Adnan Yücel kimdir?

MHP lideri Bahçeli'nin yanlışlıkla 'Bin kez budadılar körpe dallarımızı bin kez kırdılar. Yine çiçekteyiz işte yine meyvedeyiz' dizelerini okuduğu Adanan Yücel, 'kavganın ve direncin şairi'ydi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Saraylar saltanatlar çöker
kan susar birgün
zulüm biter.
menekşeler de açılır üstümüzde
leylaklar da güler.
bugünlerden geriye,
bir yarına gidenler kalır
bir de yarınlar için direnenler...

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin Sivas Mitingi'nde kürsüden 'Pir Sultan Abdal'ın dediği gibi...' diyerek okuduğu şiirin devamı böyle. Şiirin sahibi ise tam da Pir Sultan Abdal gibi direnişi ve hiç bitmeyen umudu yazan sosyalist şair Adnan Yücel.

Eşi Ayşe Yücel'in 'aşkın ve başkaldırının şairi' diyerek tanımladığı Adnan Yücel, 1953 yılında Elazığ’da doğdu. 

İlk ve orta öğrenimini memleketinde tamamladı. 1976’da Diyarbakır Eğitim Enstitüsü Türk Dili ve Edebiyatı bölümünde lisans, 1980’de Ankara Üniversitesi’nde yüksek lisans eğitimlerini tamamladı. Elazığ ve Ankara’da edebiyat öğretmenliği ve idareciliği yaptı. 1987’de Çukurova Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nde öğretim görevlisi oldu ve 2002 yılında emekli oluncaya kadar bu görevini sürdürdü.  24 Temmuz 2002'de yaşamının büyük bölümünü geçirdiği Adana'da akciğer kanseri nedeniyle vefat etti.  

Bahçeli'nin, sosyalist şair Adnan Yücel'den 'yanlışlıkla' alıntıladığı şiirin tamamı şöyle:   

YERYÜZÜ AŞKIN YÜZÜ OLUNCAYA DEK

Aşksız ve paramparçaydı yaşam
bir inancın yüceliğinde buldum seni
bir kavganın güzelliğinde sevdim.
bitmedi daha sürüyor o kavga
ve sürecek
yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek!
Aşk demişti yaşamın bütün ustaları
aşk ile sevmek bir güzelliği
ve dövüşebilmek o güzellik uğruna.
işte yüzünde badem çiçekleri
saçlarında gülen toprak ve ilkbahar.
sen misin seni sevdiğim o kavga,
sen o kavganın güzelliği misin yoksa...
Bir inancın yüceliğinde buldum seni
bir kavganın güzelliğinde sevdim.
bin kez budadılar körpe dallarımızı
bin kez kırdılar.
yine çiçekteyiz işte yine meyvedeyiz
bin kez korkuya boğdular zamanı
bin kez ölümlediler
yine doğumdayız işte, yine sevinçteyiz.
bitmedi daha sürüyor o kavga
ve sürecek
yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek!
Geçtiğimiz o ilk nehirlerden beri
suyun ayakları olmuştur ayaklarımız
ellerimiz, taşın ve toprağın elleri.
yağmura susamış sabahlarda çoğalırdık
törenlerle dikilirdik burçlarınıza.
türküler söylerdik hep aynı telden
aynı sesten, aynı yürekten
dağlara biz verirdik morluğunu,
henüz böyle yağmalanmamıştı gençliğimiz...
Ne gün batışı ölümlerin üzüncüne
ne tan atışı doğumların sevincine
ey bir elinde mezarcılar yaratan,
bir elinde ebeler koşturan doğa
bu seslenişimiz yalnızca sana
yaşamasına yaşıyoruz ya güzelliğini
bitmedi daha sürüyor o kavga
ve sürecek
yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek!
Saraylar saltanatlar çöker
kan susar birgün
zulüm biter.
menekşeler de açılır üstümüzde
leylaklar da güler.
bugünlerden geriye,
bir yarına gidenler kalır
bir de yarınlar için direnenler...
Şiirler doğacak kıvamda yine
duygular yeniden yağacak kıvamda.
ve yürek,
imgelerin en ulaşılmaz doruğunda.
ey her şey bitti diyenler
korkunun sofrasında yılgınlık yiyenler.
ne kırlarda direnen çiçekler
ne kentlerde devleşen öfkeler
henüz elveda demediler.
bitmedi daha sürüyor o kavga
ve sürecek
yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek! 

(HABER MERKEZİ)