Alaattin Aktaş: Vatandaş vergide işte böyle soyuluyor
Ekonomist Alaattin Aktaş, ekonomi yönetiminin kolaya kaçarak KDV ve ÖTV gibi vergileri artırmasının, ekonominin yükünü çalışan kesime yüklediğini belirtti.
DUVAR- KDV ve ÖTV gibi, harcamalar üzerinden anında tahsil edilen dolaylı vergilerin tüm vergiler içindeki payının artması, ekonomistlere göre halk aleyhine bir gelişme.
Ekonomim yazarı Alaattin Aktaş, 1985 öncesi dolaylı vergilerin tüm vergiler içindeki payının üçte bir oranında olduğunu, bugün bu oranın üçte ikiye çıktığını belirtti, bu durumun vergi sisteminde büyük bir adaletsizlik yarattığına dikkat çekti.
Aktaş'ın "Vatandaş vergide işte böyle soyuluyor!" başlıklı yazısının ilgili bölümü şöyle:
"Bir yandan KDV, bir yandan ÖTV... Artık en temel gıda maddesi de, en temel sağlık hizmeti de, hangi tür mal ya da hizmet olursa olsun her harcamaya vergi uygulanacaktı.
Aynı tüketimi yaptığında asgari ücretle çalışan da aynı miktarda vergi ödüyordu, çok iyi kazancı olan biri de, milyonlara, milyarlara sahip bir zengin de...
Dolaylı ya da vasıtalı vergilerin toplam içindeki payı artarken, doğal olarak dolaysız ya da vasıtasız vergilerin payı azalmaya başlamıştı. Bu durum vergi sisteminde zaman içinde çok büyük adaletsizlik yaratacaktı.
Nereden nereye?
Hazine ve Maliye Bakanlığı verilerinden 1980 yılına kadar uzanan bir çalışma... 1980’li yılların başı, Türkiye henüz KDV ile tanışmamış... Dolaylı vergilerin toplam vergi gelirlerindeki payı yaklaşık üçte bir düzeyinde. Kazanç üstünden ödenen dolaysız vergilerin payı ise üçte iki dolayında seyrediyor. 1985’te KDV devreye girince dolaylı vergilerin payı bir anda yüzde 48’e ulaşıyor.
Kimsenin gelirine bakılmıyor; harcayan vergisini anında ödüyor.
Dolaylı verginin payı zamanla yükseliyor ve artık yüzde 50’nin üstünde seyrediyor, hatta yüzde 60’a yaklaşılmış. Yıl 2001 ve dolaylı vergilerin payı yüzde 59.5 düzeyinde oluşuyor. 2002’de ÖTV’nin devreye alınmasıyla birlikte dolaylı vergilerin payı bir anda yüzde 66’nın üstüne çıkıyor.
Dolaylı verginin payı o yıldan bu yana yüzde 60'ın altına hiç inmiyor. Hatta 2013 yılında yüzde 69.2’lik paya ulaşılıyor.
Paylar yer değiştirdi
Dolaylı-dolaysız vergi dengesi 1980 yılında yaklaşık olarak üçte bir-üçte iki düzeyinde oluşmuştu.
Bu yılın ilk beş ayındaki verilere bakıyoruz; bu kez tam tersine bir denge var. Toplam vergi gelirlerinin üçte ikisi dolaylı, üçte biri dolaysız vergi.
Değişiklik hiç kolay değil
Vergideki bu denge ya da özünde dengesizlik belli ki öyle kolay kolay değişmeyecek, düzelmeyecek.
Bir kere siyasi otoritenin vergide adalet sağlamak gibi bir niyetinin olması gerekir. Bu niyet ortaya konur, sonra buna göre gayret gösterilir; başarılı olunur, olunmaz; o da ayrı. Ama önce niyet.
İşte atılan son adımlar... Yine işin kolayına kaçılıyor ve dolaylı vergilere yükleniliyor.
Artırılan bu vergiler vatandaşın cebinden çıkıyor çıkmaya ama bu Maliye’nin kasasına da tam olarak girmiyor. Bu köşede dün yazdığım gibi tahakkuk ettirilen vergi ve diğer gelirlerin tahsilatında yıllardır üstesinden gelinemeyen öyle büyük bir sorun var ki... O çarpıcı tutarı bir kez daha vermekte yarar var. 2022’de tahakkuk ettirildiği halde tahsilatı gerçekleştirilemeyen gelir 1.1 trilyon lira. Bu tutarın yarısını, hadi dörtte birini bile tahsil etseniz büyük bir kaynak.
Ama bu sorunların üstüne gidilemiyor; gelsin yeni dolaylı vergiler!
Son yıllarda yüzde 60-65 arasında salınmakta olan dolaylı vergilerin toplamdaki payı bu gidişle çok daha artacak." (HABER MERKEZİ)