AK Parti'den Bahçeli hesabı: 100. yılda yüzde 21!
AK Parti'nin 100. yıl hesabı... İktidarda piyasa uyarısı... Muhalefet adayına 'Tosun Paşa' benzetmesi... CHP'yi başkanlık parti yapmış! Siyasi parti patlaması sürüyor... Hepsi Duvar Arkası'nda...
AK PARTİ’NİN 21 YAŞ HESABI: 21 YAŞINDA CUMHURİYETİN YÜZDE 21’İNİ YÖNETMİŞ OLACAK
Bahçeli’nin 2009 yılında partisinin kuruluş yıldönümü nedeniyle yaptığı konuşmadaki '40 hesabı'nı bilmeyen yoktur. Konuşmasında 2009 yılı içindeki sayıları önce toplayıp 11 çıkaran, daha sonra sıfırları atıp 29 ile 11’i toplayan Bahçeli 40 sayısına ulaşmış ve “İşte MHP’nin 40. kuruluş yıldönümü” demişti. Bahçeli’nin hesabı kadar olmasa da AK Parti’nin 2023 yılı hesabı da dikkat çekici. Hesaba göre 2023’te Türkiye Cumhuriyeti 100 yaşına girecek. AK Parti de 2023 yılında iktidarının 21 yılını doldurmuş olacak. AK Parti’nin 21 yıllık iktidarı da Türkiye Cumhuriyetinin 100 yılının yüzde 21’i demek.
PİYASAYA MÜDAHALE UYARISI: ETERİN AZI AYILTIR, ÇOĞU BAYILTIR
Vatandaşın ana gündemi market ve pazarlardaki yüksek fiyatlar. İktidar halkın cebini yakan bu durum için zincir marketleri hedef gösterdi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “piyasayı onlar altüst ediyor” dediği zincir marketlere inceleme başlatılırken bu inceleme bir taraftan “zabıta tedbirleriyle fiyat düşer mi” sorusuna yol açtı, diğer taraftan "serbest piyasaya müdahale" tartışması başladı. AK Parti içinde de bu durum tartışma konusu. İktisatçı bir parti yöneticisi ekonominin canlı bir varlık olduğuna dikkat çekerek, “İlacını doğru vermek gerek. Eterin azı ayıltır, çoğu bayıltır. Müdahalede bunun ölçüsünü iyi bilmek gerek. Aşırı, sert kontrol mekanizmaları piyasayı bozar istenmeyen sonuçlar üretebilir” uyarısında bulundu.
MİLLET İTTİFAKI’NIN CUMHURBAŞKANI ADAYI İÇİN 'TOSUN PAŞA' BENZETMESİ
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in “Cumhurbaşkanı adayı değilim, başbakanlığa talibim” sözlerinin yarattığı tartışma sürüyor. İYİ Partililere göre Akşener’in bu kararı sistem değişikliği konusundaki iradenin ne kadar net ve sağlam olduğunun kanıtı. Plana göre Millet İttifakı’nın adayı seçime girip kazanacak ancak seçildikten sonra yetkilerini kullanmayacak. Yeni cumhurbaşkanının işi parlamenter sisteme dönüşü içeren geçiş sürecine liderlik etmek olacak. Parlamenter sisteme geçildikten sonra yapılan seçimde de Akşener seçimi kazanarak başbakan olacak. Bu vaadin gerçekçi olmadığını savunan AK Partili bir yönetici durumu unutulmaz komedi filmlerinden Tosun Paşa ile örneklendirdi. Filmde Yeşil Vadi için mücadele eden Tellioğlu ve Seferoğlu ailelerinin hikayesi anlatılıyor. Tellioğulları ailesi Yeşil Vadi konusunda karar verecek devlet görevlisi ile yakınlık kurmak için ailenin kızına talip oluyor. Bunun için de evin uşağı Şaban (Kemal Sunal) Tosun Paşa olarak tanıtılıp kızı evin oğluna istemesi planı yapılıyor. Ancak kıza Şaban aşık oluyor ve işler karışıyor. Akşener’in 'başbakan olacağım' sözlerini, bu filme gönderme yaparak “Cumhurbaşkanı makamına gelen kişi Meral Akşener’e kız isteyecek, öyle mi!” sözleriyle yorumlayan siyasetçi, “O koltuğa oturan kalkar mı! Buna kim inanır! Kalkmamanın bahanesi de hazır aslında: Kalkacaktım ama parlamenter sisteme geçiş için gerekli anayasal çoğunluk oluşmadı! Gerçekçi değil.” Bir başka AK Partili yöneticiye göre de Akşener “başbakan olacağım” diyerek cumhurbaşkanlığı yarışından kaçtı. Akşener’in bu tutumunun seçim sürecinde sahada “Nasıl lider ki aday olamadı” tepkisine neden olacağı iddia ediliyor.
AK PARTİ'YE GÖRE CHP BAŞKANLIK SİSTEMİ SAYESİNDE PARTİ OLDU
İktidarla muhalefet arasındaki yönetim sistemi tartışması her geçen gün yeni bir boyut kazanıyor. Muhalefetin parlamenter sisteme dönüş çağrısına “Sistemden dönüş yok, Başkanlık sisteminden memnunuz” yanıtı veren iktidara göre, CHP de başkanlık sistemi sayesinde gerçek bir siyasi partiye dönüştü. CHP’nin geçmişte türban, katsayı gibi tartışmalar yürüten “ideolojik bir kulüp” iken bugün vatandaşın taleplerine kulak veren kapsayıcı, kucaklayıcı politikalar üretmeye çalışmasının arkasında başkanlık sistemi var. AK Partililere göre başkanlık sistemi tüm siyasi yapıları dönüştürdü. CHP de bu sistemle birlikte gerçek bir parti oldu. İdeolojik tartışmaları bırakıp halk merkezli politikalar üretmeye başladı. Siyaset yapan herkesin yüzde 50’yi aşmak için milleti gözetme, onlar için politika üretme zorunluluğu var. Bu sistem Türkiye’nin de vatandaşın da lehine. Revizyon olabilir ama sistemin tamamen değişmesi artık mümkün değil…