Almanya seçimleri dünya basınında: 'Şimdi canavarların zamanı'

Almanya'da CDU/CSU ve faşist AfD'nin seçimi ilk iki sırada bitirmesinin ardından The Guardian gazetesine konuşan başkent Berlinliler sonuçlardan duydukları endişe ve üzüntüyü anlattı.

Almanya seçimleri dünya basınında: 'Şimdi canavarların zamanı'
AfD Eşbaşkanı ve başbakan adayı Alice Weidel ve CDU lideri ev başbakan adayı Friedrich Merz. (Fotoğraflar: Reuters)
Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Almanya'da dün yapılan erken genel seçimde sandıklardan anketlerin de öngördüğü üzere Hıristiyan Demokrat Birlik (CDU) ve Bavyera eyaletindeki kardeş partisi Hıristiyan Sosyal Birlik (CSU) yüzde 28,5 oyla birinci çıktı. Sosyal Demokrat Parti (SPD) tarihinin en büyük seçim yenilgisini yaşarken, faşist Almanya için Alternatif (AfD) partisi, yine öngörüldüğü üzere yüzde 20'nin üzerinde oy alarak seçimi ikinci sırada tamamladı. Seçime katılım iki Almanya'nın birleştiği dönemden bu yana yüzde 83 ile en yüksek orana ulaşırken, yüzde 5 seçim barajını aşarak Federal Meclis'e girmeye hak kazanan diğer iki parti Yeşiller ve Sol Parti (Die Linke) oldu. Seçim sonuçları dünya basınında da geniş yer buldu.

BERLİNLİLER GUARDIAN'A KONUŞTU: ÜZGÜNÜM VE KORKUYORUM

İngiltere'nin The Guardian gazetesi, 23 Şubat Pazar günü yapılan seçimin nabzını başken Berlin'de tuttu. Seçim sonuçlarının netleşmeye başlamasının ardından gazeteye konuşan 32 yaşındaki David isimli bir Berlinli, "Yıkıldım. Korkuyorum ve üzgünüm" ifadelerini kullandı. Seçim akşamı beraberindeki pek çok eylemciyle birlikte CDU merkezinin dışında toplanan David, "Burada, CDU'nun dışındayım çünkü AfD'ye ne kadar verileceğine karar verecek olanlar onlar olacak. Ben onları sorumlu tutmak için buradayım" dedi. 

CDU lideri ve Almanya'nın muhtemel yeni başbakanı Friedrich Merz, AfD ile olası bir koalisyona kapıyı kapatmış olsa da seçime giden süreçte CDU/CSU'nun göç politikalarının sertleştirilmesini öngören önergesinin AfD'nin de desteğiyle Meclis'ten geçmesi, sonrasında benzer bir yasa tasarısının AfD'nin desteğine rağmen Meclis'ten onay alamamış olmasına karşın ülke çapında büyük eylem ve tepkilere neden olmuştu. 

32 yaşındaki Willi Schultz da gazeteye yaptığı açıklamada, Antonio Gramsci'nin ünlü sözüne atıfla şöyle konuştu: "AfD'nin çağımızın ihtiyacı olan saçma canavar olduğunu söyleyebilirim. Eski dünya ölüyor ve yeni bir dünya doğmak için mücadele veriyor: Şimdi canavarların zamanı." Schultz, AfD'nin aldığı desteği başta ABD olmak üzere dünya çapında sağ popülist parti ve siyasetçilerin yükselişi bağlamında okumak gerektiğine işaret etti. 

AFP: PİSTORİUS DAHA MERKEZİ BİR ROL OYNAYACAK

Fransa'nın Agence France-Presse (AFP) haber ajansı da Almanya'daki seçim sonuçlarına ilişkin haberinde, CDU lideri Merz'in önünde yeni bir koalisyon hükümeti kurma yolunda zorlu bir iş olduğuna dikkat çekti. France 24'ün aktardığına göre, Merz, ABD Başkanı Donald Trump'ın 'baş döndürücü bir değişimin öncülüğünü ettiği, Almanya ekonomisinin resesyonda olduğu ve toplumun kutuplaştırıcı bir seçim kampanyası sürecinin ardından bölünmüş vaziyette olduğu bir dönemde Berlin'in daha fazla felç olmaması' konusunda uyarıda bulundu. Haberde dikkat çekildiği üzere, CDU/CSU'nun bu süreçte koalisyon için ilk olarak SPD'ye gitmesi, SPD'nin başbakan adayını belirlemesinin öncesinde anketlere göre mevcut Başbakan ve SPD'nin başbakan adayı Olaf Scholz'dan daha fazla oy alması beklenen Savunma Bakanı Boris Pistorius'un burada 'daha merkezi bir rol oynaması' bekleniyor.

NYT: NE KADAR İYİ PERFORMANS GÖTERSE DE AfD KOALİSYON DIŞI

ABD'nin The New York Times (NYT) gazetesi, faşist AfD'nin seçimden en güçlü ikinci parti olarak çıkmasına karşın neden yeni hükümette yer almasının düşük bir ihtimal olduğunu mercek altına aldığı haberinde, Almanya'da İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana 'aşırı sağcı' partilerle işbirliği ve koalisyona karşı çekilen 'güvenlik duvarına' (Brandmauer) dikkat çekti. Haberde, "AfD'den toplu olarak uzak durulması, partinin ana akım olma yönündeki hareketini engelleme yolunda uzun süredir devam eden çabanın bir parçası" denildi. NYT, konuya ilişkin olarak, "Almanya'nın yeni hükümeti, Meclis'te çoğunluk sağlamak için neredeyse kesinlikle birden fazla siyasi partiden oluşacak. Ancak bir parti, nihayetinde ne kadar iyi performans göstermiş olursa olsun neredeyse kesinlikle bu koalisyonun dışında bırakılacak: Aşırı sağcı Almanya için Alternatif ya da AfD" ifadelerini kullandı. NYT ayrıca Fransa ile birlikte Almanya'nın şu ana kadar 'aşırı sağcı' partileri iktidardan uzak tutma konusunda en başarılı Avrupa ülkesi olduğunu yazdı.

KURİER: AVRUPA'NIN GÜÇLÜ BİR ALMANYA BAŞBAKANI'NA İHTİYACI VAR

Komşu Avusturya'nın Kurier gazetesi de seçim sonuçlarını "Bunu başarabilecek mi? Dünyanın gözü Friedrich Merz'in üzerinde" başlıklı başyazısı ile ele aldı. Ingrid Steiner-Gashi imzasıyla yayınlanan yazıda, "Avrupa'nın güçlü bir Almanya Başbakanı'na ihtiyacı var: Avrupa'ya iyi gelmeyen dünyadaki değişikliklere yanıt olarak..." denildi. 

Almanya'daki seçmenlerin sadece yüzde 18'inin Almanya'nın doğru yolda olduğuna inandığına dikkat çekilen yazıda, ekonominin de yıllardır durgun olduğuna ve halkın büyük bir kısmının göç politikalarının başarısız olduğuna inandığına işaret edildi. Yazıda, Avrupa Birliği'nde (AB) daha güçlü bir Alman sesi olması dilediğinin de büyük olduğu belirtildi.

NZZ: SONUÇ BİRLİK PARTİLERİ İÇİN ZAFER GİBİ GÖRÜNÜYOR AMA…

Son olarak, bir başka komşu ülke İsviçre’nin Neue Zürcher Zeitung (NZZ) gazetesinde Almanya’daki seçime ilişkin çıkan değerlendirmede, “Almanya’daki Federal Meclis seçimi ilk bakışta Birlik partileri için bir zafer” denildi. Merz’in 2021 yılındaki son seçimin ardından partisinin saygıdeğer bir sonuç almasın sağladığına işaret edilen yazıda, CDU/CSU’nun hedefinin seçimde yüzde 30’dan fazla oy almak olduğu, ancak bunu başaramadıkları hatırlatıldı. NZZ, “Angela Merkel döneminde görülen yüzde 41 gibi bir sonucu bugün sadece rüyalarında görebilirler” değerlendirmesinde bulunduğu yazıda, Friedrich Merz’in seçim kampanyası dönemindeki yaklaşım ve adımlarının ne sağı ne solu mutlu ettiğini belirtti.

(DIŞ HABERLER SERVİSİ)