Adli yardım ödemelerinde ‘emsal’ karar: Mahkeme baroyu kusurlu buldu
Adli yardım ücreti bir buçuk yıl sonra ödenen Avukat Buse Han, Ankara Barosu’na açtığı ‘gecikme faizi’ talepli davayı kazandı. Mahkeme, 2 bin 725 TL olan yasal faizin Han’a ödenmesine hükmetti.
ANKARA - Türkiye’de mali gücü yetmeyen davacı ya da davalılar, adli yardım kapsamında barolardan ücretsiz olarak avukatlık desteği alıyor.
Türkiye Barolar Birliği (TBB) tarafından adli yardımda görevli avukata ödenmek üzere il barolarına gönderilen ödenek, çoğu zaman iki yıla yayılan bir zaman diliminde avukata ulaşıyor.
Bu süreçte ellerine geçen miktarın enflasyon karşısında eridiğine dikkat çeken avukatların barolardan talep ettiği ‘gecikme faizi’ ödemeleri de reddediliyor.
MAHKEME BAROYU KUSURLU BULDU, YASAL FAİZ ÖDENMESİNE HÜKMETTİ
Konuya ilişkin baro ile defalarca karşı karşıya gelen ancak bir sonuç alamayan Ankara Barosu’na kayıtlı Buse Han, bir buçuk yıl sonra ödenen adli yardım ücretinin ‘faizini’ talep ettiği şikâyet dilekçesiyle mahkemeye başvurdu.
Ankara 2. İdare Mahkemesi, kararında adli yardım ücretine ilişkin ödemelerin yapılmamasında baroyu kusurlu buldu, davacı tarafa ücretin yasal faizi olan 2 bin 725 TL’nin ödenmesine hükmetti.
Kararda şu ifadelere yer verildi:
“Bu durumda; adli yardım ücretine ilişkin ödemelerin yapılmamasından dolayı kusurlu olduğu görülen davalı idarenin; söz konusu tutardan mahrum kalınan süre için davacının zararının giderilmesi amacıyla, yasal faiz ödemesi gerekmekte olup, aksi yönde tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmamaktadır.”
KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU ‘FAİZ ÖDENSİN’ DEDİ, BARO REDDETTİ
Söz konusu mahkeme kararının ‘emsal’ teşkil ettiğine dikkat çeken avukat Buse Han, yargı sürecine gelene kadar Ankara Barosu Adli Yardım Kurulu’na defalarca başvurduğunu ancak bir sonuç elde edemediğini ifade etti.
Kamu Denetçiliği Kurumu’nun ‘adli yardım ücretlerine faiz ödenmesi’ tavsiyesinde bulunmasına rağmen baronun her defasında başvurusunu reddettiğini belirten Han, ücretlerin geç ödenmesine neden olarak ‘mevzuattaki adaletsizliği’ gösterdi.
Han, bu noktada yaşanan sorunları şu şekilde anlattı:
“Adli Yardım Bürolarının Avukatlık Kanunu 180. maddesine göre 5 kalem geliri mevcuttur. Bu gelirlerden en büyük payı Maliye Bakanlığı’ndan TBB’ye, TBB’den puanlama sistemi ile barolara aktarılan para oluşturur. Üye sayısı fazla olan barolarda kriz haline gelen, atanan avukatların ücret ödemeleri, il nüfusu ve üye sayısı az olan barolarda sorun yaratmamaktadır. Ancak yapılan son değişiklikle birden fazla baro olan illerde üye sayısı az olan 2 No’lu barolar lehine orantısız bir aktarım sağlanmıştır. Hali hazırda bir buçuk iki yıl içinde ödenen ücretlerin üye sayısı fazla olan Ankara Barosu’nda daha geç ödenmesi beklenmektedir.”
‘BU KARAR TBB VE ANKARA BAROSU İÇİN İTİCİ BİR GÜÇ OLSUN’
Adli Yardım Merkezi’nde gönüllü avukat olarak kaydı bulunanların birçoğunun 0-5 yıl arası kıdeme sahip genç avukatlar olduğuna dikkat çeken Han, “Enflasyon karşısında alınan ücret değer kaybetmekte, avukatın zararı giderilmemekte ve faiz talepleri reddedilmektedir. Genç avukatın yıllar sonra aldığı ücretin bir değeri kalmamaktadır. Avukat Hakları Grubu - Ankara ekibi olarak 2020 Ağustos ayından beri verdiğimiz mücadele avukatların ücretlerini mevzuatta düzenlendiği gibi peşin almasını sağlamaktır. 2 yıldır verdiğimiz mücadele ile harekete geçmeyen Ankara Barosu ve Türkiye Barolar Birliği için idare mahkemesi tarafından verilen bu kararın itici güç olmasını umuyoruz” şeklinde konuştu.
'BU MAHKEME KARARI BİR İLK’
Davanın avukatı Emrah Altunoğlu da mahkeme kararının bir ilk olduğuna vurgu yaptı. Asıl amaçlarının Avukatlık Kanunu’nda düzenlendiği gibi adli yardım ücretlerinin derhal ödenmesi olduğunu belirten Altunoğlu, süreç hakkında şu bilgiyi verdi:
“Amacımız mevcut durum sebebiyle ödenmeyecekse de ödendiği tarihteki yürürlükte bulunan tarifeye göre ödenmesini, en son koşulda da ücretin faiziyle ödenmesini sağlamaktı. Bu üçlü kurgu içerisinde sonuncusu olmuş oldu. Bu durumun barolar ve TBB için bir kazanım olduğu kanaatindeyiz. Ankara Barosu bu parayı TBB’den, TBB de bakanlıktan talep etmek durumunda kalacak. Bu rücu ilişkisi içerisinde faizin sabitleşeceğini düşünüyoruz. Bunun da bir nebze olsun meslektaşların ücretlerinde iyileşmeye sebebiyet vereceği kanaatindeyiz.”