Akbelen'de üçüncü keşif: Bundan sonrası bilirkişilerin bilimsel dürüstlüğüne kalmış

İZMİR - Muğla'nın Milas ilçesinde Akbelen Ormanı’nın kömür madeni nedeniyle Yeniköy Kemerköy Elektrik Üretim ve Ticaret AŞ’ye tahsisinin iptali için açılan davada bugün üçüncü kez bilirkişi keşfi yapıldı. Keşif öncesi İkizköy halkı bölgede toplanırken, bilirkişi heyeti “Zeytin kardeşliği kazanacak” ve “Akbelen Ormanı'nı vermeyeceğiz” yazılı pankartlar ile karşılandı.

Keşifte CHP Muğla Milletvekilleri Burak Erbay ve Suat Özcan, Muğla Büyükşehir Belediyesi avukatları ile Muğla Barosu vekilleri, Ankara, İzmir ve Kütahya Barosu avukatları, Bodrum ve Milas belediyeleri temsilcileri, TMMOB Elektrik ve Ziraat Mühendisleri Odası temsilcileri, Muğla Çevre Platformu ve TEMA Muğla temsilcisi de gözlemci olarak bulundu. Ayrıca HDP Milletvekili Filiz Kerestecioğlu da İkizköylülere destek verdi.

'HİÇ KİMSE EMEKÇİLERLE İKİZKÖYLÜLERİ KARŞI KARŞIYA GETİREMEYECEK'

Keşif öncesi ise termik santralde örgütlü TES İŞ Sendikası'nın, santral ve maden işçilerine Akbelen Nöbet Alanı girişinde toplanmak ve eylem yapmak üzere çağrı yaptığı iddia edildi.

Konuya ilişkin açıklama yapan İkizköy Çevre Komitesi ise Akbelen Ormanı'nı bu sektörde çalışan tüm emekçiler ve onların çocukları için de koruduklarını vurgulayarak, “Bizim için kendi emeğimiz kadar, çoğu akrabamız, komşumuz, arkadaşımız olan kömür sektörü işçilerinin de emekleri kutsaldır. Ama yaşam da kutsaldır ve biz hepimizin insanca yaşam hakkı için mücadele ediyoruz. Akbelen Ormanı korunursa, işsiz kalacaksınız diyerek emekçileri kışkırtmaya çalışanlar: Hiçbir işçi, madenci mağdur edilmeden de bu mesele çözülebilir. Yeter ki emekçi düşünülerek hareket edilsin. Sadece, şirketlere teşvik olarak aktarılan yüz milyonlarca dolarla, hiçbir emekçi aç açıkta bırakılmadan, yeni iş olanakları sağlanarak kömürden çıkılabilir. Hiç kimse emekçilerle İkizköylüleri karşı karşıya getiremeyecek” ifadelerini kullandı.

'HER SEFERİNDE BURADAKİ HAKLILIĞI GÖSTERMEYE ÇALIŞTIK'

Tüm gün süren keşfin ardından akşam saatlerinde bölge halkı ve avukatları, keşfe ilişkin açıklama yaptı. Açıklamada konuşan Avukat Arif Ali Cangı, her seferinde buradaki ekolojik yaşamı, buradaki haklılığı göstermeye çalıştıklarını belirterek, sendikanın çağrısı ile ilgili ise şunları söyledi:

“Bu keşfin bir başka özelliği daha vardı. Ne yazık ki sendikanın örgütlediği bir karşı protesto ile karşılaştık. Buna ilişkin kendi aramızda önceden yaptığımız görüşmeler sonucunda bizim herhangi bir tartışmaya girmeyeceğimiz, onların kendi mücadelelerine saygı duyduğumuz ancak burada onlarla birlikte tüm yaşamın korunması davasının görüldüğünü düşündük. Biz kendi davamızı savunmaya devam ettik. Akbelen Ormanı'nın korunması için gelen dostlarımızla buranın sahipsiz olmadığını gösterdik.”

'BUNDAN SONRASI VİCDANLARINA KALMIŞ'

“Bugünkü keşifte uzmanlarımızla birlikte olayın tüm boyutlarını bilirkişi heyetine ve mahkemeye gösterdik” diyen Cangı, keşifte yaşananlara ilişkin ise şunları kaydetti:

“Bilirkişi incelemesi sırasında görülmesi gereken her yer görüldü anlatılması gereken her şey anlatıldı. İkizköylü dostlarımız, davacılar bizzat burada ne yaşadıklarını anlattılar. Bizler bu davanın ne olduğunu anlattık. 1990'lardan başlayan bir hukuki mücadelenin olduğunu anlattık. 2005 yılında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin vermiş olduğu ihlal kararının uygulanmadığını anlattık. Bundan sonraki süreçte yapılacak her türlü hukuka aykırı müdahalenin önüne geçeceğimizi anlattık. Daha da önemlisi İkizköylülerin bu ormanın bir dalını dahi vermeyeceklerini anlattık. Bundan sonrası artık bilirkişilerin bilimsel dürüstlüklerine ve vicdanlarına kalmış. Doğru işleyeceğini umut ediyoruz.”

Cangı'nın ardından konuşan Avukat İsmail Hakkı Atal, şirketin keşif boyunca zeytin kanuna ilişkin hiçbir bilimsel argüman sunamadığını söyledi. Atal, “Zeytin Kanunu bugün bizim en önemli dayanağımızdır. Ne kadar yönetmelik çıkarırlarsa da çıkarsınlar Zeytin Kanunu Akbelen Ormanı'nın en büyük güvencesidir” dedi.