Altın madenciliği konferansına tepki: Altın'cı Filo'ya Dur De

Toplumcu Mühendis, Mimar ve Şehir Planlamacıları, İliç faciasının izleri ortada dururken "Sorumlu Altın Madenciliği Konferansı' düzenlenmesine, Altın'cı Filo'ya Dur De bildirisi ile tepki gösterdi.

Fotoğraf: Arşiv
Google Haberlere Abone ol

DUVAR- Altın Madencileri Derneği ve  Dünya Altın Konseyi 16 Mayıs’ta Ankara’da Sorumlu Altın Madenciliği Konferansı adıyla bir etkinlik düzenliyor. Konferansta altın madenciliğinin sorunları, üretim teknikleri ve çevre sorunları gündeme gelecek.

Toplumcu Mühendis, Mimar ve Şehir Planlamacıları, "Altın'cı Filo'ya Dur De!" başlığıyla yaptıkları açıklamada, İliç faciasını hatırlattı, kayıp işçilerin cenazesine ulaşılamamışken ve facianın Mezopotamya havzasına verdiği zarar tümüyle saptanamamışken bu konferansın düzenlenmesini protesto etti, kamuoyunu bu konuda duyarlı olmaya davet etti. 

"Altın'cı Filo'ya Dur De" başlıklı bildiride şu görüşlere yer verildi:

"Bu, günümüzün Altın’cı Filosu, yerli işbirlikçileriyle beraber bir sömürge muamelesi yaptıkları ülkemizde suçlarını aklayacak, İliç felaketindeki sorumluluklarını perdeleyecek bir girişimde bulunmaktadırlar. Başta İliç olmak üzere siyanürlü altın işletmelerinin kapatılması talebinin yükseldiği bugünlerde bu yüzsüzlüğe derhal son verilmelidir.

Dünyada üretilen altın, büyük ölçüde mücevherat, yatırım ve merkez bankalarında stok olarak kullanılmaktadır. Endüstride ve tıpta kullanım oranı çok düşüktür. 2023’te bu oran yüzde 6 olarak gerçekleşmiş ve 297 ton altın teknoloji alanında kullanılmıştır. Dünyada üretilmiş mevcut 218.500 ton altın, bu kullanım ihtiyacını en az 700 yıl karşılayabilir. Kaldı ki yılda 1.200 ton altın geri dönüştürülmektedir. Geri dönüşüm ile endüstriyel altın ihtiyacı neredeyse sonsuza kadar sağlanabilir. İnsan, canlı ve doğa odaklı bir bilim ve mühendislik zaten altın yerine kullanılacak çözümleri bulacaktır ve bulmaktadır. Ayrıca külçe ve granül altın yatakları tüketilmiştir. Topraklara, doğaya, canlılara işkence ederek, yok ederek altın üretmeye, afet üretmeye ihtiyaç yoktur.

Ülkemizde, çoğu siyanürlü yığın liçi yöntemiyle çalışan 19 altın işletmesi mevcuttur. Binlerce hektar arazide milyonlarca ton kayaç öğütülüp siyanürle altın elde edilmeye çalışılmaktadır. Bir ton kayaç siyanürlendiğinde birkaç gram altın elde edilmektedir. Elde edilen altının ekonomik değeri, oluşturulan çevre hasarlarının geri döndürülmesi maliyetini karşılamamaktadır. Siyanürlü altın işletmeciliği madencilik değildir, sanayicilik değildir, ihtiyaçları karşılamak adına üretim değildir. Bir grup, hatta dünya geneline yayılmış tek bir şirketin doymak bilmeyen iştahının adıdır.

Buradan TBMM Erzincan İliç Maden Kazasını Araştırma Komisyonu üyelerine sesleniyoruz. Sömürgecilerin ülkemizdeki lobi faaliyetlerine değil, bilime, tekniğe ve halkın, ülkenin çıkarlarından yana olan uzmanlara, Türk Mühendis Mimar Odaları Birliği’ne, Türk Tabipler Birliği’ne kulak vererek değerlendirmenizi yapınız. 

 TMMOB, TTB başta olmak üzere meslek örgütlerimize, sendikalarımıza ülkenin emekten, insan yaşamından yana doğamızı korumak isteyen tüm güçlere çağrımızdır; gelin Uğur’un, Adnan’ın, Ramazan’ın, Kenan’ın, Fahrettin’in, Mehmet’in, Şaban’ın, Abdurrahman’ın canı, Fırat’ın suyu, Anadolu’nun toprağı, dünyamızın havası için sömürgecilerin 16 Mayıs’ta yapmak istedikleri bu yüzsüzlüğüne dur diyelim, Altın’cı Filo’ya geçit vermeyelim."

(HABER MERKEZİ)