Ahmet Taşgetiren: Ülkücüler neden sessiz?

Karar yazarı Ahmet Taşgetiren, Ülkücülerin Sinan Ateş'e sahip çıkmamasına anlam veremediğini belirtti, 'Ateş'in ipini kim çekti' diye sordu.

Fotoğraf: Arşiv
Google Haberlere Abone ol

DUVAR- Sinan Ateş'in eşi Ayşe Ateş'in cinayetle ilgili çabalarına Ülkücü camiada sahip çıkılmadığı gibi, bir öfke de sezildiğini belirten Ahmet Taşgetiren, "MHP camiasındaki suskunlukla ip çekme gerekçesi arasında bir alaka var mı?" diye sordu, 'Dün 'Başkanım' dedikleri insanın sahipsiz bir maktul olarak Ankara sokağına düşmesine ne demişlerdi diye yazdı. Taşgetiren'in "Sinan Ateş ve ülkücü gençler" başlıklı yazısının bir bölümü şöyle:  

"Sinan Ateş’e ne oldu? Üstelik ’Ülkü Ocakları Başkanı’ iken ’ipi çekildi?’ ne sebep oldu, ip çekme kararını kim, hangi yargılamada, herkesi hangi gerekçeye inandırarak verdi? MHP camiasındaki suskunlukla ip çekme gerekçesi arasında bir alaka var mı?

Ülkü Ocakları geniş bir camia. Mensupları büyük ölçüde gençlerden oluşuyor. Hiyerarşi önemli. Normalde Sinan Ateş Ülkü Ocakları başkanı iken bütün raconu onun kesmesi beklenir. Başkan o ise, onu korumak da sanırım, ülkücü birlikteliğin olmazsa olmazı.

Sinan Ateş’in katledilmesine Bursa’da defni sırasında büyük bir kitle tepki gösterdi. Ama orada kaldı ülkücü camianın tepkisi. Orada kalmadı ise, sınırlı tepkiler seslendirildi.

Bir tek Sinan Ateş’in ailesi çığlık atmaktan vaz geçmedi. MHP’ye seslendi, Bahçeli’ye seslendi… Ateş ailesi, deyim yerinde ise ’çekirdekten’ ülkücü idi. Bbabalar, anneler, eşler, ablalar, çocuklar…

Ayşe Ateş Sinan’ın eşi. Selma Ateş ablası… Susmadılar. Bütün kapıları çaldılar. En son Cumhurbaşkanı Erdoğan olmak üzere kapılar açıldı bu çığlığa. Tek Bahçeli’nin kapısı açılmadı.

Normal miydi bu?

Mesela ülkücü gençlik bütün bu sürece nasıl bakmıştı?

Dün ’Başkanım’ dedikleri insanın sahipsiz bir maktul olarak Ankara sokağına düşmesine ne demişlerdi?

Ben, bu tür süreçlerde yaşanan vefasızlığa çok bozulurum. Bu anlardaki tavır, önceki bütün vefa, fedakârlık, başkana sadakat tavırlarının içini boşaltır çünkü. Cümle alemin önünde bir yargılama oldu da, olanlar ihaneti herkes için belgeledi de onun için mi herkes ip çekme olayı karşısında sessizliğe gömüldü? Yoksa önceki arkadaşlıkların, ya da sadakatin de içi boş muydu? Şu veya bu gerekçeyle bir liderin bile ipi çekiliyorsa, hangi liderin ihanet etmeyeceği var sayılabilir ki?

Sinan Ateş’in katledilmesi olayı, ülkücü camia için, eşi Ayşe Ateş’in verdiği önemden daha az önemde bir olay mı? Ayşe Ateş olayı fazla mı büyüttü, bir yerlerde verilen ’ip çekme!’ kararını ’dâvâ adına’ sineye mi çekmeliydi?

Ayşe Ateş’in ’Sinan Ateş’in katilleri’ zincirini ortaya çıkarmak için gösterdiği çaba, Bahçeli’nin en son açıklamasına yansıyan ifadelere bakılırsa MHP merkezinde sıcak karşılanmıyor. Hatta bu zayıf bir ifade. Öfke var orada, bu çok açık.

Ülkücü camia, mesela MHP merkezindeki bu havaya ne diyor?"

(HABER MERKEZİ)