Alpargün Apartmanı davası ertelendi
Adana’da 96 kişinin öldüğü Alpargün Apartmanı davası görüldü. Duruşmada yapı eksikliklerini ve müteahhit Hasan Alapargün'ün sorumlulukları dile getirildi. Duruşma 27 Eylül’e ertelendi.
ADANA - Adana’da 96 kişinin yaşamını yitirdiği Alpargün Apartmanı davasının üçüncü duruşması Adana 12’nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmeye başlandı.
Duruşma öncesinde adliye koridorunda yoğun bir kalabalık oluştu. Davada tutuklu yargılanan bina müteahhidi Hasan Alpargün duruşmaya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katılırken, depremzede aileleri ve avukatlar duruşmada hazır bulundu.
Cumhuriyet Savcısının esas hakkında mütalaasında sanık Hasan Alpargün’ün “bilinçli taksirle öldürme” suçundan cezalandırılmasını talep etti. Savcılığın esas hakkındaki mütalaasında Konya Teknik Üniversitesi (KTÜ) tarafından hazırlanan, projedeki eksik hususlar ve belediye yetkililerinin sorumluluğuna dikkat çeken bilirkişi raporuna dikkat çekmemesi depremzede aileler tarafından tepki topladı.
Duruşma katılan vekillerin mütalaaya karşı savunmaları ile devam ediyor. Vekiller, dosyaya son olarak eklenen bilirkişi raporunun dikkate alınması gerektiğini ve dosyanın bu kapsamda değerlendirilmesi gerektiğini dile getirdi.
Duruşmada ilk olarak söz alan Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) üyesi dava avukatlarından Sergen Nisanoğlu, binanın yıkılmasının ve ortaya çıkan ölümlerin tek sorumlusunun sanık Alpargün olmadığına dikkat çekti. Bina projesinde ve uygulamasında her şeyin yönetmeliğe aykırı olduğunu söyleyen Nisanoğlu, söz konusu hususların da mütalaada göz önünde bulundurulması ve dava dosyasında tartışılması gerektiğine dile getirdi.
ALPARGÜN’ÜN OLASI KASTLA CEZALANDIRILMASI TALEP EDİLDİ
Daha sonra söz alan avukat Umay Büyükdağ, Alpargün Apartmanı’nın yıkımında sorumlu olan Alpargün’ün suçunun bilinçli taksirle ele alınamayacağını, sanık Alpargün’ün mütalaada ve dava dosyasında asli kusurlu olarak yargılanması gerektiğini söyledi. KTÜ tarafından hazırlanan bilirkişi raporunun yeni bir delil niteliğinde olduğunu belirten Büyükdağ, söz konusu delilin göz ardı edilmemesi gerektiğini ve tüm sorumluların yargılanmasını talep ettiklerini belirtti.
KAMU DAVASI AÇILMASI TALEBİ
Daha sonra söz alan katılan vekillerin tamamı da sanık Hasan Alpargün’ün eyleminin “bilinçli taksirle” ele alınamayacağını, KTÜ tarafından hazırlanan rapor sonuçlarının Hasan Alpargün’ün dosyada asli kusurlu olarak yargılanmasının önünü açtığını söyledi. Vekiller ayrıca yıkımın ve can kayıplarının tek sorumlusunun Hasan Alpargün olmadığını, Belediye yapı kontrol ve proje biriminin görevini yerine getirmediği, bina yapılırken projeye onay verdiklerini sonrasında denetimi sağlamadıklarını dile getirerek belediye yetkilileri hakkında da kamu davası açılmasını talep etti.
TAHLİYESİNİ TALEP ETTİ
Esas hakkındaki mütalaaya ve avukatların savunmasına karşı söz alan Hasan Alpargün, savunmasına başlar başlamaz ağlaması dikkat çekti. Alpargün, savunmasında bilirkişi raporunda sadece demir değenlerinin dikkate alınması gerektiğini ve dönemin yönetmelik kurallarını uyguladığını söyledi. Enkazda görülen kumun dolgu malzemesi olduğunu söyleyen Alpargün daha sonrasında hastalıklarını dile getirerek 17 aydır tutuklu olduğunu ve tahliyesini talep ettiğini söyledi.
Alpargün’ün hastalıkları nedeniyle tahliyesini talep etmesine karşı söz alan ve depremde yakınlarını kaybeden Selver Küçükcan, “Benim torunum 12 yaşındaydı. Gelinim, oğlum 43 yaşındaydı. Onları kendi ellerimle yıkadım. Onlar senin gibi hasta bile olamadı. Çünkü sen katilsin” dedi.
Mahkeme verdiği ara kararda, Hasan Alpargün’ün mal varlıkları üzerindeki tedbirlerin ve tutukluluk halinin devamına, sanık avukatlarına savunma için ek süre verilmesine, duruşmanın 27 Eylül saat 10.00’a ertelenmesine karar verdi.