Almanya'da hükümete ağır eleştiri ve erken seçim çağrısı
Thüringen'de birinci, Saksonya'da ikinci olan AfD'nin lideri Weidel, federal düzeyde erken seçim kararı alınmasını istedi. Siyaset ve ekonomi dünyası gerekli derslerin hemen çıkarılmasını talep etti.
DUVAR - Almanya'da pazar günü Thüringen ve Saksonya eyaletlerinde yapılan seçimlerin ardından muhalefet partilerinden, 28 Eylül 2025'te yapılması planlanan Federal Meclis seçimlerinin erken bir tarihe alınması yönünde çağrılar geliyor.
DW Türkçe'nin haberine göre, Thüringen'de yüzde 32,8 oranında oy alarak birinci, Saksonya'da ise yüzde 30,6 ile ikinci parti olan aşırı sağcı Almanya için Alternatif'in (AfD) Eş Genel Başkanı Alice Weidel, Almanya Başbakanı Olaf Scholz'u istifaya davet ederek "Seçmen federal düzeyde de sandığa gitmek istiyor. Biz kendimizi buna hazırlıyoruz" dedi. Olaf Scholz'un, Thüringen ve Saksonya seçimlerinden çıkan sonucun ardından 'koalisyon ortakları ile birlikte çantasını toplayıp oturduğu koltuktan kalkması gerektiğini' savunan Weidel, seçmenlerin başka bir hükümet tarafından yönetilmek istediğini öne sürdü.
Thüringen ve Saksonya'da sandıktan çıkan sonuçları kimsenin görmezden gelemeyeceğini ifade eden AfD Eş Genel Başkanı, AfD'nin Thüringen'de en güçlü parti olduğunu ve hükümeti kurma görevinin seçmen tarafından kendilerine verildiğini belirtti. Weidel ayrıca, CDU'nun (Hristiyan Demokrat Birlik) kendileri ile koalisyon kurmama kararının 'antidemokratik' bir tavır olduğunu ifade etti.
CSU (Hristiyan Sosyal Birlik) Bavyera Eyalet Parlamentosu Grup Başkanı Klaus Holetschek de Başbakan Olaf Scholz'a erken seçimin yolunu açma çağrısında bulundu. Scholz'un 'geçici hükümet gibi görünen bu trajediyi' bitirmesi gerektiğini savunan Holetschek, AfD'nin elde ettiği sonuçlardan, 'özellikle göç konusundaki politikaları nedeniyle büyük oranda federal hükümetin' sorumlu olduğunu savundu.
HÜKÜMETE KOALİSYON İÇİNDEN ELEŞTİRİ
Federal koalisyon hükümetinin küçük ortağı FDP'nin (Hür Demokrat Parti) Genel Başkan Yardımcısı Wolfgang Kubicki ise pazar akşamı seçim sonuçlarının belli olmasından sonra X hesabı üzerinden yaptığı açıklamada, federal koalisyon hükümetinin meşruiyetini kaybettiğini dile getirdi. Kubicki mesajında, "Seçmenlerin önemli bir bölümü (hükümete) destek vermiyorsa bunun sonuçları olması gerekir. İnsanlar bu koalisyonun ülkeye zarar verdiğini düşünüyor. FDP'ye zarar verdiği ise çok açık" ifadelerini kullandı.
'HÜKÜMET KURMUŞ OLMAK İÇİN HÜKÜMET KURULMAZ'
Diğer yandan Thüringen'de AfD'nin ardından ikinci, Saksonya'da ise birinci olan CDU'da, olası bir koalisyon için kapısını çalmak zorunda kalınmasına kesin gözüyle bakılan Sahra Wagenknecht İttifakı (BSW) konusunda rahatsızlıklar var. Bavyera Eyalet Başbakanı ve CSU Genel Başkanı Markus Söder, kardeş parti CDU'nun, Thüringen ve Saksonya'da BSW ve Sol Parti ile olası bir koalisyonda yer alma ihtimalinden dolayı 'kendini tuhaf hissettiğini' belirtti.
"Sadece bir hükümet kurmuş olmak için hükümet kurulmaz" diyen Söder, 'federal koalisyon hükümeti gibi herhangi bir karar alamayan ve hareketsiz kalan hükümetlerin' nihayetinde aşırıcı partilerin güçlenmesine neden olduğunu dile getirdi. Birinci Dünya Savaşı'nın ardından kurulan Weimar Cumhuriyeti dönemini örnek gösteren Söder, "Aşırıcıların zaman problemi yoktur. Naziler bir gecede iktidara gelmedi" dedi.
Markus Söder, AfD'nin iki eyalette de yüzde 30'dan fazla oy almış olması ile ilgili olarak da "Bu seçim sonucu hepimiz için bir uyanma çağrısı olmalı. Günlük hayatımıza dönemeyiz" ifadelerini kullandı. Söder ayrıca, federal koalisyon hükümetinin yenilmekle kalmadığını, bu hükümetin şu an 'üzerinde dumanlar tüten bir enkaz' olduğunu ve derhal gitmesi gerektiğini dile getirdi.
BDA BAŞKANI DULGER: ÇIKAN SONUÇ ÇOK CİDDİ BİR UYARI
Almanya İşverenler Birliği (BDA) Başkanı Rainer Dulger de Almanya'nın doğusundaki iki eyalette sandıktan çıkan sonuçları, SPD (Sosyal Demokrat Parti), Yeşiller ve FDP'den oluşan federal koalisyon hükümeti için çok ciddi bir uyarı olarak nitelendirdi.
"Özellikle siyasi uçlara yönelim, insanlardaki büyük rahatsızlığı ve ülkemizin doğru yöne doğru geliştiğine dair güvensizliği gösteriyor" diyen Dulger, "Popülizm ve iptidai planlara verilecek yanıt, iş yerlerinin ve orada çalışanların sorunlarına odaklanan pragmatik bir siyaset olmalıdır. Yani federal koalisyon partileri artık çok daha fazla çaba göstermeli" ifadelerini kullandı.
(ALINTI)