Akkuyu'da menenjit vakaları artıyor: 'Bu bir sınıf hastalığıdır'

DUVAR - Mersin Tabip Odası Başkanı Uz. Dr. Nasır Nesanır, Mersin Akkuyu'da menenjit vakalarının devam ettiğini belirterek, bir işçinin hastanede tedavi gördüğünü, durumunun iyi olduğunu söyledi.

Birgün gazetesinden Sibel Bahçetepe'nin haberine göre, Nesanır, "Hem Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının hem Sağlık Bakanlığının açıklama yapması gerekiyor. Basın kuruluşlarının ve ilgili meslek örgütlerinin Akkuyu'ya girmelerine izin verilmeli. Santralde geriye dönük sağlık taraması yapılması sağlanmalıdır" dedi.

Akkuyu Nükleer Santrali’nde geçen haftalarda 22 yaşındaki Muhittin Oral adlı işci menenjitten hayatını kaybetmişti. Akkuyu Nükleer A.Ş.'den yapılan yazılı açıklamada ise 11 Ocak'ta iki çalışanın menenjit şüphesiyle Mersin'de hastaneye kaldırıldığı, çalışanlardan birine 'neisseria menenjiti' teşhisi konulduğu, diğer çalışanın kan testlerinde böyle bir tespite rastlanmadığı belirtilmişti.

'MENİNGOGOK MENENJİTİ BİR SINIF HASTALIĞIDIR'

Menenjitin kötü barınma, ağır çalışma koşulları ve yetersiz beslenme ile ilgili bir hastalık olduğunu kaydeden Nesanır, "Meningokok menenjiti immün sistemi zayıflatan ya da baskılayan belli hastalıklar dışında kötü barınma, ağır çalışma koşulları ve yeterli-dengeli beslenmeme ile ilgili bir sınıf hastalığıdır" ifadelerini kullandı. 

Santraldeki menenjit salgınında yaklaşık bir ay önce bir işçinin meningogok menenjitten hayatını kaybettiğini söyleyen Nesanır, "Ölen diğer işçi şüpheli vaka (test sonucu Ankara'dan negatif geldi, ancak antibiyotik kullanma öyküsü var) ve yine şüpheli bir menenjit vakası iyileşti. Bu üç vakadan 20 gün sonra pozitif bir vaka daha tespit edildi" diye konuştu.

'AĞIR ÇALIŞMA KOŞULLARI HASTALIK TABLOSUNA DÖNÜŞEBİLİR'

Hastanede tedavi gören işçinin genel durumunun iyi olduğunu vurgulayan Nesanır, özetle şunları söyledi:

"Şu an Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesinde yatmakta ve genel durumu iyi. İkisi kesin 4 vakanın birbiriyle temas ya da  yoğun temas öykünün olmaması şu iki hususa dikkat çekiyor. Birincisi insanlar meningokokların tek doğal rezervuarıdır. Herhangi bir zamanda ergenlerin ve yetişkinlerin yaklaşık yüzde 10'u N. meningitidis'in asemptomatik nazofaringeal taşıyıcılarıdır. Bu durumda ağır çalışma koşulları, kötü beslenme ve kötü barınma koşulları taşıyıcı kişilerde hastalık tablosuna dönüşebilir. İkinci husus santralde çok farklı ülkelerden işçiler çalışıyor, bundan kaynaklanan bir durum da olabilir. Mutlaka örneklem üzerinden bir sağlık taraması yapılması ve sağlık taraması sonucunda neisere menengitisin hangi alt türleri tespit edildiyse hac ve umreye gidenlerden olduğu gibi işçilere de aşı yapılması gerekiyor. Meningokok isimli bakteri çeşitli hastalık tablolarına yol açar. Bunlar arasında en sık görülenleri ve en tehlikeli olanları meningokoksemi ve menenjittir. Meningokok infeksiyonlarında tek rezervuar insandır. Meningokok menenjitinde bulaş, enfekte kişinin burun ya da boğazından direk temas ya da damlacık yolu ile gercekleşmektedir. Hastalık yoğun temas ile yayılmaktadır ve burada barınma koşulları, çalışma temposunun yüksekliği ve beslenme yetersizliği bağışıklık sisteminin zayıflamasına neden olmakta ve hastalık sonucunda ölüm oranları yüzde 10-15'dir."

HASTALIĞA KARŞI AŞILAR MEVCUT

Menenjit aşısının önemine dikkat çeken Nesanır, "Meningokok aşısın uygulanması, bireylerin ve toplumun sağlığını korumak için önemli bir adımdır. Meningokok aşısının önemli bir özelliği belirli meningokok tiplerine karşı koruma sağlamasıdır. Farklı bölgelerde ve yaş gruplarında farklı tipler yaygın olabilir. Meningokok enfeksiyonuna en sık yol açan 5 serogrup (meningokok bakterisinin tipi) mevcut. Bunlar için aşılar mevcuttur. Bu aşılar bakterinin farklı tiplerine karşı koruyuculuk sağlamaktadır ve hastalıktan koruyuculuk oluşturabilmek için aşılama eksiksiz olmalıdır. Ülkemizde bu serogruplara karşı koruma sağlayan 2 grup meningokok aşısı ruhsatlıdır" diyerek sözlerini noktaladı. 

(HABER MERKEZİ)