Al sana reform: İstanbul Sözleşmesi, Merkez Bankası, HDP
Gazeteci Murat Yetkin, iktidardan art arda gelen kararları değerlendirdi: MHP istedi diye HDP’ye kapatma davası açılıyor. Saadet Partisi ve Akit gazetesi çevresinin sözcülüğünü yaptığı İslami tarikat ve cemaatler istedi diye İstanbul Sözleşmesi iptal ediliyor. Yani Şafak gazetesinin sözcülüğünü yaptığı sermaye kesimleri istedi diye MB Başkanlığına Yeni Şafak yazarı bir iktisatçı getiriliyor.
DUVAR - Gazeteci Murat Yetkin, HDP'ye kapatılma davası açılmasını, Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal'ın görevden alınmasını ve İstanbul Sözleşmesi'nden çıkılmasını 'Al sana reform: İstanbul Sözleşmesi, Merkez Bankası, HDP' başlıklı yazısında değerlendirdi.
"Türkiye’de çoğulcu demokratik siyaset, hukuk devleti, kadın hakları, laiklik ve demokratik ekonomi açılarından geriye doğru adımların atıldığı bir haftayı geride bıraktık. Önümüzde başka nelerin bulunduğunu sadece Erdoğan biliyor" diyen Murat Yetkin'in seçim senaryolarını da anlattığı yazısından bir bölüm şöyle:
Kadına şiddete karşı İstanbul Sözleşmesinden çıkılacağı söylentileri dün (19 Mart) akşama doğru yoğunlaşmıştı. Gece yarısına kadar çalıştı gazeteciler. Kapılar duvardı, kötü bir şeyler döndüğü belliydi. Haber 20 Mart sabaha karşı yayınlanan Cumhurbaşkanlığı Kararnamesiyle doğrulandı. Ama Merkez bankası Başkanlığına daha dört ay önce Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından atanan Naci Ağbal’ın Yeni Şafak gazetesinin manşet operasyonuyla görevden alınacağı haberi pek sızmamıştı. 17 Mart’ta HDP’ye kapatma davasıyla beraber ele alındığında ortaya çıkan tablo, sadece reform söyleminin buraya kadar olduğunu göstermekle kalmıyor. Aynı zamanda bir sonraki seçimlerin yapılıp yapılmayacağına, ya da bir baskın seçime dair senaryoları da tam 24 Mart AK Parti Kongresi öncesi dolaşıma sürmüş bulunuyor.
İlk bakışta görünen manzara tablo şu: MHP istedi diye HDP’ye kapatma davası açılıyor. Saadet Partisi ve Akit gazetesi çevresinin sözcülüğünü yaptığı İslami tarikat ve cemaatler istedi diye İstanbul Sözleşmesi iptal ediliyor. Yani Şafak gazetesinin sözcülüğünü yaptığı sermaye kesimleri istedi diye MB Başkanlığına Yeni Şafak yazarı bir iktisatçı getiriliyor.
Kadına şiddete karşı Avrupa Konseyi sözleşmesi, 2011’de dönemin Başbakanı Erdoğan’ın attığı ilk imzayla yürürlüğe girmişti. Şimdi sözleşmeden çıkan ilk ülke yine Erdoğan’ın imzasıyla Türkiye oluyor.