Ali Babacan: '28 Şubat’la anılan isimleri topla, sonra Yeni Türkiye’den bahset'
Ali Babacan, 2002'de halkın AK Parti'ye 28 Şubat zihniyetiyle mücadele etsin diye oy verdiğini belirterek, "20 yıl sonra, 28 Şubat’la anılan isimleri topla, ondan sonra yeni Türkiye’den bahset" dedi.
DUVAR - DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, katıldığı bir televizyon programında “Niye Sayın Erdoğan’ı destekledi insanlar, niye AK Parti’ye oy verdi? 28 Şubat zihniyetiyle mücadele etsin diye oy verdiler. En önemli iki motivasyon, biliyorsunuz o 2002 seçimlerinde, AK Parti’nin kurulduktan sonraki ilk seçimlerde; bir ekonomik krizle mücadele, iki 28 Şubat zihniyetiyle mücadele. 20 yıl sonra, sen 28 Şubat’la beraber anılan isimleri sağına soluna topla, ondan sonra yeni Türkiye’den bahset” diye konuştu.
Cadde TV’de ‘Lider Özel’ programında gazeteciler Nuray Başaran, Rahmi Aygün, Devrim Gürkan'ın sorularını yanıtlayan Babacan, şunları söyledi:
"Bilmiyorlar, bilmediklerini de bilmiyorlar, milleti de dinlemiyorlar. Öyle sabırları falan da yok. Sayın Erdoğan geliyor helikopterle, miting meydanına geliyor, bağırıyor çağırıyor, nutuk atıyor, helikoptere biniyor, gidiyor başka yere. Bir çiftçiyle oturup dertleşsene, bir dükkânlara gir çık, esnafla bir konuş bakalım. Bu milletin derdi nedir, şöyle bir caddede yürü de sekiz-on tane emekli bir etrafını sarsın, bir anlatsın derdini, bir onu dinle, yok.
Muhalefeti bir profesyonel siyaset alanı olarak görenler var bu ülkede. Profesyonel bir siyaset alanı. Aslında içten içe gayet de memnunlar. 'Hazineden para gelsin, çarklar dönsün, her şeye yanlış diyelim, bağırıp çağıralım, hükümetin yaptıkları şu yanlış bu yanlış, nasıl olsa iktidarın karşısında insanlar var, o insanlarla duygu örtüşmesini sağlayalım, oradan biraz oy alalım bitirelim. Ama bu ülke için iddialı bir siyaset değil. Bu ülkeye bugüne kadar faydası da olmamış.
'TÜRKİYE BÖYLE BİR SİYASETE MAHKUM OLMAMALI'
Hangi partiyi söylemem doğru değil ama Altılı Masa’daki partilerden birinin genel başkanı bizzat söyledi. Daha ilk, biz yeni kurulmuş biz siyasi partiyken, biz bunları hazırlıyoruz, götürdük bir set, ilk beş-altısını çıkardık, böyle böyle hazırlıklarımız var, Hazırlıklarımızı koyduk masaya. ‘Ya’ dedi, ‘biz’ dedi ‘yıllardır hep eleştirir dururuz’ dedi, ‘ama biz de artık ara ara öneriler söyleyebiliyoruz' dedi. ‘Bazı konularda fikirlerimiz var artık’ dedi, yılların siyasi partisi ya. İnanın üzülüyoruz. Türkiye böyle bir siyasete mahkum olmamalı."
'TÜRKİYE'NİN BEŞTEPE'DEN BİR ODADAN YÖNETİLMESİ MÜMKÜN DEĞİL'
Türkiye çok büyük bir ülke, bu koskoca ülkenin Ankara’dan, Beştepe’den, Külliye’deki tek bir odadan yönetilmesi mümkün değil. Kaldı ki 6 Şubat depremlerinde bunu yaşadık. Deprem gelip vurduğunda bütün sistem Türkiye’de kilitlendi. İlk 48 saat, ilk 72 saat her şey durdu. İş makinaları parklarda durdu, can çekişen insanlar da enkazın altında durdu.
'KAYYUM UYGULAMASINA KESİNLİKLE KARŞIYIZ'
Bizim bütün hazırlıklarımızda yerinden yönetim anlayışı var. Evet, kayyum uygulamasına kesinlikle karşıyız. Onu burada da yazdık, Temel Haklar Eylem Planı’mızda da var. Biz önce insan diyoruz. Temel Haklar Eylem Planı’mız 354 madde, eşi benzeri yok. Avrupa Birliği, Avrupa Konseyi standartlarında Türkiye’de temel insan haklarının yerleştirilmesi için oluşturulmuş bir çaba. Bütün bunların hepsinde, bütün bu çalışmalarda önce insan diyoruz ve temel hak ve özgürlüklerde de Avrupa Birliği konseyi ve Avrupa Birliği normlarına işaret ediyoruz."