AK Parti seçime nasıl hazırlanacak?

AK Parti seçim hazırlıklarına resmen başladı. Eski seçim beyannameleri incelendi, vaatlerin gerçekleşme oranları belirlendi. En yüksek oran 2007-2015 arası.

Google Haberlere Abone ol

ANKARA – AK Parti haziran ayında yapılacak Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimleri için çalışmalara başladı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın geçen hafta başkanlık ettiği toplantı ile startı verilen çalışma kapsamında ilk iş olarak 21 yıllık iktidar döneminde hazırlanan 5 seçim beyannamesi ile bu beyannamelerdeki vaatlerin gerçekleşme oranları değerlendirdi. Yeni dönem beyannamesinin vaatleri için çalışmalar önümüzdeki süreçte artarak devam edecek. Ancak AK Partili yetkililer seçim sürecinde ana belirleyenin ekonomide rahatlama sağlayacak düzenlemeler olacağına dikkat çekiyor.

AK Parti yetkililerinden edinilen bilgiye göre partinin oyları son yapılan anketlerde yüzde 35-37 bandında dalgalanıyor. Seçime daha 9 ay varken bu anketlere “seçmen eğilimi” olarak bakılması gerektiği belirtilirken, “İnsanlar böyle dönemlerde anketlere kızgınlıklarını, öfkelerini, temennilerini, hatta ikinci tercihlerini yansıtırlar. Seçim atmosferine girildiğinde tablo değişir. Sandığa gidildiğinde ne yapılacağı önemli” yorumları yapılıyor.

'VAATLERİN YÜZDE 70-90'I GERÇEKLEŞTİ' 

Seçmenleri ikna etmek için partilerin yürütecekleri kampanya, kullanacakları söylem, seçim beyannameleri kapsamında topluma sunulacak vaatler önem taşıyor. AK Parti de 2023 seçim beyannamesine hazırlık için düğmeye bastı. Edinilen bilgiye göre ilk etapta AK Parti’nin 21 yıllık iktidar sürecindeki seçimlerde hazırlamış olduğu 5 beyanname mukayeseli olarak incelendi. Seçim beyannamelerinde topluma sunulan vaatler ve bunların gerçekleşme oranlarına bakıldı. Vaatlerin tüm seçimler açısından yüzde 70-90 oranında gerçekleştiği belirlenirken en yüksek gerçekleşme oranının 2007-2015 yılları arasındaki iki seçim aralığında olduğu tespit edildi. AK Parti “kalfalık” olarak tanımladığı 22 Temmuz 2007 seçimlerinde yüzde 46.5, “ustalık” olarak tanımladığı 12 Haziran 2011 seçimlerinde yüzde 49.8 ile iktidar döneminin yüksek oylarını almıştı.

Bu çalışma parti yöneticilerine bir toplantı ile sunuldu. Bundan sonra ilgili birimler kendi alanlarıyla ilgili çalışmalarını tamamlayarak yeni bir beyanname için hazırlıklarını sürdürecek. Bunun için önümüzdeki dönem sıklıkla toplantılar yapılacak.

'GEÇİCİ BİR SÜREÇ, TÜRKİYE DÜNYADAN AYRIŞACAK'

AK Partili yetkililere göre partinin seçimlere uzanan 9 ayda ana gündemi ekonomi olacak. Sunulacak vaatler kadar toplumu rahatlatacak ekonomik adımlar önem taşıyacak. Asıl hesabın ekonominin iyileşmesi üzerine olacağına dikkat çeken bir yetkili, “Alım gücünde düşüş var. Gelir dağılımında bozulma var. Ama alt kesimleri desteklemek için ciddi efor sarf ediliyor. Çeşitli kesimler desteklenir. Cari açığı azaltıcı adımlar atmak gerek. Yeni bir politika takip ediliyor. Geçici bir süreç” değerlendirmesi yaptı.

Bir başka AK Partili yetkili ise yeni ekonomi politikasının üretim, ihracat, yatırım odaklı olduğuna vurgu yaptı, resesyona giren dünyada Türkiye’nin bu politikayla ayrışacağını savundu. Yetkililere göre alt yapı, ulaşım alanında birçok yatırımın tamamlanması, sanayi bölgelerinin geliştirilmesi, büyüme oranlarının yükselmesi gibi gelişmeler önümüzdeki dönem refahın tabana yayılacağı bir potansiyel sağlayacak.

'İKTİDAR OLDUĞUMUZ İÇİN AVANTAJLIYIZ'

AK Partili yetkililer ekonomiyle ilgili söylemde muhalefete göre avantajlı olduklarına dikkat çekiyor, “İktidar olduğumuz için daha avantajlıyız. Yaptık, yapabiliriz, gücümüz var. Anlatacaklarımızdan çok yapacaklarımız önemli olacak. Sözlerin ötesinde ekonomiyi 1-2 tık daha iyi hale getirmek zorundayız” değerlendirmesi yapıyor. Bu kapsamda ocak ayında asgari ücret artışı, dar gelirlilerin desteklenmesi kapsamında yeni düzenlemelerin hayata geçirileceği ifade ediliyor.

SÖYLEM TARTIŞMASI

Seçime giderken AK Parti’nin nasıl bir söylem kuracağı da çalışmalar kapsamında masada. Birçok AK Partili yönetici, oy kaybının olduğu bir tabloda kutuplaştırıcı politikaların doğru olmayacağına, bunun yerine 'kucaklayıcı bir söylemin' gerekliliğine dikkati çekiyor. AK Parti’deki seçim strateji toplantılarında da bu yönde değerlendirmeler yapıldığı biliniyor. Ancak bu değerlendirmelerin nasıl karşılık bulacağı seçim kampanyası sürecinde ortaya çıkacak.