Akın Birdal’ın yeni kitabı raflarda: ‘Avludaki Düş - 11'inci Koğuştan Portreler’

İnsan hakları savunucusu Akın Birdal’ın yeni kitabı “Avludaki Düş - 11'inci Koğuştan Portreler” kitabı okuyucuyla buluştu.

Gazete Duvar
Google Haberlere Abone ol

İZMİR – İnsan Hakları Derneği (İHD) Onursal Başkanı Akın Birdal’ın “Avludaki Düş - 11'inci Koğuştan Portreler” kitabı raflardaki yerini aldı.

3 Haziran 1999’da önceki bir konuşmasında “Kürt halkı” dediği için tutuklanarak Ulucanlar Kapalı Cezaevine konulan Birdal, Türkiye'de F tipi cezaevlerine geçişin ilk kanlı adımlarından birini yaşayan bu cezaevinde yaşadıklarını kaleme aldı.

Belge Yayınları tarafından geçtiğimiz günlerde ilk baskısı yapılan kitabın tanıtım bülteninde, şu ifadeler yer aldı;

“Tutuklu DEP milletvekilleri Hatip Dicle, Leyla Zana, Orhan Doğan ve Selim Sadak hâlâ buradaydı. Sonra Ankara’ya tedavi için gelen siyasi Kürt mahpuslar boş koğuşlara yerleştirilmeye başlandı. İmkânsızlıklarıyla tam bir mahpushane ama sadece ‘bir’ kişi hariç kalan tüm hasta ve yaralılarıyla âdeta bir revirdeydiler. Önce acılarını sonra dostluk ve yaşanmışlıklarını paylaştılar ve nihayetinde tüm ülkeye umut olacak bir gerçeği. Yaşanan ve yaşanmakta olan tüm acılara rağmen avluda her kim düş kuruyorsa bu ‘barış, özgürlük, demokrasi’ üzerineydi. Gözleri açmalı, kulak kabartmalı ve bunları düşleyebilen 11. koğuştaki insanların yaşamları anlaşılmalı ve aktarılmalıydı. Kendi insanına bile bile sağır bile bile kör bir memlekette kararlılıkla 'barış, özgürlük, demokrasi' mücadelesini sürdürmenin bir yolu olarak, Akın Birdal’da öyle yaptı”

Akın Birdal kimdir?

Politik mücadelesi 1970’lerin başlarına dayanan Birdal, 1977-1980 yılları arasında Halkevleri Merkez Yürütme Kurulu üyesiydi. Aynı dönemde, Gazi Üniversitesi Kooperatifçilik Enstitüsü'nde öğretim görevlisi olarak çalıştı. 1980 askeri darbesi sonrasında, KÖY-KOOP yöneticileriyle Mamak Askeri Cezaevi'nde bir yıl tutuklu kaldı. Buradan çıktıktan sonra, üç yıl ticaretle uğraştı. 1984 yılında yargılandığı tüm davalardan beraat etti ve peyzaj mimarlığı alanında çalışmaya başladı.

1986 yılında kurulan İnsan Hakları Derneği'nin (İHD) 1986 ile 1992 yılları arasında Genel Sekreterliği'ni, 1992'den 1999'a kadar ise Genel Başkanlığı’nı yaptı. 12 Mayıs 1998'de Ankara'da bulunan İHD Genel Merkezi’nde iki kişinin silahlı saldırısına uğradı. Saldırıyı Yeşil'in ekibinden uzman çavuş Cengiz Ersever'in organize ettiği iddia edildi. 1995-1996 Dünya Barış Günleri'nde Mersin ve Ankara'da yaptığı konuşmalardan dolayı iki yıl hapis cezasına çarptırıldı. 1999 ve 2000 yıllarında hapse girdi. Bu mahkûmiyetleri nedeniyle İçişleri Bakanlığı'nın uyarısıyla, İHD Genel Başkanlığı'ndan ayrılmak zorunda kaldı. Siyasi yaşamı 1995 genel seçimlerinde, Emek-Barış ve Özgürlük blokunun Mersin milletvekili adayı oldu. Partisinin yüzde 10 barajını aşamaması nedeniyle seçilemedi. 2002 yılında yine Emek-Barış ve Demokrasi blokunun Mersin adayı olan Birdal'ın adaylığı, TCK’nin 312. maddesinden aldığı mahkûmiyet nedeniyle YSK tarafından veto edildi.

BSP ve ÖDP'nin kurucu üyesi olan Akın Birdal, her iki partide de PM üyeliği yaptı. 2002 yılında kurulan Sosyalist Demokrasi Partisi Genel Başkanlığı görevini iki yıl süreyle yürüten Birdal, merkezi Paris'te bulunan Uluslararası İnsan Hakları Federasyonu'na Başkan Yardımcısı seçilmesinin hemen öncesinde SDP Genel Başkanlığı görevinden istifa etti. Federasyonun başkan yardımcılığı görevini, üst üste üç dönem 2007'ye kadar sürdürdü. SDP'nin Onursal Genel Başkanı olan Akın Birdal, 22 Temmuz 2007'de gerçekleştirilen erken genel seçimlerde Diyarbakır'dan bağımsız milletvekili adayı oldu. Bin Umut Adayları arasında yer alan Akın Birdal, 2007 genel seçimlerinde milletvekili seçildi ve ardından DTP'ye katıldı. 2009 Yerel Seçimleri'nde DTP İstanbul Belediye Başkan adayı da olmuştu. Son yerel seçimlerde ise Birdal, DEM Parti’nin İzmir adayıydı.

(HABER MERKEZİ)