YAZARLAR

AKP şaşırtmadı: Hep sermayeden yana

Yeni asgari ücret, resmi enflasyonun bile altında kaldı. 2022’de asgari ücretteki ortalama artış, yüzde 72. TÜİK’in enflasyonu ise, yüzde 84. AKP döneminde gerçekleşen 22 Asgari Ücret Tespit Komisyonu toplantısının 14’ünde hükümet işverenlerle birlikte hareket etti, işçi kesimi muhalif kaldı.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın asgari ücreti açıkladığı toplantıya Türk-İş temsilcisi katılmadı. Aslında bu toplantı, yasal olarak, mevzuat hükümlerine göre yapılan bir asgari ücret tespit toplantısı değildi.

Asgari Ücret Yönetmeliği’ne göre, işçi, işveren ve hükümet temsilcilerinin katıldığı toplantıda cumhurbaşkanının böyle bir açıklama yapma yetkisi bulunmuyor. 2022 hariç şimdiye kadar resmi açıklama Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı ya da Çalışma Genel Müdürü tarafından yapılıyordu.

Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, bu toplantı öncesi yaptığı açıklamada, yeni asgari ücretin net 9 bin TL’nin altında belirlenmesi halinde masada olmayacaklarını ifade etmişti Dolayısıyla Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nda işçi kesimini temsil eden Türk-İş, karara muhalif kaldı.

AKP döneminde, yani 2002 ile 2022 yılları arasında yapılan 22 toplantının 14’ünde hükümet ve işveren tarafı ortak hareket ederek asgari ücret saptanmıştır. İşçi kesimi, bu 14 toplantıda muhalif oy kullanmış, belirlenen asgari ücreti kabul etmemiştir.

Görüldüğü gibi toplantıların üçte ikisinde AKP, işverenle birlikte hareket etmiş, sermaye kesiminin tarafında yer almıştır. Nitekim Cumhurbaşkanı Erdoğan 22 Aralık 2022 tarihli bu son toplantıda yaptığı konuşmada, işverenlerin maliyet yükünün dikkate alındığına dikkat çekmiştir.

AKP döneminde yapılan 22 komisyon toplantısının 14’ünde, hükümet ve işveren birlikte hareket edip işçi kesimi muhalif kalırken, 6’sında üç kesim oybirliği ile asgari ücreti saptamış, sadece 2 toplantıda işveren kesimi itirazda bulunmuştur.

İŞVERENE 250 TL’LİK DESTEK

Şimdiye kadar her asgari ücretli için işveren kesimine prim desteği olarak 100 TL’lik bir ödeme yapılırken bu miktar son toplantıda 250 TL’ye çıkarılmıştır. Böylece işverenlere önemli bir sigorta prim desteği de sağlanmış bulunmaktadır.

Öte yandan 2022 yılı içinde asgari ücrete yapılan ortalama artış oranı, yüzde 72,6’dır. “Çalışanı enflasyona ezdirmeyeceğiz” diyen AKP hükümeti, resmi enflasyon olan TÜİK’in 84,4’lük oranının da altında bir zam yapmıştır.

Kaldı ki, gıda enflasyonu yüzde 151, Enflasyon Araştırma Grubu’nun (ENAG) enflasyon belirlemesi ise yüzde 170 oranındadır. Tüm bu verilerle birlikte net 8.500 TL’lik yeni asgari ücret, çalışanların eline ancak Ocak 2023’ün sonunda geçecektir. Yani, işçiler Şubat 2023 başında bu ücreti alabileceklerdir.

Türk-İş’in dört kişilik bir ailenin yalnızca gıda masrafı olarak açıkladığı açlık sınırı, Kasım 2022 itibariyle 7.785 TL idi. Aralık ayındaki gıda enflasyonunun yüzde 5,5 olarak hesaplanacağı dikkate alındığında, açlık sınırı 8 bin 250 TL dolayında çıkacaktır.

Ocak ayında da yine yüzde 5’lik bir gıda enflasyon oranını dikkate aldığımızda açlık sınırı 8.600 TL dolayına gelecek tir ki, daha asgari ücretli 8.500 TL’lik bu ücreti almadan tüm kazancını sadece gıdaya harcamak zorunda kalacaktır.

Kaldı ki, 2023’ün asgari ücreti, yoksulluk sınırı denilen gıda harcamalarıyla birlikte eğitim, sağlık, ulaşım, kira gibi giderlerin de katılmasıyla 27 bin TL’ye ulaşan bu sınırın çok altında kalmış olacaktır.

SENDİKASIZ YAŞAMA DOĞRU

DİSK-AR’ın verilerine göre, asgari ücret dolayında ücret alanlar, yani bu ücretin yüzde 10’u kadar üstünde ya da altında ücret alanları da dahil ettiğimizde asgari ücretle çalışanların toplam içinde oranı yüzde 60’ları aşmaktadır.

Türkiye toplumu, bir anlamda asgari ücretliler toplumu haline gelmektedir. Nitekim Avcılar Belediyesi’nde çalışan işçilerin üç ay önce imzalanan toplu iş sözleşmesi sonucu ücretleri 9 bin TL'ye gelmiş, bugünkü durumda asgari ücrete yakın bir seviyede oluşmuş demektir.

Öte yandan grev yasaklarıyla sendikaların toplu pazarlıkta önemli bir “silahı” olan grev hakkı da kullanılamaz hale gelmektedir. Grev yaptırımı olmayınca işvereni daha yüksek bir ücrete zorlamak imkânı azalmaktadır.

O zaman sendikalı olmanın da bir anlamı kalmamaktadır. AKP ve sermaye sınıfı, esas itibariyle sendikasız, hükümet ve işveren tarafından belirlenen bir asgari ücrete mahkûm bir çalışma düzeni yaratmayı amaçlıyorlar. İşçi sınıfı ve örgütleri, bu amaca karşı çıkıp mücadelelerini sürdürmelidirler.

BEKAERT’TAN AÇIKLAMA

Cumhurbaşkanlığı kararıyla İzmit’te grevi ertelenen Belçika sermayeli Bekaert firmasının Türkiye Genel Müdürü Hakan Saner, 19 Aralık 2022 tarihli Gazete Duvar’da çıkan “Uçum, grev yasağı haberini uçurdu” başlıklı yazımızla ilgili olarak bir açıklama yaptı.

İlgili yazımızda, yasağa rağmen fabrikada grevi sürdüren DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş Sendikası’nın Genel Başkanı Adnan Serdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum’un bu fabrikanın eski avukatı olduğu söylediğini ifade etmiştik.

Adnan Serdaroğlu’nun, “Mehmet Uçum, bu fabrikanın daha önce işveren avukatı olduğu için genel müdürün arkadaşı. O sebeple işveren, grevin erteleneceğinden haberli olduğundan bizim tekliflerimize bir cevap vermedi” şeklindeki görüşünü ortaya koymuştuk.

Bekaert Genel Müdürü Hakan Saner ise, “Mehmet Uçum’la uzun yıllar beraber çalıştık, Pirelli fabrikasında da hukuk danışmanımızdı. Daha sonra Bekaert’ta da Uçum’dan destek aldık. Ancak üç aydan beri kendisiyle görüşmüyoruz. Mehmet Uçum’un grev ertelenmesiyle bir alakası yok” diye konuştu. 


Atilla Özsever Kimdir?

1967 yılında Kara Harp Okulu’nu bitirdi. 12 Mart (1971) döneminde piyade üsteğmeni iken siyasi görüşleri nedeniyle ordudan çıkarıldı. 2.5 yıl cezaevinde kaldı. Daha sonra iktisat öğrenimi gördü, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde yüksek lisans yaptı, doktorasını İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’nde tamamladı. 1974 – 2002 yılları arasında gazetecilik yaptı. 2003- 2011 yılları arasında da Maltepe Üniversitesi’nde kadrolu öğretim üyeliği görevinde bulundu. 2011 yılından itibaren de çeşitli üniversitelerde çalışma ekonomisi ve medya alanında dışarıdan dersler veriyor. “Tekelci Medyada Örgütsüz Gazeteci” ve “Mesele Teslim Olmamakta” isimli iki kitabı ile çeşitli kitap ve dergilerde yer alan makaleleri bulunuyor.