Altında sert yükselişler kapıda: Gümüşe dikkat
İsrail-Filistin savaşının Lübnan’a sıçraması, ‘güvenli liman’ olan altına yönelişi hızlandıracak. İsrail, Litani Nehrine kadar olan bölgeyi işgal ederse altında daha sert yükselişler çok muhtemel.
BORSA İSTANBUL YERİNDE SAYIYOR, ALTIN YENİ REKORLARA KOŞUYOR
Borsa İstanbul bir haftayı daha 10,000 puanın altında tamamladı. Altın ise rekorlarla yoluna devam ediyor. Borsa İstanbul'da yatırımcıyı motive edecek herhangi bir gelişme yok ve kısa vadede de olması beklenmiyor. Ekonomide durgunluğun yansımalarının artarak devam ediyor olması bunun temel sebebi. BIST 100 endeksi, en düşük 9,696.01 ve en yüksek 10,108.15 puanı gördükten sonra geçen haftayı, bir önceki hafta kapanışına göre yüzde 1.24 değer kaybederek 9,777.46 puandan tamamladı. 24 ayar külçe altının gram satış fiyatı geçen hafta yüzde 1.99 artışla 2,923 TL'ye, cumhuriyet altınının satış fiyatı da yüzde 4.85 yükselişle 20,052 TL'ye çıktı. Bir önceki hafta sonu 4,800 TL olan çeyrek altının satış fiyatı yüzde 4.77 artarak 5,029 TL'ye yükseldi. Artık ons altında 3,000 dolar seviyesi abartılı bir beklenti olarak yorumlanmıyor. Doğal olarak gram altında da yeni rekorlar beklenmeli... Hele ki, Ortadoğu’da İsrail-Filistin savaşının Lübnan’a sıçraması, ‘güvenli liman’ olan altına yönelişi hızlandıracak. Hizbullah lideri Hasan Nasrallah’ın öldürülmesinin ardından, altında yeni bir yukarıya doğru hareket beklenebilir. Eğer ki İsrail Lübnan'a kara harekâtı başlatır ve Litani Nehrine kadar olan bölgeyi işgal ederse altında daha sert yükselişler olması çok muhtemel. Geçen hafta ABD Doları yüzde 0.12 değer kazanarak 34.1570 TL'ye, Euro da yüzde 0.40 artışla 38.2210 TL'ye çıktı. Doların ve Euro'nun kısa vadede sert yükseleceğine yönelik yorumları dikkate almamakta fayda var. Yatırım fonları geçen hafta yüzde 0.24 ve emeklilik fonları yüzde 0.33 değer kazandı. Yatırım fonları içinde en çok kazandıran yüzde 3.72 ile 'kıymetli maden' fonları oldu.
HER KESİMİN ENFLASYON BEKLENTİSİ KENDİNE!..
Ekonomi yönetiminin sıkılaştırma politikaları farklı kesimlerde farklı beklentileri beraberinde getiriyor. Şu bir gerçek ki, hanehalklarının on iki aylık enflasyon beklentisi bu seviyelerde giderse, enflasyona karşı mücadelede hedeflere ulaşmak o kadar kolay olmayacak. Ve şu ana kadar hanehalklarının beklentisi yüzde 70’in üzerinde... Hafif bir iyileşme var, ancak TCMB beklentisiyle arasındaki makas hâlâ çok açık!
Hanehalkı ve piyasa katılımcıları arasındaki enflasyon beklentileri farkı eylülde de devam ederken, enflasyon beklentilerinde tüm gruplarda gerileme izlendi. TCMB sektörel enflasyon beklentileri verilerine göre, eylül ayında oniki ay sonrası yıllık enflasyon beklentileri, piyasa katılımcıları için 1.2 puan azalarak yüzde 27.5 seviyesine, reel sektör için 2.7 puan azalarak yüzde 51.1 seviyesine, hanehalkları için 1.5 puan azalarak yüzde 71.6 seviyesine geriledi. Gelecek oniki aylık dönemde enflasyonun düşeceğini bekleyen hanehalkı oranı bir önceki aya göre 0.6 puan azalarak yüzde 29 seviyesine geldi. Sadece hanehalklarının beklentisi değil, reel sektörün beklentisiyle TCMB piyasa katılımcılarının beklentisi arasındaki fark da oldukça açık. Yani hem tüketiciler hem de üreticiler enflasyonda ciddi bir düşüş beklemiyor. Hal böyleyken, ekonomi yönetiminin tüketici fiyatları endeksinin 2025 yılında yüzde 20’lere ineceğini iddia ediyor olması, pek de inandırıcı bulunmuyor. Zira ne vatandaş ne de sanayici TÜİK verilerinin gerçekleri yansıtmadığı konusunda hemfikir. Çarşı ve marketlerdeki fiyat etiketleri de bunu doğrular nitelikte! Ayrıca, hizmet enflasyonundaki katılık sürüyor, temel mal fiyatlarındaki enflasyonla arasındaki makas da oldukça açık. Yani TCMB gerçekliğin çok, ama çok ötesinde iyimser!
EKONOMİ YÖNETİMİ AMERİKALI YATIRIMCILARA İKİ SUNUM YAPTI
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu toplantılarına katılmak amacıyla New York’a giden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ekonomi yönetimiyle birlikte, uluslararası yatırımcılarla bir araya geldi. Türk-Amerikan İş Konseyi her yıl olduğu gibi ekonomi yönetimi ve yatırımcıları buluşturan iki toplantı düzenledi. Toplantılardan ilki Citi Group, ikincisi ise Goldman Sachs genel merkezlerindeydi. Toplantılarda ekonomi yönetiminin temsilcileri, programa duyulan kuşkuları azaltmaya yönelik konuşmalar yaptı. Geçen yılki toplantılarda, yatırımcılar programın sürüp sürmeyeceğine ya da ekonomi yönetiminin görevde kalıp kalmayacağına dönük çok fazla soru dile getirmişti. Bu yılki toplantıda böyle bir soru gelmedi. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek geçen yıla göre sağlanan iyileşmelerin etkisiyle taahhütlerini çok daha net dile getirdi. Şimşek’in gelecek seneye ilişkin bir tablo göstererek beş önemli kriterden oluşan beklenti listesi aktardı ve “Seneye geldiğimizde yüzde 20’nin altında bir enflasyon, yüzde 2’nin altında bir cari açık, yüzde 3’ün altında bir bütçe açığı göreceksiniz” dedi. Geçen yıl düzenlenen toplantılarda daha makro konulara ilişkin sorular gelmişti, bu kez daha derinlemesine sorular geldiği belirtiliyor. Citi Group’taki toplantıda uzun vadeli tahvil yatırımcılarının enflasyon konusundaki beklentiler üzerine sorular sorduğu, bu alanda yatırımcıların uzun vadeli kağıtlara dönük pozisyonlanmayı düşüş netleştikçe artırabileceklerine dair görüş belirttikleri öğrenildi. Toplantılarda TCMB Başkanı Fatih Karahan da sunum yaptı. Karahan'ın, yatırımcılardan gelen sorulara verdiği yanıtlarda Orta Vadeli Program (OVP) ve atılan adımların sonuçlarına dair yorumlarda bulunduğu belirtildi. Karahan, daha önceki yatırımcı zirveleri TCMB'nin sessiz dönemine denk geldiği için toplantıya katılmış, ancak konuşma gerçekleştirememişti.