Altın zirve üzerine zirve deniyor, borsa için umut yılın ikinci yarısında
Borsa İstanbul’da kısa vadede yukarı yönlü hareket bekleyen yok gibi. En iyimserler yılın ikinci yarısını işaret ediyor. Altında beklenti düzeltmeler yaparak yukarı yönlü hareketi devam ettirmesi.
ALTIN ZİRVE ÜZERİNE ZİRVE DENİYOR, BORSA İÇİN UMUT YILIN İKİNCİ YARISINDA
Borsa İstanbul’da kısa vadede yukarı yönlü bir hareket bekleyen yok gibi... En iyimser olanlar bile yılın ikinci yarısını işaret ediyor. O da sadece bazı sektörler ve şirketler için! TCMB’nin politika faizi indirimlerinin de pek bir desteği olmuyor endekse... Tahvil, altın ve kripto varlıklar, hisse senetlerine tercih ediliyor. Bu sebeplerle, geçen hafta da BIST 100, psikolojik eşik olan 10,000 puanın altında seyretti. Endeks, en düşük 9,756.73 puanı ve en yüksek 9,983.21 puanı gördükten sonra haftayı, bir önceki hafta kapanışının yüzde 0.74 altında 9,877.59 puandan tamamladı. Ons altında yükseliş sürüyor. 2,885 dolar seviyesinde işlem gören ons altının yıl sonuna gelmeden 3,000 dolara ulaşması bekleniyor. Gram altın ise 3,400 TL sınırını geçti geçen hafta. 24 ayar külçe altının gram satış fiyatı geçen hafta yüzde 2.59 artışla 3,423 TL'ye kadar yükseldi, cumhuriyet altınının satış fiyatı da yüzde 2.57 yükselişle 23,078 TL'ye çıktı. Bir önceki hafta sonu 5,563 TL olan çeyrek altının satış fiyatı yüzde 2.64 artarak 5,710 TL'ye ulaştı. Hafta sonu tarihi zirvesinden düşüşe geçen altının gramı 3,360 TL’ye geriledi. Ancak, altının ara sıra düzeltmeler yaparak yukarı yönlü hareketini devam ettirmesi genel beklenti... Gümüş fiyatları, haftalık bazda yüzde 1.04 oranında artış gösterdi. Geçen haftaya 31.81 dolar seviyesinden başlayan gümüş, haftayı 32.14 dolar seviyesinde tamamladı. ABD Doları yüzde 0.66 değer kazanarak 36.2170 TL ile haftayı kapattı. Euro ise geçen hafta yüzde 1.86 artışla 38.0150 TL’ye çıktı. Dövizde yukarı yönlü hareketin devam etmesini beklemek gerek. Piyasanın yıl sonu dolar beklentisi 42.89 TL... Yatırım fonları arasında en çok kazandıran ise yüzde 3.32 ile 'kıymetli maden' fonları oldu. Kripto varlıklar bir önceki hafta yaşanan düşüşleri bir oranda telafi etmiş gibi... Bitcoin 97,089 dolar, Ethereum 2,696 dolar seviyelerinde...
TÜSİAD’DAN ÖNEMLİ UYARILAR GELDİ TEPKİLER İSE HER ZAMANKİ GİBİ!..
“Bakan Mehmet Şimşek’in ekonomi programına destek veriyorsak da, ekonomide her şeyin yolunda olduğunu söyleyemeyiz. Enflasyonla mücadelenin hızlanması gerekiyor. Artık daha hızlı netice almalıyız. Yoksa stres birikiyor. Enflasyonla mücadelenin maliyetine katlanmak zorlaşıyor. Hem girişimciler için hem çalışanlar için... Sanayici çok zorlanıyor. İhracatçı kan ağlıyor. İthalatın cazibesi artıyor”. TÜSİAD Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Ömer Aras’ın ekonomiye yönelik açıklamalarının altı çizilecek noktaları işte bunlar. Buna bir de, “Bir an önce enflasyonla mücadelede kalıcı başarıyı sağlayalım. Para politikasını maliye politikasıyla ve yapısal reformlarla destekleyelim. Sanayiye mutlaka nefes aldırılması lazım. Yatırım, üretim ve ihracat desteklenmeli” sözlerini ekleyelim. Tabii bu pek de beklenmedik çıkışta Devlet Denetleme Kurulu (DDK) ve Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’na (TMSF) verilen olağanüstü yetkilerden dolayı iş dünyasında oluşan rahatsızlık temel etmen. Ancak, neredeyse bunlardan hiç söz edilmedi de, Aras'ın hukuksuzluk ve anti-demokratik uygulamalara yönelik eleştirileri ön plana çıktı. Aras, kayyım uygulamalarından hemen her eleştiriye yönelik açılan davalara değindi ve bu gelişmelerden TÜSİAD’ın duyduğu rahatsızlığı dile getirdi. Ve ona da bir soruşturma açılmış oldu böylelikle!.. Bakanların ve yandaş medyanın suçlamalarına gelince, tümüyle çarpıtma ve demagoji deyip geçelim. Aslında Aras, tüm sanayicilerin sıkıntılarını dile getiren bir konuşma yaptı ve enflasyonla mücadelenin istenilen seviyede ve hızda yürümediğini söylerken, özellikle maliye politikalarına yönelik eleştirilerde bulundu. Ardından Türkiye’nin geleceği açısından büyük öneme sahip yapısal reformların yapılması gerekliliğini hatırlattı. Eğitime ve liyakata yaptığı vurgunun ayrıca önemli olduğunu belirtmekte fayda var. TÜSİAD bundan önce de benzer uyarılar yapmış ve genelde bu uyarıları yine benzer tepkilerle karşılaşmıştı. TÜSİAD’ın ve Ömer Aras’ın tek bir hatası var aslına bakarsanız; bu rejime ve ekonomi yönetimine yönelik uyarılarının, iktidar nezdinde hiçbir kıymeti harbiyesi yok. Ne enflasyonla mücadele rayına oturabilmiş halde, ne maliye politikaları para politikalarına uyumlu... Bunlar olmadan zaten yapısal reformların hayata geçirilmesi mümkün değil. Bilimsel ve üretime yönelik eğitim ve liyakat vurguları çok iyi niyetli, ama yine bu rejimde böyle bir talebin hayata geçmesi imkânsız. TÜSİAD yönetimi, Aras’a açılan soruşturma sebebiyle bir araya gelecek, umarım ki yaptıkları eleştirilerden geri adım atmazlar!
MÜSİAD 'GÖREVİNİ' YAPTI!
Türkiye’de iktidar eliyle yaratılan kutuplaşma, artık akıldışı boyutlara gelmiş bulunuyor. Bu ortamda ekonomi üzerine akılcı ve yapıcı bir tartışma yürütmek mümkün değil. Bunun en bariz örneklerinden biri de Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği'nin (MÜSİAD), TÜSİAD’ın eleştirilerine yönelik kullandığı argümanlar... MÜSİAD, şube genel kurullarının ardından yurtiçindeki şube başkanlarıyla İstanbul’daki genel merkezde geniş katılımlı bir istişare toplantısı düzenledi. Toplantıda yeni döneme ilişkin stratejiler ve ekonomik gündem değerlendirildi. MÜSİAD Genel Başkanı Mahmut Asmalı’nın başkanlık ettiği toplantıda, Türkiye’nin küresel rekabet gücünü artırmaya odaklanması gerektiği vurgulandı. Yani genelgeçer temenniler diyelim! Toplantı sonrası yayımlanan açıklamada, son dönemde iş dünyasını temsilen yapılan bazı açıklamaların ekonomik kalkınma perspektifinden uzak olduğu belirtilerek, “Toplumsal huzuru zedeleyici söylemler yerine, yapıcı eleştiriler ve somut çözüm önerileri geliştirmek gerekiyor” denildi. Doğrudan TÜSİAD’ı hedef alan bu açıklamada, Türkiye ekonomisinin pandemi, küresel krizler, savaşlar ve doğal afetler gibi zorlu süreçlerden geçtiği, ancak buna rağmen üretim, ihracat ve yatırımda istikrarlı bir çaba gösterdiği ileri sürüldü. İş dünyasının meselelerinjn sadece mevcut sıkıntılar üzerinden karamsar bir bakış açısıyla değil, uzun vadeli stratejiler oluşturarak değerlendirmesi gerektiği vurgulandı. MÜSİAD, ekonomi yönetiminin iş dünyasıyla yoğun istişare içinde olduğunu belirterek, sıkı para politikasının enflasyonla mücadelede önemli bir araç olduğunu, ancak yapısal reformların da kritik bir rol oynadığını iddia etti. İyi güzel de zaten TÜSİAD’ın da vurgu yaptığı en önemli meselelerden biri bu yapısal reformlar... Bunun içinde eğitim de var, yargı da var, vergi sistemi de var. MÜSİAD'ın eleştirilerinin siyasi olduğu buradan bile anlaşılıyor. Resmi verilerin çarpıtıldığı, hedeflerde revizyon üstüne revizyon yapıldığı, ekonomi yönetiminin siyasi vesayet altında olduğu bir ülkede, tabii ki adı ‘müstakil’ yani ‘bağımsız’ olan bir iş dünyası kuruluşu, işte ancak bu kadar bağımsız olabiliyor.
BOY BOY HÜKÛMETE DESTEK İLANI VERENLER SANKİ ONLAR DEĞİLMİŞ GİBİ
Şimdi daha da enteresan bir örneğe gelelim... Anadolu Arslanları İşadamları Derneği'nin (ASKON) açıklamasına... Belki hatırlarsınız, cumhurbaşkanlığı referandumu ve sonrasındaki seçimlerde gazetelere boy boy ilan vererek Recep Tayyip Erdoğan’ı desteklemişlerdi. Hemen her açıklamalarından böyle bir siyasi tavır içinde olmayı ihmal etmeyen bu iş dünyası örgütünden garip bir açıklama gelmekte gecikmedi! Genel Başkanı Orhan Aydın, ASKON 13. Dönem Yönetim Kurulu Çalıştayı programı soru-cevap kısmında bazı soruları yanıtlarken, "TÜSİAD Genel Kurulu’nda yapılan açıklamaları iş dünyası olarak nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna, “Eski Türkiye dediğimiz ötekileştirmelerin yaşandığı, belirli bir zihniyetin belirli bir grubu ötekileştirdiği günlerde darbecilerle yol yürünmüş, hükümetler yıkılıp, hükümetler kurulmuş, itibar suikastlarıyla sermayeye renk biçilmiş, yeşil sermaye tanımları yapılmış, vatandaşlar 'kamusal alan' dayatmalarıyla belirli bir zihne ve şekle sokulmaya çalışılmıştır. Bu süreçlerde dün yanlış yerde duranlar yüzünden; ülkemiz travmalar yaşamış, ekonomide sebep olduğu maliyet milyar dolarları aştıkça aşmış, ülke algısı ve demokrasi üzerinde derin yaralar bırakarak Türkiye her defasında en az 10 yıl geriye götürülmüştür” diye yanıt vermiş. Aydın, TÜSİAD Genel Kurulu'nda yapılan konuşmaları eleştirip, bunun siyasilerden rol çalmak olduğunu da sözlerine eklemiş. Devamında da benzer bir üslupla birkaç bakanın tepkisine benzer cümleleri sıralıyor ASKON Başkanı... Şaka gibi, bu kadar net siyasi tavır sergileyen bir derneğin başkanı tarafından topa tutuluyor TÜSİAD, hem de siyasilerden rol çalma suçlamasıyla! Dolaylı olarak TÜSİAD’ı darbecilikle suçlamaktan da geri kalmıyor Aydın... Niyet okumadan da açıklamalarını bitirmemiş: “Bu nedenle iş dünyasının bir temsilcisi olarak bu açıklamaları kamuoyu nezdine bir çuvala koyarak seslendirmenin iyi niyet taşımadığı kanaati içerisindeyiz". Ancak, TÜSİAD’ın ekonomiye yönelik eleştirilerine ilişkin neredeyse tek bir laf yok bu açıklamalarda!