Altın rekorlara doymadı: Yeni zirve garanti!
Rekor üzerine rekor kıran altın bu hafta da hareketliydi. Dünyada böylesi gelişmeler yaşanmaya devam etmesi durumunda, altının yeni rekor seviyelerini test etmesi garanti.
FED’İN JUMBO FAİZ İNDİRİMİ BİLE BIST 100’UN 10,000 PUAN DİRENCİNİ KIRMASINA YETMEDİ
Fed’in 50 baz puanlık politika faizi indirimin ardından, küresel borsalarda yaşanan hareketlilik bir ölçüde Borsa İstanbul’u da olumlu yönde etkilemesine karşın, BIST 100 endeksi geçen haftayı da 10,000 puanın biraz altında tamamladı. Spot altın ise hafta boyunca yeri rekorlar kırmayı sürdürdü. Gerek ABD Doları gerekse Euro, yatırımcısını sevindirdi. BIST 100 endeksi, en düşük 9,567.10 ve en yüksek 10,008.72 puanı gördükten sonra geçen haftayı, bir önceki hafta kapanışına göre yüzde 2.22 değer kazanarak 9,900.25 puandan tamamladı. 24 ayar külçe altının gram satış fiyatı geçen hafta yüzde 1.92 artışla 2,866 TL'yi buldu. Hafta sonu bu rakam 2,875 TL düzeyindeydi. Cumhuriyet altınının satış fiyatı yüzde 3.33 yükselişle 19,124 TL'ye çıktı. Bir önceki hafta sonu 4,650 TL olan çeyrek altının satış fiyatı yüzde 3.23 artarak 4,800 TL'ye yükseldi. ABD Doları yüzde 0.56 değer kazanarak 34.1150 TL'ye, Euro da yüzde 1.17 artışla 38.0680 TL'ye çıktı. Yatırım fonları geçen hafta yüzde 1.89, emeklilik fonları ise yüzde 2.36 değer kazandı. Yatırım fonları içinde en çok kazandıran yüzde 4.40 ile 'hisse senedi' fonları oldu. TCMB’nin politika faizini yüzde 50 seviyesinde sabit bırakacağına zaten kesin gözüyle bakıldığından ötürü, herkesin gözü Para Politikası Kurulunun (PPK) karar metnindeydi. Piyasalar, karar metninde gevşemeye yönelik sinyaller aldı ya da öyle yorumlamayı tercih etti. TCMB'nin kararının yatırım araçlarına etkisinin, Fed’in jumbo faiz artırımı kadar etkili olduğunu söylemek pek mümkün değil. Bunun temel sebebi, Borsa İstanbul'un yatırımcıları çekecek herhangi bir hikâyesinin olmaması...
PİYASALAR PPK KARAR METNİNİ, YIL İÇİNDE FAİZ İNDİRİMİ İŞARETİ OLARAK YORUMLUYOR
TCMB şaşırtmayarak politika faizinde yine hamle yapmadı. Banka politika faizini yüzde 50 seviyesinde sabit tuttu. Böylelikle, TCMB birbirini izleyen altıncı toplantıda da politika faizi sabit tutmuş oldu. Anketlere katılan kurumların beklentisi de faizin sabit tutulacağı yönündeydi. Ancak, PPK karar metninde, söyleme ilişkin bazı değişiklikler dikkat çekti. Ağustos ayındaki karar metninde yer alan 'Enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda ise para politikası duruşu sıkılaştırılacaktır' yorumunun, son metinde 'Enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda ise para politikası araçları etkili şekilde kullanılacaktır" şeklinde değiştiği görüldü. Karar metninde, ağustos ayında aylık enflasyona dair göstergelerin bir bütün olarak incelendiğinde, ana eğilimin belirgin bir değişim sergilemediği belirtildi. 2023 Haziran ayında yapılan cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlerinin ardından ekonomi yönetiminin uyguladığı sıkılaştırmanın sonucu olarak TCMB, politika faizini sonuncusu mart ayında olmak üzere 4,150 baz puan yükseltmişti. Enflasyon mayısta yıllık yüzde 75.45'te zirve yaptıktan sonra, politika değişimi ve baz etkisinin de katkısıyla düşüşe geçerek ağustos ayında yüzde 51.97 olarak gerçekleşti. TCMB bu düşüşün yıl sonunda yüzde 38'e ulaşacağını öngörürken, piyasa katılımcıları anketine göre bu beklenti yüzde 43 civarında kalacağı yönünde. Kısa süre önce güncellenen OVP'deki yıl sonu tahmini ise yüzde 41.5 seviyesinde. Ancak, ekonomi yönetiminin enflasyona ilişkin tüm verilerde TÜİK’in rakamlarını dikkate aldığını ve bu rakamların olağanüstü makyajlı olduğunu hatırlatmakta fayda var. Hanehalklarının yıllık enflasyon beklentisi hâlâ yüzde 70’lerin üzerinde, reel sektörünkü de yüzdü 50-60 aralığında!
YABANCI BANKALAR TCMB’DEN 'HAFİF BİR GEVŞEME' SİNYALİ ALDI
TCMB’nin karar metninde 'para politikasının sıkılaştırılacağı' ifadesi yerine 'para politikası araçlarının etkili şekilde kullanılacağı'nın vurgulanması, TCMB’nin, piyasayı veri akışına bağlı potansiyel gevşeme adımlarına hazırlamak için ilk sinyali vermek istediği şeklinde yorumlandı. Gerçi piyasalar her zaman bu tip metinleri kendi talepleri doğrultusunda yorumlamayı tercih eder! TCMB’nin karar metnindeki bu değişikliğin ardından, yabancı yatırım bankaları da faiz indirimlerinin ne zaman başlayabileceğine yönelik tahminlerinde revizyona gitti. Goldman Sachs ekonomistleri, karar sonrası faiz indirimlerinin kasım ayında başlayabileceği öngörüsünde bulundu. Uzmanlara göre, eylül ve ekim aylarında enflasyon ivmesi düşecek, kasım ayında ise TCMB 100 baz puanlık ilk faiz indirimini yapacak. Citigroup’a göre ise TCMB'nin karar metninde işaret ettiği üzere daha az kısıtlayıcı bir duruşa yöneldi. Citi ekonomistleri, TCMB'nin kasım ayına kadar beklemede kalmasının muhtemel olduğu ve politika faizinin yıl sonuna kadar yüzde 50'den yüzde 45'e düşürüleceği görüşünde. TCMB'nin bir gevşeme döngüsünün başlatılmasına yönelik güçlü sinyaller vermekten kaçındığı konusunda ise hemfikirler. “Bununla birlikte, 'politika duruşu sıkılaştırılacaktır' ifadesinin 'politika araçları etkin bir şekilde kullanılacaktır' ifadesiyle değiştirilmesinin ve dezenflasyon sürecinde beklentilerin önemine ilişkin daha yumuşak bir dil kullanılmasının, TCMB'nin eğiliminde daha az kısıtlayıcı bir duruşa doğru bir kaymayı temsil ettiğine inanıyoruz” yorumunu yapıyorlar. Oysaki, gerçek rakamlar enflasyonda ne kalıcı bir düşüşü garanti eder nitelikte ne de hanehalkları ve reel sektörün yıllık enflasyon beklentileri ne TCMB’nin, ne OVP’nin ne de piyasa aktörlerinin beklentileriyle uyuşuyor. Bu açıdan bakıldığında, TCMB’nin 2024 yılı içinde bir politika faizi indirimi kararı alması bugüne kadar içtiğimiz acı ilaçların boşa gitmesini getirebilir. Bırakın bu yılı, gelecek yılın ilk çeyreğinde bile olası bir faiz indirimi dezenflasyonist sürecin bozulmasını tetikleyebilir.
TL MEVDUAT FAİZLERİ YETERİNCE CAZİP Mİ?
TCMB eylül ayı faiz kararını açıkladı. PPK beklentiler doğrultusunda eylülde de faizi pas geçerek yüzde 50’de sabit tuttu. PPK metninde, "Aylık enflasyonun ana eğiliminde belirgin ve kalıcı bir düşüş sağlanana ve enflasyon beklentileri öngörülen tahmin aralığına yakınsayana kadar sıkı para politikası duruşu sürdürülecektir" ifadesi yer aldı. Ağustos PPK toplantısından sonra yayınlanan metinde ise “Para politikası duruşu sıkılaştırılacak" vurgusu vardı. Uzmanlar, iki metin arasındaki farkı 'ekimde faiz indirimi olmayacağı' ve 'TCMB’nin bir ton yumuşaması' olarak değerlendirmişti. Politika faizine yönelik beklentilerde yaşanan değişim, mevduat faizlerine nasıl yansıyacak peki? TCMB’nin politika faizi kararı bankaların mevduata verdiği faiz üzerinde de etkileyici bir role sahip. TCMB, bankalarca açılan mevduatlara uygulanan ağırlıklı ortalama faiz oranlarını açıkladı. Bir aya kadar vadede faiz yüzde 54.01, üç aya kadar vadede yüzde 60.16, altı aya kadar vadede yüzde 52.10, bir yıla kadar vadede yüzde 50.96, bir yıl ve daha uzun vadede faiz oranı yüzde 36.37 oldu. 32 gün vadede 500,000 TL’nin net faiz getirisi, stopaj düşüldükten sonra, 22,504 TL’ye denk geliyor. Aynı vadede 1 milyon TL'nin yine stopaj düşüldükten sonra, net faiz getirisi 45,008 TL oluyor. 1 milyon TL'nin bir yıl faizde tutulduğu varsayıldığında, bir yılın sonunda yüzde 69.90 faiz getirisi sağlanıyor. Buna göre, 1 milyon TL'sini bir yıl vadeyle bankaya yatıran bir kişinin net faiz kazancı ise 643,849 TL oluyor. Tabii TÜİK’in enflasyon rakamlarını dikkate alırsanız fena bir getiri sayılmaz! Eğer ki Enflasyon Araştırma Grubunun (ENAG) enflasyon verileri gerçekliğe çok daha yakınsa, ki hanehalklarının beklentisi bu yönde, hâlâ bu TL mevduat faizi oranları negatif reel getiriye işaret ediyor!