Akdeniz'in DEM'li eşbaşkanları: Enkaz devraldık, durum vahim

3 yıl kayyım, 5 yıl da AK Parti dönemi yaşayan Mersin'in Akdeniz ilçesini 31 Mart'ta DEM Partili adaylar kazandı. Eşbaşkanlar, belediyenin ekonomil durumunun beklediklerinden vahim olduğunu söyledi.

Akdeniz Belediye Eşbaşkanları (Fotoğraf: Gazete Duvar)
Google Haberlere Abone ol

MERSİN - Halkların Demokrasi Partisi (HADEP) 1999 yılında 37 belediye kazanmış, bu belediyeler arasında en çok dikkat çekenlerden bir tanesi de Mersin’in Akdeniz Belediyesi olmuştu. Genellikle Kürt halkının yoğun olarak yaşadığı kentlerde belediye kazanan HADEP’in Türkiye’nin güneyinde yer alan ve Kürt halkının azınlık olarak yaşadığı Mersin’de belediye kazanması ses getirirken, 1999 yılında HADEP’ten Belediye Başkanı seçilen M. Fazıl Türk ise Akdeniz’in en başarılı belediye başkanlarından biri olmuştu. 2009 ve 2014 yerel seçimlerinde yeniden seçilen Türk’ün ve Eşbaşkan Yüksel Mutlu’nun belediye başkanlığı, 2016 yılında Halkların Demokratik Partisi (HDP) yönetimindeki Akdeniz Belediyesi’ne kayyım atanana kadar devam etti.

2016 yılında HDP’li 28 belediyeye kayyım atandı. Akdeniz Belediyesi de 2016-2017 yılları arasında kayyım Hamdi Bilge Aktaş, 2017-2019 yıllarında ise kayyım Muhittin Pamuk tarafından yönetildi. 2019 yılında yapılan yerel seçimlerde belediye başkanlığına AK Partili Muhammet Mustafa Gültak seçildi.

Akdeniz’de kayyım Aktaş ve AK Partili Gültak yönetiminin hizmetlerinin benzerliği ise en çok tartışılan konulardan bir tanesi oldu. Aktaş’ın göreve geldikten sonraki ilk icraatı belediyeye bağlı İştar Kadın Danışmanlık Merkezi'nin adını "Kadın ve Aile Hizmetleri Müdürlüğü" olarak değiştirmek olurken, Gültak ise Kadın ve Aile Hizmetleri Müdürlüğü'nü bütünüyle işlevsiz hale getirdi. Türk döneminde belediye kaynaklarıyla inşa edilen Kadın Konukevi'ni bütçe yetersizliği gerekçesiyle 25 yıllığına Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na devretti. Belediye çalışanlarını işten gerekçesiz çıkarmalarla ve belediyeye ait taşınmazları Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) ve Diyanet İşleri Başkanlığı’na devretmelerle sık sık gündeme gelen Gültak, 31 Mart Yerel Seçimlerinde belediyeyi 800 milyon liralık borçla DEM Parti’nin eşbaşkan adayları Avukat Hoşyar Sarıyıldız ve Nuriye Arslan’a devretti. Böylelikle Akdeniz Belediyesi 8 yılın ardından HADEP geleneğini sürdüren DEM Parti yönetimine geçti.

Akdeniz Belediyesi Eşbaşkanları Hoşyar Sarıyıldız ve Nuriye Arslan, Gazete Duvar’ın sorularını yanıtladı.

SARIYILDIZ: AKDENİZ TÜRKİYE’NİN KÜÇÜK BİR MİNYATÜRÜ

Akdeniz, kozmopolit bir yapıya sahip, her kesimden insanın bulunduğu bir ilçe. Akdeniz nasıl bir yer, anlatabilir misiniz?

Sarıyıldız: Türkiye; Ortadoğu’da bulunan, Avrupa ile Asya arasında köprü vazifesi gören, her ekonomik sınıfın, inanç kesiminin, halkların ve etnik kimliklerin yaşadığı bir ülke. Halklar ve inançlar açısından mozaik bir ülke konumunda. Akdeniz’in de Türkiye’nin özeti, minyatürü bir bölge olduğunu söyleyebiliriz. Her ekonomik sınıftan, bütün inanç kesimlerinden, etnik kimliklerden insanlar burada kardeşçe yaşıyor. Bu nedenle Akdeniz, Türkiye’nin küçük bir minyatürü gibi diyebiliriz.

Peki bu minyatür bölgenin sorunları neler?

Sarıyıldız: Akdeniz, sorunlarıyla da Türkiye’nin minyatürü bir kent. Türkiye’de yaşayan başta ekonomik, sosyal ve siyasal krizlerin tamamının burada da zuhur ettiğini görüyoruz. Akdeniz’de çok büyük bir istihdam sorunu var. Uyuşturucunun yaygınlaşması ve çeteleşmenin artması sonucunda büyük bir suç artışı söz konusu. Güvenli yeşil alanlar, parklar, korular yok. Burası, emekçilerin ve emeklilerin yoğun yaşadığı bir bölge. Yanı sıra Akdeniz, Mersin’in lokomotif ilçesi konumunda. 'Mersin’in kalbi burada atıyor' desek haksızlık olmaz. Çünkü liman burada, Türkiye’nin en geniş hinterlandına sahip olan limanlarından bir tanesi burada, serbest bölge, organize sanayi bölgesi burada, ağır ve hafif sanayi kuruluşları burada. Türkiye’nin yakıt servisini yapan ATAŞ (Anadolu Tasfiyehanesi A.Ş.) yine Akdeniz sınırları içerisinde. Portakal, limon, mandalina ve pek çok narenciye yine Akdeniz üzerinden dünyaya servis ediliyor.

Akdeniz, inanılmaz bir iş üretim merkeziyken aynı zamanda işsizliğin en yoğun olduğu ilçelerden biri. Akdeniz’de genç işsizliği hat safhada. 50 yıl önce kentin merkezi olan Akdeniz, kentin gelişmesiyle beraber pek çok altyapı ve üstyapı sorunuyla da boğuşur hale geldi. Bunun yanı sıra son yıllarda yatırım almayan bir bölge konumuna geldi.

'KAYYIM, KAYYIMLARA UYGULANSIN'

Akdeniz Belediyesi DEM Parti’nin batıda kazandığı tek belediye. Bununla beraber Akdeniz Belediyesi 3 yıl boyunca kayyım tarafından yönetildi. Dolayısıyla belediyeyi 3 yıllık kayyım ve 5 yıllık AK Parti döneminden sonra devraldınız. Belediyenin mevcut durumu nedir?

Sarıyıldız: Demokrasinin gereği olarak sandıktan çıkan sonuca saygı duyulması gerektiğini belirtmek istiyoruz. Kayyım uygulamaları da ne hukuki ne vicdani ne de ahlakidir. Zira en başta halkın seçme hakkını ortadan kaldıran idari bir işlemdir. Diğer taraftan kayyım uygulamalarının yaratmış olduğu ciddi tahribatlar var. Bugün kayyım atanan belediyelerin hepsi borç batağında, şaibeli işlemler mevcut. Kayyım rejimi yarattığı sonuçlar itibariyle hem ekonomik hem sosyal hem siyasal hayatta kabul görmeyen bir uygulama. Bu açıdan önümüzdeki süreçte beklemediğimiz, antidemokratik bir uygulamadır. Kayyım uygulaması bir belediye başkanının hukuk dışındaki uygulamalar ve yasal olarak suç oluşturan faaliyetlere katılması durumunda kamu menfaatini korumak amacıyla uygulanabilir.

Hakkında kayyım kararı uygulanan belediye başkanlarımızın da bu nedenle tutuklanmadığını, hepsinin siyasal faaliyetlerden ötürü cezaevine konulduğunu biliyoruz. Bizler, kayyım uygulamasının şaibeli işlemlerle gündeme gelen ve belediyeleri borç yükü altında bırakan kayyımların kendisine uygulanması gerektiğini düşünüyoruz. Yakın dönemde Akdeniz Belediyesi'nin kayyım döneminde yaşamış olduğu tahribatlar ve borç yükü, kayyımdan sonra gelen AKP belediyeciliği ile hat safhaya ulaşmıştı. Belediyemizin 800 milyonu aşkın borçla bizlere devredilmesi kayyım zihniyetinin devamı bir yönetimin oluştuğunu, bunun da halkın menfaatine olmadığını gösterdi.

'GERÇEK DÜŞÜNDÜĞÜMÜZDEN ÇOK DAHA VAHİM'

Sarıyıldız: Biz seçim öncesinde belediyeyi çok ciddi bir borçla devralacağımızın farkındaydık. Buna karşı hazırlıklarımızı da yapmıştık. Ancak belediyenin ilgili defterlerini açtığımızda gerçeğin bizim düşündüğümüzden daha vahim bir boyutta olduğunu gördük. Belediye çok büyük bir borç altında bırakılmıştı ve bu borçların pek çoğu şaibeli borçlardı. Bizle bu konuda gerekli düzenlemeleri yaptık. Fuzuli harcamaları tespit ederek tedbirlerimizi aldık. Belediyeyi devraldığımız günden bu yana da harcamalar normal düzeye indi. Sayıştay’dan müfettiş ve inceleme talebinde de bulunduk. Buna dair bizlere geri dönüş sağlanmadı ancak yapılacak Sayıştay denetlenmesiyle söz konusu yolsuzlukların tespit edileceğini düşünüyoruz. Bizler de çeşitli üretim araçlarıyla bu borçları kapatmaya çalışacağız. Belediyeye ait tarlalarda yapacağımız tarım üretimleriyle, belediyenin kendi sermayesini oluşturan kira ödemeleri ve ticari işlemlerde oluşturacağımız gelir kalemleriyle bu borçları ödeyeceğiz. Her şeyden öte, bizler tüm imkansızlıklar içerisinde gerekirse eşbaşkanlar önde, belediye personelimiz ve halkımız arkamızda sokaklarımızı kendimiz bile temizleyerek halkımızın bize verdiği görevi eksiksiz yerine getirmeye talibiz. Bizler tüm bunlara karşı, çocuklarımızın güvenli bir geleceğe sahip olması için güvenli alanlar oluşturacak, gençlerimizi işsizlikten kurtulmaları için istihdam alanları açacak, toplumsal cinsiyet eşitliklerinin ortadan kalkması için cinsiyet eşitliğine dönük çalışmalar yapacak, emekçinin yaşam standartların yükselmesi ve emeklilerin onurlu bir emeklilik yaşayabilmeleri için destek paketlerini hep birlikte hayata geçireceğiz. Projelerimizi de önümüzdeki süreçte yaşamsallaştıracağız.

ARSLAN: KAYYIMIN İLK İCRAATI, KADIN KAZANIMLARINI GASP ETMEK OLDU

Peki Akdeniz’de kadınlar ne durumda, sorunları ne boyutta? Akdeniz Belediyesi’ne atanan kayyımın ilk icraatı İştar Kadın Dayanışma Evi’ni kapatmak olmuştu. Kayyımın kadın siyaseti neydi, AK Parti döneminde bu nasıl evrildi?

Arslan: Akdeniz’in sorunlarının en ağır yükü kadınların omuzlarında hissediliyor. Kadınların sosyal ve siyasal alanda yaşadığı cinsiyet eşitsizliği sorunları baş aktör durumunda. Daha önce kadınlara yönelik pek çok projelerimiz vardı ancak ne yazık ki projelerimiz kayyım tarafından etkisiz hale getirildi. Kayyım, toplumda karşılığı olmayan bir uygulama. Akdeniz Belediyesi’ne atanan kayyımın da ilk icraatı kadın kazanımlarını gasp etmek oldu. Kadınların örgütlenmesi ve bilinçlenmesi demek toplumun özgürlüğe, refaha ulaşması demek. Kayyım anlayışıyla kendisini besleyen anlayış da; bilinçli, ilerleyen bir toplum istemez. Kayyımın da her şeyi kendi tekeline alma mantığıyla bu tür faydalı projelere ve kadın hareketlerine yönelik gaspları oldu. Kadını her anlamda güçlendiren kurumlarımız vardı. Bu nedenle Akdeniz’de önceliğimiz elimizden alınan kazanımlarımızı tekrardan faaliyete geçirmek. Kadınların özellikle pazar, istihdam sıkıntıları var. Tarımda, tarlada, bahçede en çok emek veren kadın ama emeklerinin karşılığını alamayanlar da yine kadınlar oluyor. Kadınların görünmeyen bir emeği var, biz bu emeklerini görünür kılmak için, emeklerinin karşılığını hak ettikleri düzeylerde alabilmeleri için de elimizden geleni yapacağız.

'ENKAZ DEVRALDIK'

Arslan: Belediyemizin ekonomik durumunun pek iç açıcı değil. Tabiri caizse bir enkaz devraldık. Hizmete gitmesi gereken kaynaklar, reklam giderlerine gitti. Ocak ayında belediyenin 5 yıllık toplam borcu 480 milyon liraydı. Seçim sonrasında resmi rakamlar 650 milyon liranın üzerine çıktı. Seçim sürecini kapsayan 3 ayda korkunç bir harcama yapıldı. Biz belediyeye geldikten sonra bu borç artarak önümüze geldi. Her kalemde daha fazla artarak 750 milyon lirayı aştı. Bütün bu borcun en yüksek kalemini yandaş medyaya ve reklam giderlerine aktardığı para oluşturuyor. Bu nedenle kimi projelerimizi ertelemek durumunda kaldık. Bizler bu sıkıntıların giderilmesi için ciddi bir çalışma içerisindeyiz.

KAYYIM İHTİMALİNE VAN YANITI

Hürriyet Gazetesi yazarı Nedim Şener, “DEM Partili 27 belediyeye başkanına kayyım yolda” başlıklı bir yazı yayımladı. Bu 27 belediyenin arasında Akdeniz Belediyesi de var. Kayyım ihtimaline dair neler söylemek istersiniz?

Sarıyıldız: Söz konusu gazetecinin nezdimizde 'sipariş haberciliği' ve iktidarın duymak istediklerini söyleyen 'sözümona gazetecilik' dışında bir faaliyetinin olmadığını belirtmek istiyorum. Kayyım tehdidine ilişkin şunları söylemek isterim: Biz halkımızdan almış olduğumuz güçle kimseden korkmadık. Bu tehditlere de asla boyun eğmeyiz. Ben de bir hukukçu olarak nerede kayyım uygulanması, nerede uygulanmaması gerektiğini çok iyi biliyorum. Yapmış olduğumuz işlemler alenidir, hukukidir. Bu açıdan kayyımın olabilirliği sözkonusu değildir. Bizden önceki yönetimin yolsuzluklarına ve borçlanma faaliyetlerine kayyım uygulanmamışken, AKP-MHP belediyelerinin, belediyeleri düşürmüş olduğu borç batağına karşı herhangi bir kayyım uygulaması yapılmamışken, siyasal anlamda elde edemedikleri muhalif belediyeleri kayyımla tehdit etmek siyasetin ne kadar kirletilmiş olduğunu da gözler önüne sermekte. Biz ismi geçen gazetecinin beyanlarını kabul etmiyoruz. Halkımızla bu sürece başladık, halkımızla belediyemizi kazandık, bu süreci de halkımızla birlikte götüreceğiz. Herhangi bir hukukdışı uygulamaya ne biz dahil oluruz ne de belediyemizin isminin geçmesine müsaade ederiz. Olası hukukdışı, siyasal tasarrufla yapılacak kayyım atamasına karşı da dün olduğu gibi bugün de halkımızın iradesine sahip çıkarız. Demokratik anlamda elde edemedikleri bir belediyenin siyasal bir tasarrufla elde edilme girişimine karşı halkın Van’da vermiş olduğu büyük bir direniş örneği var. Hukukdışı uygulamalara toplumumuzun ve halklarımızın tahammülü yoktur. Bizler de halkımızın iradesinin tecelli etmesi için üzerimize düşen her türlü hukuki girişimi yapmaktan çekinmeyeceğiz.

'KAYYIM ATANMASI TOPLUMU KAOSA İTER'

Kayyım atanma ihtimaline karşı neler söylemek istersiniz?

Arslan: 31 Mart seçimlerinde kayyım uygulamasının hiçbir etkisi ve yetkisinin olmadığı görüldü. Mersin Akdeniz’de de Akdeniz Belediyesi’ni halkların, farklı kimliklerin desteğiyle kazandık. Akdeniz Belediyesi tüm farklı kimliklerin belediyesidir. Haliyle böyle bir şeye girişmeyeceklerini umut ediyoruz. Aksi, toplumu yeniden kaosa iter. Bizim topluma hesabını veremeyeceğimiz hiçbir pratiğimiz yok. Bu geçmişte de görülmüştür. Bizim tutuklu olan belediye başkanlarımızın hepsi siyasi olarak tutuklandı. Bu anlamda biz değil, onlar kaybedecek. DEM Parti değil, toplum değil, onlar toplum nezdinde kaybedecek.

DEMOKRATİK, EKOLOJİK VE KADIN ÖNCELİKLİ PROJELER

Son olarak Akdeniz’de gerçekleştirmeyi ön gördüğünüz projeleriniz neler, Belediyecilik anlamında neler yapacaksınız?

Arslan: Mersin’in en büyük iş merkezi olan Akdeniz’de yoksulluk, işsizlik, kadın istihdamı, güvenli alanların olmaması en büyük sorunları teşkil ediyor. Bizler, seçimden önce yaptığımız saha çalışmaları ile sorunları tespit ettik ve buna dair vaatlerde bulunduk. Seçimden sonra da sahadan ayrılmadık. Belediye Meclisi üyelerimiz ile birlikte sahada olmaya devam ettik. Gençler için Akdeniz’de bir gençlik merkezi kurarak burada eğitim programları, teknoloji atölyeleri, sanat atölyeleriyle birlikte gençlere fırsat eşitliği yaratmayı ve geleceklerine yön vermelerini sağlamayı hedefliyoruz. Türkiye’de yaşanan her sorunun yükü kadınların omzuna daha çok yükleniyor. Bu nedenle kuracağımız Kadın Destek Merkezleri’mizle kadınların toplumda güçlenmesinin ve fırsat eşitliğinin önünün açılmasını amaçlıyoruz. Kadın dostu belediye hizmetlerimizle de kadınların toplumsal alanda yaşadığı sorunları en aza indirerek kadınların yaşamını kolaylaştırmak gibi bir hedefimiz var. Yoksulluk yine en yakıcı sorunların başında geliyor. Bu nedenle Jiyan Kart kapsamında ihtiyaç sahibi yurttaşlarımızla dayanışacağız. Bu kartı edinen yurttaşlarımız anlaşmalı market ve eczanelerden ihtiyaçları doğrultusunda alışveriş yapabilecek. İhtiyaçlarını biz değil kendileri belirleyip belediyeden aldıkları destekle de ihtiyaçlarını karşılayacak. Akdeniz’de uyuşturucu kullanım oranı son yıllarda çok arttı ve en büyük sorunlardan bir tanesi haline geldi. Akdeniz’de uyuşturucu sorununa karşı eğitim ve bilinçlendirme çalışmaları ile gençleri bilgilendirmek gibi bir hedefimiz var. Ama bu yeterli değil. İmkanlarımız ölçüsünde tedavi ve rehabilitasyon amaçlı çalışmalarımız da olacak.

Akdeniz’de büyük tarım alanları mevcut. Bu tarım alanlarında da çiftçilerimizi desteklemek için çalışmalarımız olacak. Kimi mahallelerde sinek sorunu üst boyutlara ulaşmış durumda. Bu mahallelerde de doğaya en az zarar verecek şekilde, ekolojik dengeyi de gözeterek ilaçlama çalışmalarımız olacak. Bunun arayışı da sürüyor. İlerleyen dönemde de halkların bütün kesimlerine yönelik çalışmalarımızı kamuoyuna duyuracağız. Eşbaşkanlık görevine geldiğimiz günden itibaren çalışmalara başladık. Atıl bırakılmış, hizmet götürülmemiş mahallelerimize birer birer hizmet götürüyoruz. Pek çok mahallede parkları onardık, bozuk yolları onarırken, asfaltlanmamış yolların asfaltlanması için de çalışmalarımız başladı. Çiftçileri destekleme çalışmalarımız da başladı. Bizler demokratik, ekolojik ve kadın öncelikli çalışmalarımız ile hizmet vermeye adayız. Bu kapsamda hem Akdeniz’in doğasını hem de halkımızın menfaatlerini korumak için çalışmalarımızı başlattık.