Altında yeni rekor geliyor: Trump açıkladı, piyasa hareketlendi
Donald Trump'ın Fed'den faiz oranlarını düşürmesini isteyeceği yönündeki sözlerinin, doları zayıflatması ons altına yaradı. Ons altın 2,777 dolarla tüm zamanların en yüksek seviyesine yaklaştı.
ONS ALTIN 2,786 DOLAR SEVİYESİNİ TEST EDEBİLİR
Borsa İstanbul'da işlem gören hisse senetleri haftalık bazda ortalama yüzde 1.27, altının gram fiyatı yüzde 2.87, Euro/TL yüzde 2.36, dolar/TL yüzde 0.33 artış kaydetti. BIST 100 endeksi, en düşük 9,923.63 puanı ve en yüksek 10,151.55 puanı gördükten sonra geçen haftayı, bir önceki hafta kapanışının yüzde 1.27 üstünde 10,104.85 puandan tamamladı. Sonunda zor da olsa endeks 10,000 puanlık psikolojik sınırı geçebildi. ABD Başkanı Donald Trump'ın Fed'den faiz oranlarını düşürmesini isteyeceği yönündeki sözlerinin, ABD dolarını zayıflatması ons altına yaradı. Ons altın 2,777 dolarla tüm zamanların en yüksek seviyesine yaklaştı. Ons altın Ekim 2024’te 2,790 dolarla rekor kırmıştı. Altının onsu son bir haftada yüzde 2.9 ve yılbaşından bu yana yaklaşık yüzde 6 yükseldi. Ons altındaki yukarı yönlü hareket içeride gram altını da yeni bir rekora taşıdı. 24 ayar külçe altının gram satış fiyatı geçen hafta yüzde 2.87 artışla 3,186 TL’ye, cumhuriyet altınının satış fiyatı da yüzde 2.84 yükselişle 21,596 TL’ye çıktı. Bir önceki hafta sonu 5,187 TL olan çeyrek altının satış fiyatı yüzde 2.89 artarak 5,337 TL’ye yükseldi. Bu hafta da altında yukarı yönlü seyrin devam edeceğini söylemek mümkün. Ons altın 2,798 dolar seviyesini test edebilir. Döviz cephesine gelince... ABD Doları yüzde 0.33 değer kazanarak 35.6890 TL’ye, Euro yüzde 2.36 artışla 36.4110 TL’ye çıktı. Yatırım fonları geçen hafta yüzde 1.78, emeklilik fonları yüzde 1.83 değer kazandı. Kategorilerine göre bakıldığında, yatırım fonları arasında en çok kazandıranlar yüzde 2.22 ile ‘hisse senedi’ fonları oldu. Kripto paralarda sert iniş ve çıkışlı, genelde yukarı yönlü hareketler devam ediyor. Geçen hafta yüzde 2.89 değer kazanan Bitcoin 101,800 dolar civarında, Ethereum ise yüzde 1.95 artışla 3,216 dolar seviyesinde...
POLİTİKA FAİZİNİ İNDİRMEK İÇİN UYGUN GEREKÇELER ÜRETİLİR!
TCMB piyasaların beklentileri doğrultusunda, politika faizini 250 baz puan düşürerek yüzde 45'e indirdi. Banka, geçtiğimiz ay politika faizini 250 baz puan indirerek 22 ay sonra ilk gevşeme sürecini başlatmıştı. TCMB peş peşe 250 baz puanlık indirimle, iki ayda faizde toplam 500 baz puan indirime gitmiş oldu. Karar metnine şöyle bir göz atalım: "Aralık ayında enflasyonun ana eğilimi gerilerken, öncü veriler ocak ayında öngörülerle uyumlu bir artışa işaret etmektedir. Bu gelişmede, zamana bağlı fiyat belirleme ve geçmiş enflasyona endeksleme eğilimi yüksek hizmet kalemleri öne çıkmaktadır. Temel mal enflasyonu ise görece düşük seyretmektedir. Son çeyreğe ilişkin göstergeler yurtiçi talebin enflasyondaki düşüşü destekleyici seviyelerde bulunduğunu göstermektedir. Enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışları iyileşme eğilimi sergilemekle birlikte, dezenflasyon süreci açısından risk unsuru olmaya devam etmektedir”. Buraya kadar TÜİK’in verileri referans alınarak pembe bir tablo çiziliyor ve o pembe tabloda bile bu ay enflasyonun artacağı belirtilmek zorunda kalınıyor. Fiyatlama davranışlarındaki iyileşme eğiliminin oranı ise belirtilmeden geçiliyor. Söz gelimi, bu faiz indirimine gerekçe olacak hangi eğilimden söz ediliyor? Keşke açık açık, “Enflasyonla mücadeleye siyasi bir kararla ara verdik, artık derdimiz büyümeyi desteklemek ve işsizliğin artmasını önlemek” deseler! Tabii artık ezberlediğimiz bir cümleyi eklemeden edememişler: “Enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda para politikası araçları etkili şekilde kullanılacaktır”. Ve bir cümle daha alıntılayayım: “Kurul, kararlarını öngörülebilir, veri odaklı ve şeffaf bir çerçevede alacaktır". TÜİK rakamları gibi mi mesela?.. Yoksa OVP hedefleri gibi mi?.. Ya da hiçbir zaman tutmayacağı belli olan TCMB beklentileri gibi mi?.. Ocakta TÜİK rakamlarıyla bile yükselen bir aylık enflasyonla yüzleşeceğiz. Şubatta da bu eğilimin sürmesi beklenmeli. Tarafsız hesaplama yapmaya çalışanların ocak ayı enflasyon beklentisi, en iyimseri dikkate alınırsa yüzde 4’ün üzerinde... Siz TÜİK yerine, ENAG’i izlemeye devam edin ki, doğru kararlar alabilesiniz.
HANGİ ENFLASYONA UYGUN FAİZ İNDİRİMİ?..
Politika faizi indirimlerinin devam edeceğini, piyasanın yıl sonu politika faizi oranı beklentisinin de yüzde 30 olduğunu belirtelim önce... Sonra politika faizinin orta vadeli serencamına bir göz atalım. Türkiye, Mayıs 2023’te gerçekleştirilen cumhurbaşkanlığı ve milletvekili genel seçimlerinin ardından, ekonomiyi bu hale getiren ve hiçbir bilimsel dayanağı olmayan ‘Türkiye Ekonomi Modeli’nden vaz geçip ortodoks politikalara geri dönmüştü. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek liderliğinde, ekonomi yönetimi yüksek enflasyonu kontrol altına almak için sıkı para politikası uygulamaya başlamış, TCMB, Mayıs 2023’te politika faizini yüzde 8.5’ten yüzde 15’e çıkarmıştı. Devamında; politika faizinı sırasıyla yüzde 17, yüzde 25, yüzde 30, yüzde 35, yüzde 40, yüzde 42.50 ve yüzde 45’e kadar yükselten TCMB, Mart 2023’te yüzde 50’ye çektiği politika faizini Aralık 2024’e kadar yüzde 50’de sabit tutmuştu. Tam sekiz ay boyunca politika faizini sabit tutmak zaten bir garipti! İndirim süreciyle birlikte, TCMB’nin geçmiş yılların aksine bu yıl toplamda sekiz toplantı yapmaya karar vermesi de öyle... Yayınlanan takvime göre, TCMB Para Politikası Kurulu, şubat, mayıs, haziran ve kasım aylarını pas geçecek. Bugün 2025'in ilk toplantısını gerçekleştiren TCMB, ikinci toplantıyı 6 Mart'ta, üçüncü toplantıyı 17 Nisan'da, dördüncü toplantıyı 19 Haziran'da, beşinci toplantıyı 24 Temmuz'da, altıncı toplantıyı 11 Eylül'de, yedinci toplantıyı 23 Ekim'de ve son toplantıyı 11 Aralık'ta gerçekleştirecek. Uzmanlar sekiz toplantıda da faiz indiriminin devam edeceğini öngörürken, 2025 yılının ikinci yarısında faiz indirimi adımlarında daralma bekliyor. Peki beklenti politika faizinin 1,500 baz puan daha indirilmesi ve bunun yılın ilk üç çeyreğinde yapılmasıysa, sanırım bir kez jumbo indirim söz konusu olacak, mesela 500 baz puanlık... Son toplantılarda ise belki daha düşük oranlı indirimler veya pas geçmeler gündeme gelecek. Bir şekilde kılıfına uydurulacaktır. Zaten şu anda da gerekçeler biraz kılıfına uydurmak şeklinde değil mi? Eğer ki bir ülkede birbirinden oldukça farklı üç enflasyon oranı varsa ve bunlar arasında vatandaş nezdinde en güvenilmez olanı resmi kabul edilen TÜİK rakamlarıysa... Hatırlatalım: Sırasıyla TÜİK, İTO ve ENAG Aralık 2024 aylık enflasyon oranları, yüzde 1.03, yüzde 1.74 ve yüzde 2.34...
TASARRUF SAHİPLERİ GÖZÜNÜ KONUTA ÇEVİRİYOR
TCMB, yeni yılın ilk Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında politika faizini yüzde 45 seviyesine indirerek faiz indirim sürecine devam etti. Aralık ayında başlayan 250 baz puanlık indirimler, bankaların faiz oranlarını da etkiliyor. Mevduat faizlerinde düşüş eğilimi dikkat çekerken, faiz oranlarının yüzde 50 ve 50'nin altına gerilediği görülüyor. En yüksek mevduat faizi oranı yüzde 50 seviyelerinde tutulsa da genel olarak faizler yüzde 45’e kadar geriledi. Kredi faizlerinde henüz belirgin bir düşüş yaşanmasa da taşıt kredilerinde faizlerin yüzde 3.49-3.70 aralığına, konut kredilerinde ise yüzde 2.85 seviyelerine indiği gözlemleniyor. Uzmanlar, mevduat faizlerindeki bu düşüşün TCMB'nin faiz indirim politikalarıyla bağlantılı olduğunu ve faiz oranlarının yıl boyunca kademeli olarak gerilemeye devam edeceğini belirtiyor. Bu nedenle, mevduat sahiplerine kısa vadeli yatırımlar yerine uzun vadeli seçenekleri değerlendirmeleri öneriliyor. Mevduat faiz oranlarındaki düşüş, yatırımcıların kazançlarını da etkiliyor. Örneğin, 500 bin TL’lik bir mevduat yatırımı için 32 günlük vadede sağlanacak getiri, yüzde 39 ile yüzde 50 arasında değişen faiz oranlarına bağlı olarak 15,386 TL ile 19,726 TL arasında farklılık gösteriyor. Daha açık söylemek gerekirse, tasarruflarda azalma olacak, yavaştan hareketlenen konut satışlarında artış göreceğiz. Zaten reel olarak gerileyen konut fiyatlarını dikkate alan tasarruf sahipleri, paralarını çekip konut almayı tercih edecek. Zira TCMB'nin enflasyon hedefi olan yüzde 21'e gerilemesine inanan pek kimse yok. Bunun yanı sıra, kredi faizi oranları düşmeye devam ettikçe, sadece ticari kredilerde değil, tüketici ve ihtiyaç kredilerinde de artış gözlenecek. Bu da tüketimin hareketlenmesini gitirecek. Aynı eğilimin zaten çok yüksek seyreden bireysel kredi kartı harcamalarını da artıracağını söylemek mümkün. E şimdi neyi tarif etmiş olduk özetle?.. Enflasyonist bir ortamın yeniden oluşmasını sağlayacak şartları değil mi!