Ahmetbeyli halkı İBB'ye seslendi: Kanalizasyon suyu dereye bırakılıyor

Cihan Başakçıoğlu

İZMİR – İzmir'in Menderes ilçesindeki Ahmetbeyli Köyü'nde kanalizasyon suları mahallede bulunan dereye akıyor. Bölgede denize girebilen tek alan olan mavi bayraklı Claros (Ahmetbeyli) Plajı'na yalnızca iki buçuk kilometre mesafede bulunan derede, kanalizasyon suları nedeniyle ciddi oranda kirlilik ve koku oluştu. Aynı zamanda da rota olarak mandalina bahçelerinin arasından geçen dere, birçok canlının da yaşam alanı. Bölgedeki küçükbaş hayvanlar bu derede otlarken, kanalizasyon suları haricinde dereye hafriyat, çöp ve tarımsal ilaç atıkları da döküldüğü de görüldü.

'BİRÇOK BAŞVURU YAPILDI, KALICI BİR ÇÖZÜM BULUNMADI'

Bölge halkı ise oluşan kirliliğin ilk yağmurlarla birlikte derede suyun yükselmesi sonucu Claros Plajı'na taşınması olasılığından tedirgin. Ayrıca bölgede yaşayanlar yaz sıcakları ile birlikte oluşan kokudan da bir hayli şikayetçi. Gazete Duvar'a konuşan Osman Gazi Baykal, derenin 700-800 metre ötesinde oturuyor. Dereden gelen kokunun kendilerine ciddi rahatsızlık verdiğini belirten Baykal, şunları söyledi;

“Ahmetbeyli kanalizasyonu bu dereye akıyor. Şu anda dere kurak fakat rüzgâr ile birlikte deredeki koku tamamen evlerimize doluyor. Çok kötü bir durumda buralar. Korkunç derecede kirli denilebilir. Geçen sene belediye geldi bir set yaptı. Bir havuz gibi oldu. İl Sağlık Müdürlüğü ve diğer yerlere birçok başvurularda bulunuldu. Kalıcı bir çözüm bulunmadı. Palyatif çözümler değil ama kalıcı bir çözüm olması lazım. Bu dere Ahmetbeyli Koyu'na akıyor. Kışın yağmurla birlikte dere sulu olunca bu kanalizasyon denize akacak. Yine kendi kendimizi kirletiyoruz.”

İKİ YILDIR ÇÖZÜM BEKLİYORLAR…

Bölge sakinlerinden Bahadır Altan ise söz konusu kirlilik ile iki yıldır uğraştıklarını belirterek, yaşanan süreci şu sözlerle anlattı;

“Menderes Belediyesi’ne başvurdum. ‘Bizim yetki alanımız değil’ diyerek il ve ilçe sağlık müdürlüklerine topu attılar. Ben de Menderes İlçe Sağlık Müdürlüğü’ne başvurdum. İl Sağlık Müdürlüğü’ne de bildirdim. İki yıl önce geldiler bir keşif yaptılar. Hâlâ sonucunu bekliyoruz. Buraya bu kanalizasyonu akıtan insanlar çocukları ile birlikte gidip denize giriyorlar. Bu kanalizasyon ilk yağmurda bütün pisliği denize taşıyacak. Burası adeta kanalizasyon akıtılan bir dere haline geldi. Haricinde dereye birçok çöp ve atık da dökülüyor.”

‘İBB HALKÇI BİR BELEDİYE OLDUĞU İDDİASINDAYSA BU KİRLİLİĞİ ENGELLEMELİDİR’

Yaşanan kirlilik ile ilgili Menderes Belediyesi ve İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin sorumlu olduğunun altını çizen Altan, yetkililerin soruna bir çözüm bulması gerektiğini vurguladı. Altan, son olarak şunları söyledi;

“Burada bir tek plaj var. Menderes Belediyesi oraya tuvalet, duş koydu. Sahili düzenledi, temizledi. Ancak bu derenin kendi sorumluluk sahasında olmadığını söylüyor. Aslında bizzat onları ilgilendiriyor. Sahili düzenleyen duş, tuvalet koyan belediye, o plajı kirleten duruma kayıtsız kalıyor. Burası aynı zamanda mandalina vadisi. İzmir’in mandalinası buradan gidiyor. Bu pislik bu mandalinalarla İzmirlilere taşınıyor. Kimsenin ‘Benim sorumluluk alanım değil’ deme lüksü yok. Senin insanların zehirleniyor. İBB’ye ve Tunç Soyer’e ‘Benim ilgi alanım değil’ deme hakkını tanımıyoruz. İBB halkçı bir belediye olduğu iddiasındaysa bu kirliliği engellemelidir. Korkunç bir durumda bu dere.”

MUHTAR: SÜREKLİ ŞİKÂYET GELİYOR

Ahmetbeyli Muhtarı Nedim Çetin, kanalizasyon suları ve yaşanan kirlilik nedeniyle insanların sık sık muhtarlığa şikâyette bulunduklarını ifade etti. Çetin, “Böyle bir durum var. Projesini hazırladılar. Arıtma yapacakları söyleniyor. Sizlere edilen şikayetlerin aynısı bize de sürekli geliyor. Bölge halkı şikayetçi” dedi.

Konu ile ilgili ulaştığımız İzmir Büyükşehir Belediyesi (İBB) ve Menderes Belediyesi yaşanan durumun İZSU’nun çalışma alanına girdiğini ve İZSU yetkililerine ulaşmamız gerektiğini söyledi. İZSU Menderes Şubesi telefonlarımıza cevap vermezken, İZSU Merkezi’ne ait “185” numaralı hattaki yetkililer ise arıza kaydı bırakabileceğimizi, haricinde bir şey söyleyemeyeceklerini belirtti. Bölgedeki İZSU’ya ait “Dere sahasına girmek tehlikeli ve yasaktır” tabelaları ise dikkat çekti.