Alkollü mekân işletmecisi 'yeni normalleşme'den memnun değil: Müşterimin geldiği saatte ben kapatıyorum

Aylardır müşteri kabul edemeyen kafe, bar ve restoranlar 2 Mart itibarıyla saat 07.00 ile 19.00 arasında yüzde 50 kapasite ile aylar sonra müşteri ağırlayacak. Ancak işletmecilere göre bu 'açılma' değil, "İçkili mekânları bir kez daha açık bir şekilde dışlamak."

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıklamasının ardından 2 Mart itibarıyla yüzde 50 kapasiteyle ve saat 07.00-19.00 arasında açılan kafe, bar ve restoranlar aylar sonra müşterilere yeniden hizmet vermeye başladı. Ancak bu 'açılma', içkili mekânları hayal kırıklığına uğrattı. 

'DAYANAMAYAN ESNAFLAR VAR'

Beşiktaş'ta bar işleten Mehmet Fındıklı, müşterilerinin akşam saat 10'dan sonra geldiğini söyledi. Fındıklı 'açılma' kararını şöyle değerlendirdi: "Kapalı olmaktansa bu şekilde olmak... Malum... Kapatan, dayanamayan esnaflar var. kısıtlı bir açılma, o da en azından saat 10'a kadar açılma bekliyorduk. Ancak sadece saat 19'a kadar açabiliyoruz. Bizim işimiz saat 11'de başlıyor. Gündüz kafe ama akşam pub oluyor sonuçta burası. Akşam 7'ye kadar açık olsam da aynı, 9'a kadar açık olsam da. Zaten nereden baksan bir saat iş yapıyoruz. Evet 7'ye kadar açık ama biz müşterileri 6'da kaldırıyoruz. Pazar günü açık olsa biraz daha iyi olabilir. Hiç olmamasındansa böyle olması daha iyi."

'HÜKÜMET BASKIYI KIRMAK İÇİN AÇTI'

Beyoğlu'nda kafe ve bar işleten Ümit Aktaş da hükümetin baskıyı kırmak için 'açılma' kararı aldığını belirtti: "Barlar saat 19.00'dan sonra iş yapıyor. Zaten içkili mekânları bitirmek istiyorlardı. Pandemi de onlar için bulunmaz bir nimet oldu. Ruhsatı 'kafe' ve 'restoran' onlar hiç olmazsa yine açtı. Ruhsatı 'bar', 'pavyon', 'gazino' olanlar hiç açamadı. Bizim konseptimiz haftada üç gün canlı müzik. Müşteri akşam saat 9'dan sonra geliyor. Özellikle hafta sonları 11'den sonra gelen müşterilerimiz oluyor. Para kazanalım diye değil, evde oturmayalım diye açtık. İşimizi döndüremiyoruz. Hükümetin verdiği bir kredi vardı, ödemeleri birikti. Vergi ödemeleri birikti. Kira, elektrik ve su, şu an hepsi birikmiş durumda. Haciz işlemi başlatılmış. Herkes günü kurtarma derdinde. Eğlence sektörü lokanta gibi değil. Yemeğimi yiyeyim gideyim gibi değil. Geniş zaman ve rahatlık istiyor. Baskı altında eğlencenin hiçbir anlamı olmaz. İçkili mekan için açılma ile açılmama arasında hiçbir fark yok. Hükümet esnafı desteklesin. Ciro desteği, kira desteği yok. Bin TL'lik hibe gerçekten çok komik rakamlar. Benim mekanımın kirası 6 bin lira, hükümet 750 TL destek veriyor. Ki onu da hâlâ vermedi. Ciro kaybı desteği 107 tl olarak kaydedilmiş. Bunlar gerçekten komik rakamlar. Alay edercesine bir destek paketi açıklanıyor. Doğru düzgün desteklensin, mekanlar da doğru düzgün kapatsın. Biz de istemiyoruz salgın varken buraya gelmeyi. Elektrik borcundan dolayı haciz başlatılmasın, suyu kesilmesin. Çalışanların asgari geçimini sağlayacak bir destek yapılsın. Ondan sonra 6 ay, bir yıl kapatalım. Ama sen diyorsun ki "işçiyi çıkarma." Maaş veremiyorum. Sen de maaş vermiyorsun. Ne olacak bu işçinin hali?"

'ÇOK SAÇMA BIR SAAT'

İş çıkış saatlerinde, müşterilerin geldiği saatlerde mekânları kapatmak zorunda olduklarını söyleyen Serdar Durmaz ise saatin 19.00 olarak belirlenmesinin mantık dışı olduğunu söyledi. "Sen zaten işten çıkıp birasını içmek isteyenlere engel oluyorsun. Niye açtırıyorsun? Buradaki gerçek amaç nedir? Neresinden tutsan elinden kalıyor. Çok saçma bir sistem. Müşterimin tam gelebileceği saatte bana kapatıyorsun" diyen Durmaz, aylardır kapalı olan mekânların çok zor durdumda olduğuna dikkat çekti: "Her yer kapatıldı ama aylardır dükkan açmamışsınız. Mal sahibine bir yaptırım yapmıyorsunuz. Vergide bir tolerans yapmıyorsunuz. Bir de dalga geçer gibi yardım veriyorsunuz. İnsan şöyle diyor: Al kardeşim verdiğin yardımı da sen tut zora girme. Bana yardım verme bana deki 'ben bu bir senelik vergiyi 3-4 yıla yayıyorum, taksitlendiriyorum. Her ay 2 mi ödüyorsun, 3 öde. Sende sıkışma bunu da 4 yılda kapat.' Ben bir yıl çalışmamışım, benden vergi istiyorsun. Ne ile ödeyeceğim bunu? İflas ettiğim zaman bile borçlu kalıyorum."

'EVE ZOR YEMEK GÖTÜRÜYORUZ'

Beyoğlu'nda bar işleten Ziber Terbıyık da bir müşterisiyle yaşadığı diyaloğu anlattı: "Müşterim aradı, 'kaçta kapatıyorsunuz' dedi. '7'de kapatıyorum, sen kaçta geleceksin?' dedim. '6'da geliyorum' dedi. Sen gelene kadar zaten kapatıyorum." "Eve zor yemek götürüyoruz" diyen Terbıyık şöyle devam etti: "Evliyim, çocuğum var. Zaten 3 aydır kirayı da ödeyemiyorum. Şimdi çalıştığım, olduğu gibi hepsi kiraya gidecek. Bir şey kazanabileceğimizi düşünmüyoruz. Müşterilerimiz dükkanın açık olduğunu bilsin yeter. Günlük kullandığın elektriği belki dengeler. Ama saat 7 çok kötü ve saçma. 9 veya 10 olsun ona eyvallah ama saat 6'da insanlar işten çıkıyor. Nasıl gelecekler?"