Ali Babacan: Bize yoksulluğun resmini çizdiniz
Bolu'da konuşan DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, "Biz onlara memleketin kasasını dolu teslim ettik. Hepsini har vurup harman savurdular. Bize yoksulluğun resmini çizdiniz" dedi.
DUVAR - DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, önceki gün Bolu’da basın toplantısı düzenledi. Programda Bolu Belediye Başkan Adayı Nadir Gürkan Yetkin’i de tanıtan Babacan, Maraş depremlerinin birinci yılında bölgede yaşananlara ve ekonomik gelişmelere değindi.
Ali Babacan’ın konuşmasından başlıklar şu şekilde:
BOLU İÇİN DE UYARIYORUM: ‘DEPREM İŞİ ŞAKAYA GELMEZ’: Ben, bir kez de buradan, Bolu’dan yüksek sesle uyarıyorum. Bolu için de uyarıyorum: ‘Deprem işi şakaya gelmez’ diyorum. Başta Naci Görür hocamız olmak üzere, uzmanlar ne diyor? ‘1999 depremlerinde Kuzey Anadolu Fayı’nın kuzey kolu, Bolu yöresinde tam olarak kırılıp ana kola ulaşamadı. Bu nedenle buralarda, yani Bolu ve çevresinde nitelikli depremler beklenebilir’ diyor. Ülkesini, insanını seven bir vatandaş olarak yalvarıyorum ki; bu ülkenin, yıkımı önlenebilir afetlere feda edecek tek bir canı dahi yok; önlem alınmalı, önlem.
AYRIMCI ZİHNİYETİNİ, GÜZEL ŞEHRİMİZ BOLU’YA BOCA EDENLER BURADA: Aklınıza gelebilecek ne kadar güzellik varsa hepsinin Bolu’da örnekleri var. Fakat arkadaşlar, başka şeyler de burada ki, işte bütün bu anlattıklarımı maalesef sıfırlıyor. Yok ediyor. Şaka kılıfına girmiş türlü cümlelerle kadınlara laflar sıralayanlar burada. Bir dizideki sahneye yetişme telaşına kapılıp görevini unutanlar burada. Siyasi ihtiraslarını, şahsi gündemlerini Bolu halkından önemli görenler burada. Ayrımcı zihniyetini, güzel şehrimiz Bolu’ya boca edenler burada. Ama, ‘endişeye mahal yok’, çünkü bizler de buradayız. Nasıl ki Türkiye 1’den büyüktür diyorsak; Bolu da, Bolu halkı da 1 kişinin siyasi çıkarlarından büyüktür diyoruz.
HEM TEDBİRDE, HEM DEPREM SONRASI ŞEHİRLERİ AYAĞA KALDIRMAYLA İLGİLİ EKSİKLİKLER VAR: 312 bin tane konut sözü verilmişti, geçen Mayıs seçimlerinden önce. Bizzat Sayın Erdoğan tarafından. Aslında 850 bin konut ihtiyacı var da, ‘Bir yılda’ dedi, ‘312 bin konutu yapacağız’ dedi. Seçime öyle girdi. Şu anda Kahramanmaraş’ta yapılan konut %10 bile değil. Bir yılda söz verilenin %10’unu bile yapamadılar. Hem tedbirde eksiklik var, hem de deprem sonrası şehirleri ayağa kaldırmayla ilgili büyük eksiklikler var maalesef.
TANIDIKLARA, EŞ DOST MÜTEAHHİTLERE DAĞITILAN RUHSATLAR ÖLDÜRÜYOR: Deprem öldürmüyor. Ne öldürüyor biliyor musunuz? ‘Bizim adamımız’ denilerek denetimi yapılmayan dükkânlar öldürüyor. ‘Bizden biri’ denilerek kontrolsüz dikilen binalar öldürüyor. Tanıdıklara, eş dost müteahhitlere dağıtılan ruhsatlar öldürüyor. Yolsuzluk öldürüyor. İhmalkârlık öldürüyor. Tedbirsizlik öldürüyor.
ZENGİNLE YOKSUL ARASINDAKİ UÇURUM SÜREKLİ BÜYÜYOR: TÜİK, ‘Gelir Dağılımı İstatistikleri’ni açıkladı. Yani gelir dağılımı ne demek, bir ülkedeki toplam gelir adil bir şekilde paylaşılıyor mu, yoksa ülkenin ekonomisi büyüyor ama bu zengin daha zengin, fakir daha fakir mi oluyor, bunun istatistiği. Kendileri açık açık ilan ettiler bakın. Gelir dağılımındaki adaletsizliğin büyüdüğünü TÜİK raporları da ortaya koymuş durumda. Zenginle yoksul arasındaki uçurum sürekli büyüyor.
85 MİLYONLUK ÜLKEDE, SADECE 4 MİLYON İNSANIN GELİRİ ENFLASYONUN ÜZERİNDE ARTMIŞ: Son beş yıldır arkadaşlar, reel anlamda geliri artan toplumun sadece %5’i. Yani toplumun gelir seviyesi en yüksek %5’lik kesimi var ya, son beş yılda sadece onların geliri artmış. Geri kalan %95’lik kesim, ya geliri değişmemiş, ya da yoksullaşmış. 85 milyonluk ülkede, sadece 4 milyon insanın geliri enflasyonun üzerinde artmış; gerçek enflasyonun üzerinde. Geri kalan 81 milyonun ya geliri artmamış, ya da fakirleşmiş. Ülkeyi getirdikleri durum bu.
BUGÜNKÜ EMEKLİ MAAŞLARIYLA ARTIK HESAP KİTAP TUTMUYOR: Türkiye’de, bir emekli vatandaşımız sadece emekli maaşıyla geçiniyorsa ve oturduğu ev kendinin değilse, artık açlığa mahkûm. Mümkün değil. Hesap kitap tutmuyor. Emekli maaşıyla kiramı ödeyeyim, temel gıda ihtiyaçlarımı karşılayayım, üstüme başıma bir şeyler alayım, mümkün değil. Bugünkü emekli maaşlarıyla artık hesap kitap tutmuyor. Gerçekten çok yazık oldu ülkemize. Bu büyük ve güzel ülke bu duruma düşmemeliydi.
BİZE YOKSULLUĞUN RESMİNİ ÇİZDİNİZ: Biz onlara memleketin kasasını dolu teslim ettik. Hepsini, mirasyedi hayırsız evlat gibi, har vurup harman savurdular. 2018’de tek imzayla tüm yetkiyi ellerine aldıklarından sonra Türkiye’de orta direk yıkıldı. Rahmetli Özal’ın çok önemsediği, ki orta direk tabirini Türkiye’de yerleştiren odur, çadırın orta direğini çökerttiler. Yoksul daha da yoksullaştı. Ve ben onun için buradan, Bolu’dan diyorum ki, bu anlattığım tablo var ya, anlattığım Türkiye tablosu, buradan Sayın Erdoğan’a seslenmek istiyorum; Bolu’dan: Bu tablo sizin eseriniz, başkasının değil. Bize yoksulluğun resmini çizdiniz.