Ali Babacan: 2 lira olan avro 20 lira, sıfırı Erdoğan ekledi
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, “Turizmde Dönüşüm” eylem planını açıkladı. Babacan, “Erdoğan’a kızıp 85 milyonu cezalandıramazsınız. Kendinize gelin. 85 milyon 1’den büyüktür” dedi.
ANKARA - DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, ‘Turizmde Dönüşüm’ isimli eylem planını açıkladı. “Sorumlu, sürdürülebilir, sezonsuz” başlığıyla duyurulan eylem planında konuşan Babacan, liranın değer kaybetmesi, vize kuyrukları, konaklama imkânları üzerine açıklamalarda bulundu.
'85 MİLYON 1’DEN BÜYÜKTÜR'
Uzayan vize kuyrukları nedeniyle Avrupa’ya tepki gösteren Babacan, bir kişi yüzünden 85 milyon insanın cezalandırılamayacağını ifade ederek, “Erdoğan’a kızıp 85 milyonu cezalandıramazsınız. Avrupalı dostlarımıza sesleniyorum. Kendinize gelin. 85 milyon 1’den büyüktür. Türkiye, 1’den büyüktür. Ülkesinde yerleşik, ülkesinden memnun, işinde gücünde olduğu apaçık insanları vize kuyruklarında, hem de yüksek vize ücretleriyle aylarca süründürmeye hakkınız yok. Bu muamelenin hesabını soran iktidar da yok. Onu söyleyecek cesareti, yüzü yok” dedi.
‘AVRO 2 LİRAYDI, 20 LİRA OLDU; BUNUN ADI PARAYA BİR SIFIR EKLEMEKTİR’
DEVA Partisi’nin iktidara geldiği dönemde vize sorunlarının çözüleceğini söyleyen Babacan, Türkiye pasaportuna ‘itibar’ kazandıracaklarını belirtti. Babacan, “Gençlerin Interrail, emeklilerin Avrupa’da tatil yaptığı yıllarda Avro en fazla 2 liraydı. Şimdi oldu 20 Lira. Paranın erimesi bu. Fakirleşmek bu. Bunun adı paraya bir sıfır eklemektir. Sayın Erdoğan ‘Ali Babacan, ben imza atmasaydım altı sıfırı atamazdı’ diyor. 2 lira olan Avro 20 liraysa, o sıfırı imzasıyla Sayın Erdoğan ekledi” diye konuştu.
‘VATANDAŞLARIMIZ TURİZM SEKTÖRÜNDE SADECE HİZMET SUNAN DEĞİL, HİZMET ALAN OLACAK’
Türkiye’de insanların sadece karın doyurma derdinde olduğunu söyleyen Babacan, uygun fiyatlı konaklama imkânlarını genişleteceklerini, turizm alanında insanların sadece hizmet veren değil hizmet alanlardan da oluşacağını ifade ederek şunları kaydetti:
“İnsanlar emeğiyle kalkındırdığı ülkenin tadını çıkartmalı. Biz, vatandaşlarımızın sadece karnını doyurma derdinde olduğu; gezemediği, dinlenemediği bir yaşamı reddediyoruz. İktidarımızda vatandaşımız kendi ülkesinin doğal ve kültürel güzelliklerini doyasıya görebilecek. Vatandaşlarımız cebine cüzdanına bakmadan gönlünce gezebilecek. Milletimize alternatifler sunacağız. Turizmi her bölgede, her mevsimde yaşatacağız. Uygun fiyatlı tatil ve konaklama imkânlarını genişleteceğiz. Turizm uygulama otellerinin sayı ve çeşitliliklerini artıracağız. Kamp ve karavan alanlarını da konaklama vergisinden muaf tutacağız. Bizim vatandaşımız turizm sektöründe sadece hizmet sunan değil, hizmet alan olacak.”
‘1 MİLİM BİLE PEŞKEŞ ÇEKMEYECEĞİZ’
Türkiye’de rant uğruna doğanın katledilmesine izin vermeyeceklerini ifade eden Babacan, “Ülkemizin havasına, suyuna, taşına, toprağına, kültürüne sahip çıkacağız. Türkiye’nin doğal ve kültürel alanlarını 1 milim bile peşkeş çekmeyeceğiz. İmar rantı uğruna tabiatın katledilmesine izin vermeyeceğiz. Çocuklarımıza ve torunlarımıza abuk sabuk gri binalar değil, yemyeşil kentler bırakacağız. Bir dede ile bir ninenin torununa göstereceği kadim yeşil alanların, eşsiz kültürel mirasın yok olmasına razı gelmeyeceğiz. Çok net bir yeşil çizgimiz var: Nesiller arası adalet” dedi.
‘İNSANI VE ÇEVREYİ ODAĞA ALAN YAKLAŞIMI BENİMSİYORUZ’
DEVA Partisi Kültür, Sanat ve Turizm Politikaları Başkanı Helûn Fırat’ın ayrıntılarını paylaştığı eylem planında, “Her dinden, dilden, kültürden ve coğrafyadan insanların, kendilerini eşit, özgür ve güvenli hissedebileceği; insanı ve çevreyi odağa alan bir turizm yaklaşımını benimsiyoruz” şeklinde konuştu.
KAYYIM SORUSU: O KADAR ÇARESİZ Kİ...
Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Babacan, "İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne kayyum atanması konusunda neler düşünüyorsunuz? Atanır mı, böyle bir ihtimal veriyor musunuz? Seçimlere giderken İstanbul'u kaybetmiş bir Altılı Masa bu sonuçtan nasıl etkilenir?" sorusuna şu yanıtı verdi:
“Şu anda artık ülkenin iktidarı o kadar çaresiz ki o kadar panik halinde hareket ediyor ki. Şu birkaç ekonomiyle sosyal güvenlik sistemiyle ilgili açıklamalara bakın. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ile ilgili devam eden yargı ve soruşturma süreçlerine bakın. İktidarın ellerinden kayıp gitmekte olduğunu anladılar ve panik halinde her türlü akıl dışı, hukuk dışı işi yapmaya başladılar. Bu noktada artık ‘Sayın Erdoğan şunu yapmaz, herhalde o kadar da değil diyeceğim hiçbir konu kalmadı.’ Ne yapsa yeridir durumu var. Çünkü seçim elden gidiyor, onu görüyor, 20 yıllık iktidar elinden gidiyor onu görüyor. Maalesef bu süreçte ülke çok büyük bir zarar görüyor. Demokrasi, ekonomi, hukuk hasarını bırakıp gidecek. Ama o hasarı en kısa zamanda temizleyip bu ülkeyi ayağa kaldırmak da bize düşecek inşallah. Onun için yoğun bir şekilde çalışıyoruz” yanıtını verdi.
Babacan, Altılı Masa'nın Cumhurbaşkanı adayına yönelik soru üzerine de şöyle dedi:
“DEVA Partisi içinde kapsamlı bir istişare süreci başlatmış durumdayız. Bu istişare süreci birkaç hafta daha devam edecek, sonunda altılı masaya partimizin kurumsal görüşünü götüreceğiz. Umarız ki ülkemiz için hayırlı kararı alırız. Bugün itibariyle hiçbir isimle ilgili olumlu ya da olumsuz görüş zikretmedik. Tekrar söylüyorum altılı masanın ortak adayı 13’üncü Cumhurbaşkanı olacak.” (DUVAR)