Ahmet Özer'in adı İmralı tutanaklarına nasıl geçti?

Ahmet Özer'le ilgili savcılık açıklamasında da 'Öcalan görüşmeleri' yer aldı. Barış Terkoğlu, Özer'in İmralı tutanaklarında 'çözüm sürecinde birikiminden faydalanacaklar' arasında geçtiğini yazdı.

Fotoğraf: Arşiv
Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Esenyurt'ta 31 Mart 2023 yerel seçimlerinde DEM Parti'nin 'kent uzlaşısı' kapsamında desteği ile CHP'den belediye başkanı seçilen Ahmet Özer’in tutuklanmasına yapılan gerekçeler arasında "Öcalan görüşmeleri" de yer alıyor.

Savcılığın gözaltı gerekçesi olarak sıraladığı iddialar arasında “Şüphelinin terör örgütü mensuplarından ele geçirilen ve aynı zamanda örgütün Kuzey Irak Kandil bölgesinde yer alan yönetici kadrosuna da ulaştırılan örgütsel dokümanlar (terör örgütü lideri Abdullah Öcalan ile İmralı adasında yapılan görüşmede sözde demokratik özerklik projesinde görevlendirilmesinin uygun görülmesi)…” ifadelerine yer verildi.

GÖRÜŞMELERDE ‘DEVLET YETKİLİSİ’ DE VAR 

Gazeteci Barış Terkoğlu, Ahmet Özer’in adının İmralı tutanaklarında nasıl geçtiğini yazdı. Yazıdan ilgili bölümler şöyle:

"Özer’in adı ilk kez 7 Haziran 2013’te geçiyordu. Tutanak, Öcalan ve HDP’li vekiller ile 'güvenlik bürokrasisi'nden bir 'yetkili'nin görüşme notlarıydı. Öcalan, 'yetkili'yi işaret ederek, 'Biz burada devlet üzerinden bir çalışma yapıyoruz, tabii çok açmayacağım, belli bir süre devlet üze­rinden gidecek bu ilişki' ifadesini kullanıyordu. Öcalan, açılımın teorisini oluşturacak 25 kişilik bir liste hazırlanmasını istiyordu. HDP’lilerin önerdiği isimleri reddettikten sonra devam ediyordu: 'Biraz derinlikli tartışma, fikir jimnastiği yapabileceğimiz kişiler olmalı. Farklı kesimlerden insanlar olabilir. Ermeniler, Aleviler, gayrimüslimler, anayasacılar vb. Ahmet Özer, Mesut Yeğen, Büşra Hoca (Ersanlı) da olabilir. Hani beni eleştiriyorlar ya, ‘Müslüman Türklerle anlaştı, bizi unuttu’ diyenlerin eleştirilerini boşa çıkaracak bir çalışma olacak. Devlet ak­lıyla sivil aklı buluşturmayı başarabilecek isimler olmalı. Şarlatanlık yapıp sabote edenlere cevap olacak.

Her şey 'yetkili'nin önünde konuşuluyor. Özer’in adı 'açılımı kamuoyuna anlatacak fikir adamları' arasında geçiyor.

'BİLİM İNSANLARINDAN KATKI SUNMA İSTEKLERİ VAR'

11 Ocak 2014’te de Özer’in adı tutanaklara yansıyor. Yine masada "yetkili" var... Özer’in adını İdris Baluken gündeme getiriyor: 'Bazı bilim insanlarının demokratik özerklik projesine katkı sunma istekleri var.' Öcalan 'kim' diye sorunca Baluken yanıt veriyor: 'Ahmet Özer var, Mersin Üniversitesi’nden. Akademi­yadan bazı akademisyenlerin kendisine ulaştığı bilgisini bize aktardı.

KİTABI ÖCALAN'A VERİLDİ

Özer’in adı tutanaklarda iki ayrı yerde daha yer alıyor. Biri Öcalan’a Özer’in 'Kürtler Cumhuriyete Neden İsyan Etti' kitabının verilmesi üzerine, Öcalan’ın 'ilk kitabını okumuştum, bunu da okuyacağım' demesi sayesinde. İkincisi ise Öcalan’ın 'Baskın Oran, Ahmet Özer ve Mesut Yeğen, üçünün tarih uzmanlığından faydalanmak istiyorum' temennisi nedeniyle. Yine masada 'yetkili'nin olduğunu söylememe gerek yok. Nitekim Öcalan, cümlesinin devamında, 'sizden önce dev­let heyeti ile bir görüşme yaptım' derken, masadaki Sırrı Süreyya Önder 'yaptığımız görüşmenin tutanaklarını Kan­dil'e gönderdik, Hükümet heyeti ve Hakan (Fidan) Bey ile görüşme gerçekleştirdik' diyor.

Kısacası…

Her şey ama her şey Erdoğan’ın 'ben görevlendirdim' dediği güvenlik bürokrasisinin oturduğu masada 10-11 yıl önce yaşandı. Özer’in adı da 'çözüm süreci'nde birikiminden faydalanacak isimler arasında geçti."

(YAZININ TAMAMI)

 

(ALINTI)