Adnan Oktar davasında 5 hakim ve savcı yargı önüne çıkacak
Yargıtay 5. Ceza Dairesi kararı ile, Adnan Oktar örgütü ile ilişkileri olan savcı ve hâkimler ilk kez yargı önüne çıkacak.
DUVAR - Adnan Oktar örgütü ile ilişkileri nedeniyle savcı ve hâkimler ilk kez yargı önüne çıkarılacak. Yargıtay 5. Ceza Dairesi'nin duyurusuna göre, eski İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Hadi Salihoğlu, İstanbul Bölge Adliyesi 1. Ceza Dairesi eski üyeleri Ahmet Mahnaoğlu, Derya Bayburtluoğlu, Reyhan Yaman ve dairenin eski savcısı Ali Parlar resmen sanık oldu.
'YARGI AYAĞINDAKİ İLK DAVA'
Barış Terkoğlu Cumhuriyet'teki köşesine, Yargıtay’ın Adnan Oktar ile ilgili verdiği kararı taşıdı. Buna göre, sanıklara savcı ve hâkimlik görevini, örgütün çıkarları için kullanma suçlamasında bulunuluyor. Böylece Oktar örgütünün cezasının Yargıtay’da kesinleşmesinin ardından, örgütün yargıdaki ayaklarına da ilk dava açıldı.
Terkoğlu, yazısının devamında şunları aktardı:
“Aslında onu da ilk kez bu köşede okumuştunuz. 18 Ocak 2024’te yazmıştım. Üç HSK müfettişi, Oktarcıların yargıdaki ilişkileri hakkında 680 sayfalık bir rapor yazmıştı. Mahkeme kâtibinden itirafçılara kadar tam 140 kişiyle görüşmüştü. Soruşturma yapılan yargı mensuplarının ve yakınlarının mal varlıkları incelenmiş, telefon kayıtlarına bakılmıştı. Eski başsavcı Hadi Salihoğlu ve ilgili dairenin savcısı Ali Parlar’ın Oktarcılarla organik ilişkisi, Salihoğlu’nun geçmişte Oktarcılar aleyhindeki dosyaları kapattığı resmi rapora yansımıştı. İncelenen HTS kayıtlarından Ali Parlar, Önder Yaman ve Hadi Salihoğlu’nun, örgüt lehine verilen karar sürecinde, örgüt sanıkları ve avukatları ile telefon trafikleri görülmüştü.
‘YARGITAY’DA YARGILANACAKLAR’
Mübaşir tanık G.Ü., verdiği ifadede, kararın mahkeme dışında yazılıp getirildiğini ikrar eder şekilde konuşmuştu. Mahkemenin daha önce verdiği 4100 kararı inceleyen müfettişler, ilk kez, delil incelemeden, duruşma açmadan, kimseyi dinlemeden böyle bir karar verildiğini tespit etmişti. Mahkemenin operasyon sabahı polise açılan ateş için “uyku sersemi” kararı vermesi, silahı da iade etme kararı almasının hukukta görülmemiş bir uygulama olduğu sonucuna varılmıştı. Örgüt üyelerini serbest bırakarak yurtdışı yasaklarının kaldırılması sonucu sekiz sanığın kaçtığı ve üç sanığın yurtdışına firar ettiği not edilmişti. Mahkemenin karar dışında bırakılan kıdemli üyesi, kararı veren üç hâkime, şaşkınlıkla, “Hep sanık lehine düşünmüşsünüz, mağdur dosyada hiç yok gibi davranmışsınız, ahlaklı bir sanık avukatı bile sizin yazdığınızı yazmamıştır” demişti. Küçücük kızların ifadeleri tek tek incelenmiş, toplu tecavüz eylemlerine “rızası var” kararı vermek için, hâkimlerin cımbızlama yaptığı, dosyada olmayan delilleri kullandığı görülmüştü. Öyle ki itirafçıların kabul ettiği suçları bile yok sayılmıştı. En önemlisi, tam da karar sürecinde, sözü edilen yargı mensuplarının, kendileri ve yakınları üzerinden, olağandışı zenginleştikleri tespit edilmişti. Sanıkların örgüte destek faaliyetleri nedeniyle yargılanması istenmişti. İşte o isimler yargı mensubu olduğu için, herhangi bir adliyede değil, Yargıtay’da yargılanacak.”
ADNAN OKTAR 8 BİN 463 YIL 4 AY HAPİS CEZASINA ÇARPTIRILDI
Suç örgütü kurma ve yönetme, cinsel istismar ve cinsel saldırı, eğitim öğretim hakkının engellenmesi, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma gibi suçlardan yargılanan ve toplamda 8 bin 463 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırılan Adnan Oktar davası ile ilgili yeni bir gelişme yaşandı.
(ALINTI)