Akşener'den 8 Mart mesajı: 100 sene önce de buradaydık yine buradayız

İYİ Parti lideri Meral Akşener, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nde siyasilere seslendi: "Kadınlara alışacaksınız. İsteseniz de istemeseniz de alışacaksınız. Yoksa ilk seçimde gideceksiniz" dedi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener partisinin TBMM toplantısında yaptığı konuşmada, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü ve ekonomiye ilişkin açıklamalarda bulundu. "Bir kocaman kuyruklu yalan vardır, 'Türk kadını mücadele etmedi' diye, hadi oradan. Bunu söyleyenler bu kadınların bu ülke için verdiği mücadelenin fitresini karşılayamazlar" diyen Akşener, "100 sene önce de buradaydık yine buradayız" mesajını verdi.

'BAY KRİZİN BECERİKSİZLİĞİNİN SON YANSIMASI ENFLASYON'

Akşener'in konuşmasında öne çıkan başlıklar şöyle:

Bay krizin beceriksizliğinin son yansıması enflasyon. Milletimiz uçan fiyatlar, gelen zamlar, faturalar altında çile çekiyor. Bu arkadaşlar da bu enflasyon canavarının sorumluluğunu atacak yer arıyorlar.

NE KOCAMAN BİR YALAN

Nitekim, son olarak dünyada enerji fiyatları yükseliyor o yüzden enflasyon yüksek demeye başladılar. Ne var ki bu koskoca bir yalan. Artık söyleyecek yalanları da kalmamış. Dünyanın yarısında yıllık enflasyon, bizim aylık enflasyonumuzdan düşük. İşte size üstün ekonomi politikalarının sonucu. Bu milletin artık bu masallara karnı tok. Dünyada enflasyon bu kadar düşükken bizde yüksek olması beceriksizlikten başka bir şey değildir. Bu fiyat artışlarının nedeni yolsuzluktur, kötü ekonomi yönetimidir.

SİZE BAZI ÖNERİLERDE BULUNACAĞIM

Buradan iktidara seslenmek istiyorum; sizin enflasyonu düşürmeye niyetiniz de, ekibiniz de yok. Size bazı önerilerde bulunacağım; para ve maliye politikasını kullanacaksınız, TL'ye itibar kazandıracaksınız, Merkez Bankası'na müdahale etmeyeceksiniz, politika faizini etkili kılmayı hedef alacaksınız, bütçede şatafatı keseceksiniz, hortumlamayı bırakacaksınız, saçma sapan açıklamalarda bulunmayacaksınız, fantastik maceralara girmeyeceksiniz.

ÇİFTÇİLER BU ARKADAŞIN AFFINI COŞKUYLA KARŞILADI

Geçen hafta Tarım Bakanı görevinden affedildi. Yıldızlar kadrosundan bir yıldız da sessizce kaymış oldu. Yurt genelinde çiftçilerimiz bu arkadaşımızın affını anlaşılabilir coşkuyla karşıladı. İşte size Partili Cumhurbaşkanlığı Sistemi'nin tarımda oluşturduğu enkazın resmi. Yeni bakana acilen bazı adımları atmaya davet ediyorum. Çiftçinin ihtiyacı olan gübrenin yarısını karşılayın. Yapılandırması yapılan çiftçilerin üretimde kalmasını sağlayın. Ekim-dikim sezonu için ödenecek ücretin yarısını avans olarak ödeyin. Çiftçilerin kullanacağı mazottan bu yıl için vergileri kaldırın. Süt sanayicisine elektrik desteği sağlayın. Çiğ süt ve kırmızı et fiyatlarını güncelleyin.

BU TALANI İMZALARKEN HİÇ Mİ VİCDANIN SIZLAMADI?

(Zeytinlik alanları maden sahalarına açan kararname) Memleket taksit taksit sevilmez. Memleketini seven 3-5 yandaşı için memleketin zenginliklerine düşmanlık etmez. Göz göre göre memleketini talan ettirmez. Bu iktidarın bir kötülük ajandası var. Geçen hafta, bu ajandaya zeytinlikleri almışlar. Zeytinliklerimizi talan kararnamesi önümüze konu verdi. Sayın Erdoğan hani Nass vardı? Hz. Nuh'un gemisine konan güvercinin ağzında zeytin dalı vardı. Bu talanı, bu hukuksuz kararı imzalarken hiç mi vicdanın sızlamadı? Fakirlik günlerinde sofranda bulduğun zeytinde mutluluğun yoktu da zeytinlikleri yağmacılara açtın?

MÜBAREK SANKİ VİDA SÖKÜYOR

Neymiş, madeni çıkardıktan sonra ağaçları yerine dikeceklermiş. Mübarek sanki vida söküyor. Aklı fikri inşaat olanların beton zihinlerinin bunu anlamasının imkanı yok. Rahmetli Erbakan hocanın dediği gibi, sizi gidi beton kafalılar sizi. Kimse merak etmesin, bu konunun peşini bırakmayacağız. Muğla Milletvekilimiz dava açtı, süreci takip ediyoruz.

SARAYIN RANT PERİLERİ VAR

Bu saray adeta masalsı bir dünya. Sarayın rant perileri var. Çünkü bu periler biliyor ki Sayın Erdoğan, elinde geceleri kalemle bekliyor. Rant perisi geliyor, diyor ki 'Geçerken uğradık, şöyle bir rantımız var' diyene haşmetli basıyor imzayı. O kalemi bir gün millet için kullanmayı akıl etmiyor. Bugün gelinen noktada biz bir siyasi parti ile mücadele etmiyoruz, kötülükle mücadele ediyoruz. Bu mücadele haklı ile zalimin, mazlum ile zalimin mücadelesi.

ÇALDIKLARI GİBİ VERECEK, GELDİKLERİ GİBİ GİDECEKLER

Varsın onlar Allah'ın huzurunda hesap vermeyeceklermiş gibi yaşasınlar. Varsın onlar seçim yokmuş gibi saray sefasına devam etsinler. Biz bu milletin çocuklarını onların haram düzenine ezdirmeyeceğiz. Çaldıkları gibi verecek, geldikleri gibi gidecekler. Şimdiden ilan ediyorum, o sandık gelecek, biz de bir seçim yapacağız. Bu seçim sadece Cumhurbaşkanı veya milletvekillerini belirleyeceğimiz bir seçim olmayacak. Helal ile haram arasında olacak, millet iradesi ile rantçı vesayeti arasında olacak, iyi ile kötü arasında olacak.

İLAÇTA EUROYU 6 LİRAYA SABİTLEDİNİZ, 5 MÜTEAHHİT İÇİN DE YAPSANIZA

(İlaç sıkıntısı) Buradan iktidara bir teklifte bulunmak istiyorum. Devlet olarak ilacı alırken euroyu 6 lira kabul ediyorsunuz, akaryakıt fiyatlarında, 5 müteahhit için de Euro'yu 6 liraya sabitleyin bakalım. Bay krizin bunu yapamayacağını biliyorum. Isparta'yı karanlıkta bırakan, paralı otoyolları darphaneye çeviren 5'li çeteye kıyamaz da ondan. 16 lira yerine 6 lira üzerinden ödeme yapamazlar. Bu saçmalığa son verin.

8 MART DÜNYA EMEKÇİ KADINLAR GÜNÜ KUTLU OLSUN

Bugün bol miktarda, sahte gülüşler göreceğimiz, hamasi sözler dinleyeceğimiz bir gün. Bugün her gün yaşanan acı gerçeklerimizin bir günlüğüne hatırlanacağı gün. Bugün 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü kutlu olsun. Bugünün kadınlara atfedilmesinin nedeni, bir hak arayışını, bir mücadeleyi işaret eder. İnsan hakları tartışmasında kadınlara yer yoktur. Kadınlar sanki biyolojik olarak farklı kollanması, korunması ve idare edilmesi gereken bir tür olarak kabul ediliyordu. Kendilerine ait bir odaya sahip olmak için savaştılar, bu odanın hakimi olmak için mücadele ettiler.
.

Dünyanın her yerinde kadınlar haklarını korumak için mücadele ederken Türk kadınları haklarına razı mı geldi, elbette gelmedi. 

BU ÜLKENİN KADINLARI HAKLARINI BİLEĞİNİN, YÜREĞİNİN GÜCÜYLE HAK ETTİ

Türk kadınlarının verdiği mücadele belki dünyanın hiçbir yerinde görülmedi. Osmanlı'nın yıkış döneminde kadınlar hak mücadelesine başladı. İstanbul'un 93 Harbi'nden itibaren İstanbul'un ekonomisini götüren kadınlar. 'Bahçe ekonomisi' adında takas ile açların doyurulduğu, çıplakların giydirildiği dönem. Ekonomide de o dönemin kadınları vardır. Ve Beyaz Konferanslar. Onların verdiği çaba ve yaptıkları çalışmalar. Sonra İstiklal Savaşı dönemi. Erkekler karar verme aşamasındayken kadınların kurduğu Kuva-i Milliye cemiyetleri var. Hem Kurtuluş Mücadelesi içinde herkesten önce yer alan, Atatürk'ün arkasında yanında saf tutan ve onun diplomatik müsaadesini veren kadınlardan bahsediyorum. Türk kadınları tarihin hiçbir döneminde hak arayışından vazgeçmedi. Utanmadan sıkılmadan hiçbir şeyi hak etmediğimizi söylüyorsunuz. Bu ülkenin kadını her şeyi hak etti ve bu ülkenin kadını her şeyi yüreğinin, bileğinin gücüyle hak etti, tercihleriyle hak etti. Bir kocaman kuyruklu yalan vardır, 'Türk kadını mücadele etmedi' diye, hadi oradan. Bunu söyleyenler bu kadınların bu ülke için verdiği mücadelenin fitresini karşılayamazlar.

Bir çift mavi gözün ışığı Türk kadının umudu olmuştur. Herkesin gözünde aynı ışık var. Gençlere, kadınlara Atatürk'ü unutturmaya çalıştılar. Her türlü hakareti yaptılar. Onu unutturamadılar, unutturamayacaklar. Çünkü, o gerçekten hakkı hakka teslim eden bir liderdi. Kadınları başüstünde taşıtmaya yönelik, eşitlemeye yönelik kanunları çıkardı. Cumhuriyeti de gençlere emanet etti. Kadınlar ve gençler. Bütün kavga bizim üzerimizden oldu. Gençler ile Cumhuriyetin, gençlerle Atatürk'ün arasını açmaya çalıştılar ama başaramadılar.

BU KADINLARIN AHINDA BOĞULACAKSINIZ

(Ev ziyaretleri) Ben kayıt altına alınmayan ev ziyaretleri yapıyorum. Kadınlar çok genç evlenmiş. Eşini kaybetmiş, eşinin ailesinin evinde yaşayan, yokluğa mahkum edilmiş kadınlar. Ne istersin diye sorduğumda oğlunun üniverisiteyi kazanması için destek isteyen kadınlar, ne pişirdin diye sorunca makarna diyen kadınlar. Buna rağmen o evinde derli toplu olmasına gayret eden kadınlar. Yarın için ne düşünüyorsun diye düşündüğümde çocuğunun meslek sahibi olmasını isteyen kadınlar. Bugün biz tuzu kuru kadınlar onlar için çok şey yapmak zorundayız. Kocasından şiddet gören kadınlar, rutubetli evlerde yaşayan kadınlar. Habersiz kapısını çaldığım bir kadın, 'Eskiden kanımı satardım şimdi alırlar mı, organlarım kaç para eder' diye soruyor. Bu kadınların ahında boğulacaksınız.

BİZ KADINLAR BURADAYIZ

Türkiye'de birileri kadınların seslerini bastırmak istiyor. En temel haklarını tartışmak istiyor. Zavallı egolarını tatmin etmek istiyor. Kadın hakları hareketini yok saymak istiyor. Siz istediğiniz kötülü yapın biz buradayız, hala ayaktayız. Biz burada oldukça siz kaybetmeye mahkum olacaksınız. Kadınlara alışacaksınız. İsteseniz de istemeseniz de alışacaksınız. Yoksa ilk seçimde gideceksiniz. (HABER MERKEZİ)