ulaşamayacağı korkusuyla oldukça tedirgin zamanlar geçirdiklerini belirttiler. Bunun yanında Sarıkaya köyü yolu üzerinde Kavak köyünün de depremden ciddi hasar aldığını gözlemledik. Sarıkaya’ya vardığımızda köy sakinleri, depremin ikinci gününde Çelikhan’a bağlı askeri birliklerin yolu açtığını belirtti. Köye gelen yardımlarınsa depremin üçüncü ve dördüncü günü gıda ve battaniye olarak ulaştırıldığı belirtildi. Depremden etkilenen bir köy sakini, duvarın çökmesi sonucu bir çocuğunun enkaz altında kaldığını ve kendi imkânlarıyla çıkardığını anlattı. Köylülerin hâlâ büyük korkusu, depremden sonra olduğu gibi bir sorunla karşılaştıklarında kimselerin günlerce onlara ulaşamayacağı yönünde. Bunun dışında köylüler yardımların sağlıklı bir biçimde köye ulaşması ve yolların daha iyi duruma getirilmesi için bir kepçe operatörüyle tartıştıklarını belirtti. Merkez’de yaşayan bir köy sakininin tanıdığı olan kepçe operatörü, köy yolunun sadece belli bölümlerini düzeltmek için köye gittiğini başka bölümlerle ilgilenmediğini belirtmiş. Köy sakinlerinin böyle zamanlarda herkesin burada mağdur olduğunu belirtmesine rağmen kepçe operatörünün, köylünün yardım için yolların belli bölümlerini düzeltme talebini karşılamadığı anlatıldı.
Sonuç olarak bölgeden edindiğimiz gözlemlere göre Adıyaman’da kırsal kesimde yaşayan halkın kırsal risk faktörleri yukarıda belirtildiği gibidir. Özellikle merkeze veya ilçelere uzak olan bazı köylerde iletişim olanaklarının kısıtlı olması nedeniyle depremin etkileriyle ilgili hâlâ tam bilgi sahibi değiliz. Örneğin Adıyaman’ın Kâhta ilçesindeki vatandaşlar, kar yağışının yoğun olması nedeniyle uzak köylerden haber alınamadığını aktarıyorlar. Beklentiler bu köylerde yaşayanların, depremden kaynaklanmasa bile soğuktan kaynaklı vefat ettikleri yönünde. İlçelerin birçok yerinde köylerle ilgili yoğun bilgi kirliliği hâsıl olmuş durumda; bu hususun temel sebeplerinden biri köylerin durumu hakkında haberleşme ve iletişim kanallarının yetersiz olması.
Adıyaman'da saat hâlâ 04.17'yi gösteriyor; Adıyaman kırsalından hâlâ haber alınamıyor. Adıyaman'da saat hâlâ 04.17'yi gösteriyor; STK’lar tarafından özellikle köyler için gönderilen yardım paketlerine AFAD el koyuyor ve yardımların nasıl dağıtıldığı bilinmiyor.
*Yüksek Lisans Öğrencisi/ DEÜ, İİBF/ İktisat Bölümü