Alevilerden Madımak kararına tepki: Bu dava mahşere kalmaz

Madımak Katliamı davasının zamanaşımından düşürülmesinin ardından Alevi dernekleri adliye önünde yaptıkları basın açıklamasında "İstinaf ve temyiz hakkımızı kullanacağız" ifadelerini kullandı.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Madımak Katliamı davasının zamanaşımından düşürülmesinin ardından Alevi dernekleri adliye önünde basın açıklaması yaptı. Pir Sultan Abdal Derneği Genel Başkanı Cuma Erçe "Saflarımız daha net olacak. Bu dava mahşere kalmayacak" ifadelerini kullandı.

Pir Sultan Abdal Derneği Genel Başkanı Cuma Erçe, Ankara Adliyesi önünde yaptığı açıklamada "30 yıldır devam eden adalet arayışımıza bugün kaldığımız yerden devam ediyoruz. Az önce içeride verilen karar hepimizin hukukçularımızın onca ısrarına rağmen her türlü uluslararası anlaşmaya, her türlü evrensel hukuk normlarına rağmen ne yazık ki yukarıdan aldıkları emirleri uygulamak adına zaman aşımı kararıyla sonuçlandı. Onlar açısından bu karar bir şey ifade ediyor olabilir. İçeride de söyledim, bu kararla mahkeme heyeti bundan sonra halkın vicdanında yargılanacakların yerinde saf tutmuştur" dedi. 

'AKP HÜKÜMETİ, KATLİAMLA İLGİLİ KİMİN YANINDA OLDUĞUNU DEFALARCA TEYİT ETTİ'

Zaman aşımı kararına tepki gösteren Erçe, "Bu devlet ve bugüne kadar gelmiş geçmiş hükümetler ve 21 yıldır da AKP hükümeti zaten katliamla ilgili kimin yanında olduğunu defalarca teyit etti. En son bugünkü mahkemenin kararını da etkilemek için geçen hafta katillerden birini daha affettiler. En başından beri zaten hükümet, katillerden ve katliamcılardan yana olduğunu defalarca vurgulamıştır. Katliamda bizzat rol oynayan, katliamın arka planında gerçek sorumluları mahkeme önüne çıkarmayarak bu tavrını ortaya koymuştur" diye konuştu. 

'İÇERİDEKİLERİ DE SEÇİMDEN ÖNCE VERDİKLERİ SÖZÜN GEREĞİ OLARAK KATİLLERİ BIRAKMAYA BAŞLAMIŞLARDI'

Erçe, "Katillerin kaçmasını bizzat tertipleyerek kimin, neyin yanında yer aldıklarını ispatlamışlardır. Katilleri kaçırtmışlardır. Yetmez, içeridekileri de seçimden önce gerici, ırkçı, faşist, şeriatçı örgütlere verdikleri sözün gereği olarak katilleri bırakmaya başlamışlardır. Bu nedenle safları bellidir. Onlar katillerden ve katliamcılardan yanadırlar. Biz ise her şeye rağmen binlerce zulme uğramış olsak da bir kez daha zalim olmamayı düstur edinenler olarak söylüyorum, her şeye rağmen barıştan, kardeşlikten yana tavır aldık, ama bu saatten sonra saflarımız daha net olacak. Kiminle barışacağımıza, kiminle görüşeceğimize biz karar vereceğiz. Bu dava biz bitti demeden bitmeyecek" diyerek mücadelelerine devam edeceklerini ifade etti. 

'HEPSİ ÖRGÜTLÜ BİR BİÇİMDE KAÇIRILDILAR'

Avukat Şenal Sarıhan ise, “2 Temmuz 1993’ten bu yana yanmakta olan bir ateş var. Bu ateşin söndürülebileceği yer neresi olabilirdi? Biz hangi güçlere sahibiz? Bizim için sadece adalet aramak vardı. Adaleti aramak için hem bu şenliği düzenlemiş olan Pir Sultan Abdal Derneği, diğer Alevi örgütler, aynı zamanda demokratik kitle örgütlerimizle, ailelerimizle hep birlikte bir hukuk mücadelesine girdik. Bu mücadele aslında başladığı gün de kaybedilmiş bir mücadeleydi. Çünkü polisin tutanaklarına göre 15 bin kişinin katıldığı eylemde gözaltına alınan, yargı önüne getirilen ancak 150 kişi oldu. Bu kişilerden 125 hakkında o dönemde olan idam ceza verildi. İdam cezası kalktı, müebbet döndü cezaları. Cezaların önemli bir bölümü ne yazık ki infaz edilemedi. Hepsi örgütlü bir biçimde kaçırıldılar” dedi. 

'BÜTÜN YOLLARI DENEMEKTE KARARLIYIZ'

Sarıhan, “Hukuk mücadelemizin sonunda değiliz. İstinaf hakkımızı, temyiz hakkımızı onlar reddedilirse Anayasa Mahkemesi’ni ve İnsan Hakları Mahkemesi’ni, bütün yolları denemekte kararlıyız. Çünkü biz şunu öğrendik. Yenilgi gibi görünen, kaybedilmiş gibi görünen alanlardan aslında büyük kazanımlar çıkıyor. O kazanım, mücadele etme ve direnme kararlılığıdır. Hepimize geçmiş olsun demeyeceğim, hepimize yeni mücadele için güç olsun bu karar” diye konuştu. (HABER MERKEZİ)