AİHM: Cezaevinde AİHM, AYM ve Resmî Gazete'ye erişimin engellenmesi hak ihlali

AİHM, avukat Ramazan Demir’in tutuklu olduğu cezaevinde mesleki gelişimi ve savunması için Anayasa Mahkemesi, AİHM ve Resmî Gazete’nin internet sitelerine erişimine izin verilmemesinin hak ihlali olduğuna hükmetti. Türkiye’yi tazminata mahkûm eden AİHM’in ihlal kararını değerlendiren Avukat Benan Molu, “Bu karar doğrultusunda, eğitim ve iyileştirme programları kapsamında, mahpusların cezaevinde internet hakkından yararlandırılması gerekiyor” dedi.

Google Haberlere Abone ol

Serkan Alan-Eren Topuz

ANKARA - Avukat Ramazan Demir, 2016 yılında Silivri Cezaevi’nde 5 ay tutuklu bulunduğu dönemde mesleki faaliyetleri ve savunması için Anayasa Mahkemesi (AYM), Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) internet sitelerine ve Resmi Gazete’ye ulaşma talebinde bulundu. İki mahkemenin de güncel içtihatlarını takip etmek isteyen Demir’in bu talebi cezaevi yönetimi tarafından reddedildi.

Cezaevi yönetiminin kararına ilişkin gerekli itirazları yapan fakat sonuç alamayan Demir, 13 Temmuz 2016’da Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulundu. Anayasa Mahkemesi’nin 14 Nisan 2017'de bireysel başvurusunu reddetmesinin ardından Demir ve avukatı Benan Molu itirazlarını AİHM’e taşıdı. Başvuruyu karara bağlayan AİHM, AİHS’nin 10’uncu maddesi olan ‘İfade özgürlüğünün’ ihlal edildiğini belirterek Türkiye'yi bin 500 euro manevi tazminat, 2 bin euro da mahkeme ücreti ödemeye mahkûm etti.

AİHM: İNTERNETE ERİŞİM MAHPUSUN GELİŞİMİ İÇİN YASALARA UYGUN BİR TALEP

Demir’in başvurusuna ilişkin karar veren AİHM; hükümetin, uygulanan tedbir için sunduğu gerekçelerin, tedbirin demokratik bir toplumda gerekli olduğunu kanıtlamadığını belirterek AİHS’nin 10’uncu maddesinin ihlal edildiğine hükmetti.

AİHM kararında, başvuruya konu olan internet sitelerine erişimin, mahpusun ıslahı ve gelişimi için var olan yasalara uygun bir talep olduğunu belirtti. Kararda AİHM, Demir’in AİHM, Anayasa Mahkemesi ve Resmî Gazete internet sitelerine erişiminin neden eğitim ve yeniden entegrasyon kapsamına girmediğine, Demir’in neden belirli bir tehlike arz eden veya yasadışı bir örgüte ait bir tutuklu olarak kabul edilmesi gerektiğine dair Türkiye hükümetinin yeterli açıklama yapmadığını da belirtti.

DEMİR: TUTUKLANMIŞ OLSANIZ DA AVUKATLIK SORUMLULUĞUNUZ DEVAM EDİYOR

Cezaevinde kaldığı beş aylık dönemde internete erişme talebi karşılanmayan ve AİHM’in haklarının ihlal edildiği kararı verdiği avukat Ramazan Demir tutuklanmasına ilişkin, “2016 yılında Cizre'de devam eden sokağa çıkma yasakları sırasında yaralanan ve hayatını kaybeden insanlar için AYM'ye yapmış olduğum başvurular başta olmak üzere avukatlık faaliyetlerimin konu edildiği soruşturma kapsamında 11 meslektaşımla birlikte 16 Mart tarihinde gözaltına alındık. Soruşturma konusu temel delillerin hepsi cezaevinde, karakolda, adliyede, AYM ve AİHM'de yürüttüğümüz avukatlık faaliyetlerine ilişkindi. 7 Nisan 2016 tarihinde tutuklanıp önce Metris, sonrasında ad Silivri 5 No’lu Cezaevine götürüldüm” dedi.

Tutuklu olduğu dönemde de mahkemeler önünde temsil ettiği insanların dosyalarındaki sorumluluğunun devam ettiğini fakat internete erişim talebinin karşılanmadığını belirten Demir, cezaevinde yaşadıklarına ilişkin şunları kaydetti:

“Tutuklanmış olsanız da avukatlık sıfatınız ve sorumluluğunuz devam ediyor. Hatta Taybet Ana ile ilgili yürüttüğümüz hukuki süreç dahil başka birçok davanın evrakı bana cezaevinde tebliğ edildi. Ben de cezaevi yönetiminden haftanın belli gün ve saatlerinde AYM, AİHM karar arama siteleri ile Resmi Gazete sitesine erişim hakkı talep ettim. Sonuçta bu mahkemeler önünde temsil ettiğim insanların dosyalarındaki sorumluluğum devam etmekteydi. Hem bu dosyalarla ilgili hukuki araştırma yapabilmek, hem de sanık olarak kendi savunmamı hazırlamak için bu sitelere ve doğal olarak her iki mahkemenin güncel içtihatlarına erişim imkanımın olması gerekiyordu. Talebim cezaevi yönetimi tarafından incelenmeden ret edildi. Avukatım Benan Molu ile gerekli itiraz ve iç hukuk yollarını tükettikten sonra AİHM'e gittik.”

‘TALEPLERİMİZ GEREKÇE GÖSTERİLMEDEN REDDEDİLDİ’

AİHM’in ‘Ramazan Demir v. Türkiye’ kararıyla, Türkiye’de cezaevlerinde internet kullanımıyla ilgili önemli bir karar verdiğini belirten Avukat Benan Molu, Demir’in tutukluluğuna ve cezaevindeki talebine ilişkin şunları söyledi:

“Ramazan Demir, uzun yıllardır ceza ve insan hakları hukuku alanında çalışan bir avukat. 2016 yılında sokağa çıkma yasakları sırasında Anayasa ve İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvurular götürdüğü sırada örgüt üyesi olduğu ve örgüt propagandası yaptığı iddiasıyla tutuklanmıştı. Biz de hem uzmanlık alanı bu olduğu için cezaevinde olduğu süre zarfında hem mesleki olarak hem de müvekkilleri için içtihatları takip edebilmesi ve tutuklu yargılandığı dosya kapsamında savunmasını hazırlayabilmesi amacıyla Anayasa Mahkemesi ve İnsan Hakları Mahkemesi’nin karar arama sitelerine ve Resmi Gazete’ye erişim talep ettik. İdarenin belirleyeceği gün ve saatte ve idarenin kontrolü altında. Çünkü mevzuat, mahpusların eğitim ve iyileştirme programları kapsamında internete erişimlerine imkân tanıyordu. Bu taleplerimiz yargılandığı suçlar dışında hiçbir somut gerekçe gösterilmeden reddedildi. Anayasa Mahkemesi, kendi sitesine girişe izin verilmemesinde bir sorun görmedi, başvuruyu reddetti. Bunun üzerine, ifade özgürlüğü kapsamında korunan bilgiye erişim hakkının ihlal edildiği gerekçesiyle İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvurduk.”

‘İNTERNET ERİŞİMİ İLE İLGİLİ İLK İHLAL KARARI' 

AİHM’in normalden hızlı bir sürede Demir’in başvurusunu karara bağladığını, Türkiye’de cezaevlerinden belirli internet sitelerine erişime imkân tanınmamasıyla ilgili ilk ihlal kararını verdiğini belirten Molu, karar doğrultusunda mahpusların cezaevinde internet hakkından yararlandırılması gerektiğini ifade ederek şunları söyledi:

“Mahkeme, mahpusların dış dünya ile iletişimlerinin belirli hallerde sınırlandırılmasının kaçınılmaz olduğunu, devletlere mahpusların cezaevinde internete ya da belli internet sitelerine girebilmeleri konusunda genel bir yükümlülük yüklenmediğini ancak Türkiye gibi, mevzuatında eğitim ve rehabilitasyon programları gerekli kıldığı takdirde mahpusların internet hakkından yararlanabileceğini düzenleyen devletlerin bu talebi neden reddettiğini açıklaması gerektiğini vurguladı. Cezaevi, infaz hakimliği ve Anayasa Mahkemesi’nin bu talebin neden reddedildiğini ilgili ve yeterli gerekçelerle ortaya koyamaması, ihlalin en önemli nedenlerinden biri. Mahkeme daha önce de cezaevinde eğitim hakkını kullanmak için bilgisayar talep eden kişilere bilgisayar verilmemesinin hak ihlali olduğuna karar vermişti. Bu karar doğrultusunda, eğitim ve iyileştirme programları kapsamında, mahpusların cezaevinde internet hakkından yararlandırılması gerekiyor.”